GÜNDEM - 07 Aralık 2016 Çarşamba 14:01

Silah sesleri altında çalıştılar, şampiyon oldular

A
A
A
Silah sesleri altında çalıştılar, şampiyon oldular

Çoğu Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde ikamet eden Halk Oyunları Ekibi, Antalya’da düzenlenen yarışmada 450 ekip arasından sıyrılarak birincilik elde etti. Ekip üyesi Çetin Eroğlu, Sur ilçesinde çatışmaların yaşandığı dönemde yarışmaya hazırlandıklarını belirterek, "Çıkabildiğimiz zaman çalışmalara geliyorduk. Çalışmalara gelirken gece nerede kalacağız, ne yapacağız bunları düşünüyorduk. Çalışırken de aklımız hep evimizde kalıyordu. Konsantre olmaya çalışıyorduk" dedi.

Halk Oyunları Federasyonunca Antalya’da düzenlenen Halk Oyunları Yarışması’nda 450 ekip arasından finale kalan Yenişehir Halk Eğitim Merkezi Halk Oyunları Ekibi zorlu rakiplerini geride bırakarak, Türkiye birincisi oldu. Yarışmaya katılan ekibin yarısından fazlasının ekipteki çalışmalarının ürünü olarak Güzel Sanatlar Akademisinde okuduğunu ifade eden Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Cebe, "Diyarbakır’ı gururlandırdılar. Halk oyunlarımız akademik düzeye geldiği zaman şehrimizin kültürünü tanıtma açısından çok daha önem arz edecektir" diye konuştu.

"Diyarbakır’ın haberlerde artık kötü görünmesini istemiyoruz"
Yenişehir Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Nurullah Öncü ise hedeflerinin hep birincilik olduğunu ve ikinciliği bile bir hedef olarak görmediklerini vurgulayarak, "Bu vesileyle çalışmalarımız ona göre ayarlanıyor. Yarışmaya katıldığımız bölgelerde seyircilerin genel izleniminde Diyarbakır’ın halk oyunlarına ilginin çok büyük olduğunu görüyoruz. Ekibinin alt yapısı içerisinde farklı bölgelerden alınan çocuklar var. 1991’de, 1992’de, 1998’de, 1999’da, 2002’de Türkiye birinciliğimiz var. 2008, 2009, 2010 ve 2011’de Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu yarışmalarda birincilikler aldık. Zor bir süreçten geçtik. Diyarbakır’ın haberlerde artık kötü algılanmasını istemedik. Biz başarımızla, halay grubumuzla, çalışma sistemimizle birinciliğimizi alarak bu şekilde sesimizi duyurmaya çalıştık. Sur’dan gelen arkadaşlarımız var. Hatta günlerce kendi elbiselerini getiremeyen arkadaşlarımız oldu. Gençlerimiz hem oynuyor, hem şampiyon oluyor hem de konservatuvarı kazanma noktasında oluyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Konservatuvarı kazandırdığımız 16 öğrencimiz var. Çocuklarımızın farklı yörelerin oyun stilini biliyor olması konservatuvar sınavlarında büyük bir avantaj sağlıyor. Aynı zamanda ekibimizin tümünü konservatuvara yerleştirme amacındayız" ifadelerini kaydetti.

"Aklımız hep evimizdeydi"
Sur ilçesinde ikamet eden ekip üyesi Çetin Eroğlu ise, yarışmaya hazırlanırken sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların yaşandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Çalışmalara katılamıyorduk. Yollar kapalıydı. Sürekli silah sesleri vardı. Çıkabildiğimiz zaman çalışmalara geliyorduk. Evime gidemedim. Evimden oldum. Çalışmalara gelirken gece nerede kalacağız, ne yapacağız bunları düşünüyorduk. Çalışırken de aklımız hep evimizde kalıyordu. Konsantre olmaya çalışıyorduk. Diyarbakır için elimizden ne geldiyse yaptık ve şampiyon olduk. Bir an önce ülkemizin düzelmesini ve halk oyunları kültürümüzün devam etmesini istiyorum.”

Emrah Kızıl
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.