GÜNDEM - 27 Haziran 2023 Salı 10:17

Silivrikapı Mezarlığı'ndaki içler acısı görüntüye İBB seyirci kalıyor

A
A
A
Silivrikapı Mezarlığı'ndaki içler acısı görüntüye İBB seyirci kalıyor

Silivrikapı Mezarlığı'ndaki yüzlerce mezar taşı madde bağımlıları tarafından kırıldı. Vatandaşlar, daha önce defalarca İBB'ye ve Mezarlıklar Müdürlüğüne şikayette bulunduklarını ancak herhangi bir önlem alınmadığını söyledi. Bayram öncesinde, pek çok kişinin ziyaret edeceği mezarlıkta içler acısı bir görüntü oluştu.

Zeytinburnu'nda bulunan Silivrikapı Mezarlığı'ndaki yüzlerce mezar taşı kırıldı. Madde bağımlısı kişilerin mezarlığı mesken edindiği ve geceleri kendilerinden geçince mezar taşlarını talan ettikleri ortaya çıktı. Bağımlılarının mezarlara sürekli zarar verdiği ve defalarca İBB ile Mezarlıklar Müdürlüğüne şikayette bulunulmasına rağmen herhangi bir önlem alınmadığı öğrenildi. Mezarlığı ziyarete gelen vatandaşlar ise gördükleri manzara karşısında şoke oldu. Mezarlık güvenliğinin son derece yetersiz olduğunu söyleyen vatandaşlar, taşları kıran kişilerin insanlara da zarar verebileceğini söyleyerek, yetkilileri göreve davet etti.

Silivrikapı Mezarlığı'ndaki içler acısı görüntüye İBB seyirci kalıyor

“Yüzlerce mezar taşı kırılmış. Gerçekten can sıkıcı”

Aile kabristanını ziyarete geldiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu söyleyen Ali Çelik, “Kurban Bayramı geldi, biz de bayram öncesi aile kabristanlığını ziyaret etmek için her bayram olduğu gibi Silivrikapı Mezarlığına geldik. Ama içler acısı bir görüntü ile karşılaştık. Yüzlerce mezar taşı kırılmış. Etrafta çok var, görüyorsunuz. Kimisi biraz toparlamaya çalışmış. Bizim de mezar taşlarımız kırılmış, canımız sıkıldı ve moralimiz bozuk. Yanımızda çocuklar var, onların da bu manzarayı görünce canları çok sıkıldı. Nereye şikayet edebileceğimizi araştırdık. Güvenlikçi arkadaşlarla konuştuk, onlar da İBB Beyaz Masa’ya şikayet edebileceğimizi ama daha önce defalarca şikayet edilmesine rağmen bir netice alamadıklarını söyledi. Biraz araştırdım; uyuşturucu bağımlısı bir çocuk yapıyormuş. Daha önce bir iki kere karakola alınmış, salınmış, bir netice alınamamış. Güvenlikçi arkadaşlar da, 'Ağabey, bizim de yapabileceğimiz bir şey yok. Biz kendimizi ona karşı nasıl koruyacağımızı bilmiyoruz. Çünkü madde kullandığı için ne zaman ne yapacağı belli olmuyor' dediler. Ama manzara bu, görüyorsunuz. Etrafta bir sürü mezar taşı kırılmış. Ben de şimdi İBB Beyaz Masa’ya şikayette bulunacağım. Yarın arife ve ertesi gün bayram, insanlar buraya ziyarete gelecekler ve bunu gördüklerinde nasıl bir duygu ile bayrama girecekler, bilmiyorum. Gerçekten can sıkıcı” dedi.

“Mezar taşı için 3-4 bin TL civarında bir masraf çıkıyor”

Ali Çelik, bu durumun son derece tehlikeli sonuçlara da neden olabileceğini belirterek, “Bir de şöyle bir durum var; sahipsiz mezarlar var, onların da taşları kırılmış. Bunlar zamanla iyice sahipsiz kalıyor ve başka insanlar bu mezarları sahiplenebiliyorlar. Böyle enteresan da bir durum var. Buraya yaşlı teyzeler geliyor, ellerinde Kur’an-ı Kerim ile oturuyor. Burada mezar taşlarına zarar verenler insanlara da zarar verebilir. Güvenlik konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Mezarlıklar Müdürlüğünün kesinlikle bir an önce hareket etmesi gerekiyor. İşin bir de maddi boyutu var. Dışarıda mezar taşı yapan ustalar ile konuştuk. Bizim mezar taşı için 3-4 bin TL civarında bir masraf çıkartıyorlar. İşin maddi tarafından bakarsanız da oldukça ciddi bir maddi hasar var” diye konuştu.

“İçler acısı bir durum var. Defalarca şikayet ettiğimiz halde yine aynı”

Mezarlığın güvenlik sorunundan şikayetçi olduklarını ama bir sonuç alamadıklarını söyleyen Mustafa Günebakan isimli vatandaş ise, “Burada içler acısı bir durum var. Çünkü neticede burada ecdadımız yatıyor. Malum, hepimizin ölmüşü var. Ne hikmetse, ben anlamış değilim, bu mezar taşları sürekli kırılıyor. Şükür bizde bir şey yok da neticede orada da yatan mevta, burada da yatan mevta. Bizim ölümüze saygımız yoksa dirimize nasıl saygımız olacak. Defalarca şikayet ettiğimiz halde yine aynı, yine aynı. Buna bir önlem alınması, bir çare bulunması lazım. Defalarca bildirdiğimiz halde durum yine aynı. Mesela; Edirnekapı’ya gidin, Kozlu’ya gidin böyle bir şey göremezsiniz. Çünkü kamera sistemi var, her tarafı kontrol altında. Merkezi sistem nasıl ki kameralı ise buraya da aynısının yapılmasını ve aynı şekilde koruma altına alınmasını rica ediyorum. Güvenliğin yetersiz olduğu her konuda belli. Çünkü burada genelde madde bağımlıları yatıyor” şeklinde konuştu.

“Ölüye bu kadar mı saygı var?”

Mezarlığın son derece bakımsız olduğunu ve ilgilenilmediğini dile getiren Birsen Koçyiğit isimli vatandaş da, “Bir baktık ki kadının üzerinden toprak yok olmuş. Bütün topraklar yerlerde, taşların üstünde. Yıkattık şimdi. Günah değil mi? Ölüye bu kadar mı saygı var? Yazık günah değil mi? Manzara leş gibiydi. Hiç ilgi yok. Mezarlar kırık, taşlar kırık. Bu neyin nesi” ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Şeker - Yunus Emre Ayaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.