DÜNYA - 20 Şubat 2024 Salı 21:48 | Son Güncelleme : 20 Şubat 2024 Salı 21:51

Şili: 'Uluslararası hukukun ihlal edilmesi İsrail'in devlet politikasının bir parçası'

A
A
A
Şili: 'Uluslararası hukukun ihlal edilmesi İsrail'in devlet politikasının bir parçası'

Uluslararası Adalet Divanı’ndaki (UAD) duruşmada Şili’yi temsilen konuşan Ximena Fuentes Torrijo, “Uluslararası hukukun sistematik olarak ihlal edilmesi İsrail'in devlet politikasının bir parçası” dedi.

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda düzenlenen "İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü" duruşmalarında günü son konuşması Şili tarafından yapıldı. Şili’yi temsilen konuşan Ximena Fuentes Torrijo, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki durumun hızla kötüleştiğini belgelediğini vurgulayarak, bunlara infazlar, kitlesel keyfi tutuklamalar ve kötü muameleyle sonuçlanan orantısız güç kullanımının da dahil olduğunu aktardı.

Üst düzey İsrailli yetkililerin Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkını garanti altına almak gibi bir niyetlerinin olmadığını açıkça ifade ettiğine dikkat çeken Torrijo, “Bunun yerine işgal, ilhaktan ayırt edilemez hale gelmiştir. Çünkü İsrail ne kendini geçici bir işgalci olarak görmekte ne de öyle davranmaktadır. İsrail'in politikaları bölgede iki devletli bir çözüme ve sürdürülebilir bir barışa ulaşma ihtimaline ters düşmektedir” dedi.

“İsrail bu ihlalleri durdurmak, tam tazminat ödemek ve tekrarlanmayacağına dair uygun güvenceler sunmakla yükümlüdür”

İsrail işgalinin bir ilhak haline geldiğini ifade eden Torrijo, “İsrail'in sistematik ihlalleri, Filistinlilerin haklarını etkin bir şekilde korumak için işgale son verilmesini gerektirmektedir. İsrail bu ihlalleri durdurmak, tam tazminat ödemek ve tekrarlanmayacağına dair uygun güvenceler sunmakla yükümlüdür. Diğer devletler de bu durumun sona erdirilmesi için işbirliği yapmakla yükümlüdür” dedi.

Filistin'in doğal kaynaklarının sömürülmesinin de İsrail'in bu topraklar üzerinde egemenlik yetkilerini kullanma girişimini gösterdiğini belirten Torrijo, "Doğal kaynakların sömürülmesi, yerleşim politikaları, duvarın inşası, ileri karakolların yasallaştırılması gibi eylemleriyle İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarını süresiz olarak kontrol etme niyetini ortaya koymuştur" dedi.

Torrijo, uluslararası hukukun sistematik olarak ihlal edilmesinin İsrail'in devlet politikasının bir parçası olduğunu vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.