EKONOMİ - 25 Şubat 2015 Çarşamba 13:43

Simit Sarayı, dünyanın dört bir yanına yayılmaya devam ediyor

A
A
A
Simit Sarayı, dünyanın dört bir yanına yayılmaya devam ediyor

Dünya markası olma vizyonuyla yurt dışı açılışlarını tüm hızıyla sürdüren Simit Sarayı, Londra'da açtığı ilk mağazasıyla, lezzetlerini İngiltere pazarına taşıdı. Simit Sarayı 2015 yılı sonuna kadar yurt içi ve yurt dışında toplam 457 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.

Gerek Orta Doğu, gerekse Avrupa pazarındaki tüm mağazalarında aynı lezzeti müşterilerine sunmasıyla ün salan Simit Sarayı, Global marka olma hedefiyle New York’un meşhur 5. Cadde’sinde açtığı mağazasının ardından, yeni mağazasını da Londra'nın en işlek caddesi olan Oxford Street'te hizmete açtı. Londra'daki 2. mağazanın Mart Ayında açılması beklenirken, yıl sonuna kadar açılan mağaza sayısı 10'u bulacak.

2015’te de yurt dışı mağazalarına ağırlık verecek olan Simit Sarayı'nın İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu; bu yıl içerisinde yurt içi ve yurt dışında toplam 457 mağazaya ulaşma hedefleri olduğunu söyledi.
Avrupa pazarında ilk mağazalarını 2010 yılında Hollanda'da açtıklarını belirten Kavukcu, "Global şirketlerin büyük çoğunluğu Avrupa'ya ilk önce Hollanda'dan giriyor. Biz de önce ilk mağazamızı 2010 yılında Hollanda'da açtık ve şu anda Hollanda’da 22 mağazaya ulaştık. Şimdi de İngiltere'de ilk mağazamızı açmamızın gururunu yaşıyoruz" diye konuştu.

“TÜRKİYE'DE LEZZET NE İSE NEW YORK VE LONDRA'DA DA AYNISI”
Mağazalarını açtığı ülkelerde oldukça iyi müşteri potansiyeline sahip olan Simit Sarayı, aynı zamanda Türkiye'nin yurtdışında tanıtımına da katkı sağlıyor. Zira firmanın Yurt dışında pişen ürünlerinin tamamı, Türkiye'den gidiyor. Konuyla ilgili bilgi veren Simit Sarayı

İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, şunları söyledi; "Simit Saray mağazalarında 60 çeşit ürün var. Ürünlerimiz dünyanın her yerinde aynı lezzet ve kalitede. New York'taki lezzetimiz ile Londra'daki lezzetimiz ve ürün çeşitlerimiz tamamen aynı. 60 çeşit ürünümüzden lezzetini ayırdığımız bir ürün yok hepsi çok yüksek kalitede üretiliyor ve lezzetleri de oldukça beğeniliyor. Bizim ürünlerimiz Dünya'nın her yerine Türkiye'den gidiyor".

İNGİLTERE'DE 10, DÜNYADA 457 SİMİT SARAYI
Abdullah Kavukcu, Türkiye'nin yiyecek mağazacılığında dünyaca tanınan tek markası olan Simit Sarayı'nın, 2015 yılında Avrupa ve Orta Doğu'da açacağı mağazalarıyla adından sıkça söz ettireceğine vurgu yaparak; "İngiltere'de yıl sonuna kadar 10 mağaza açılışımız olacak. Örneğin ikinci mağazamızı Mart Ayında açıyoruz. İnşallah İngiltere pazarında hızla büyüyeceğiz. Yurtdışında yayılma planlarımız; daha önce belirlediğimiz planlara sadık kalarak devam ediyoruz. Aynı şekilde New York'ta ikinci ve üçüncü mağazamızı da açarak, orada da 10 mağazaya ulaşma hedefimizi yerine getireceğiz. Halen Avrupa ve Orta Doğu'da devam eden 20'in üzerinde inşaatımız var. Yıl sona itibariyle Orta Doğu'da 22 mağazamız açılmış olacak. Yurt dışı açılışlarımız bundan sonra daha da hızlanacak. 2015 yılı hedefimiz 457 mağazaya ulaşmak. İnşallah bunu da başaracağız" dedi

İNGİLİZLER'İN MEŞHUR "5 ÇAYINA" TÜRK SİMİDİ EŞLİK EDECEK
Bir önceki yıl hedefledikleri mağaza sayısına ulaşmayı başaran Simit Sarayı'nın yeni Londra mağazası, gurbetçiler kadar İngilizleri de sevindirdi. İngilizlerin meşhur "5 Çayı" molalarına eşlik eden atıştırmalıklarda yeni tatlar aramaları, Türk simidi ve diğer Türk usulü unlu mamullere olan ilgiyi arttıracak. Simit Sarayı, var olduğu tüm ülkelerde Türk lezzetlerini, Türkiye'deki aynı tatla dünyaya sunuyor.

BOL ÇEŞİTLİK LEZZETLE BULUŞUYOR
Hafta içi 06.30-22.00, hafta sonu 06.30-00.00 saatleri arasında hizmet veren Londra Simit Sarayı’nın menüsünde; simit nutella, somon füme ve avakodolu simit gibi farklı simit çeşitlerinin yanı sıra börek, poğaça, dürüm ve pide çeşitleri, pizzalar, ev tipi tatlı ve kurabiyeler, pastalar, Simit Sandwich Mediterranian, Simit Sandwichtuna, Simit Sandwich Cheddar & Turşu sandviç seçenekleri ve birbirinden lezzetli çorbalara kadar uzanan farklı tatlar yer alıyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl KKKA hastalığı hakkında uyarılarda bulunan Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, “Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgeleri sıklıkla kontrol edilmeli” Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarına karşı vatandaşları uyaran Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, bahçe veya piknik alanlarına gidildikten sonra vücudun kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. İçkilli, “Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgelerinde kene gizlenebildiği için bu yerlere tekrar tekrar önemle bakılması gereklidir” dedi. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte KKKA vakaları da görülmeye başlandı. Bingöl’de geçtiğimiz yıl 32 kişiye KKKA tanısı konmuş ve bunlardan biri hayatını kaybetmişti. Ülkemizde de son günlerde karşılaşılan vakaların ardından, Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, vatandaşları uyardı. Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, “KKKA karşımıza çoğunlukla enfekte olan kenelerin sağlıklı kişileri ısırmasıyla bulaşır. Nadiren de olsa enfekte olan kenelerin elle ezilmesi veya enfekte olan hayvanların yada insanların vücut sıvılarının direkt temas yoluyla da kişiye bulaşmasıyla karşımıza çıkabilir. KKKA hastalığı isminden de anlaşıldığı gibi yüksek ateş ve vücudun çeşitli yerlerinde olan kanamalarla karakterizedir. Kuduz hastalığıyla benzer olarak her kedi köpek ısırığının kuduz hastalığına yol açmadığı gibi her kene ısırığı da KKKA hastalığına yol açmaz. Bu hastalığa yol açması için kenenin o hastalığa yol açan virüsün enfekte olması gerekir. Eğer kene bu virüsle enfekte değilse kene ısırığı tıpkı bir sinek ısırığı gibi minik bir rezyon oluşturarak iyileşir. Fakat kene bu virüsle enfekte ise kene ısırmasıyla kişiye bu hastalığı bulaştırabilir. Bu nedenle virüs ile enfekte olan kenelerin coğrafyası hastalık açısından çok kıymetlidir. Ülkemizde daha çok İç Anadolu Bölgesi, Orta Karadeniz, Batı Karadeniz’in bir kısmı, Doğu Anadolu’nun kuzey bölgelerinde sıklıkla bu virüsle enfekte olan keneyi görüyoruz. Bu nedenle özellikle bu bölgelerde olan kene temasının önlenmesi ve temas sonrasında müdahale konusunda toplum eğitimi çok kıymetlidir” diye konuştu. “Açık renk kıyafetler giyilmeli, çocuklar sık sık kontrol edilmeli” Bahçe ve piknik alanlarına gidilirken açık renk kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini belirten İçkilli, “Bağ, bahçe, orman, piknik alanlarına gidildiği zaman kenenin görülebilmesi için açık renk kıyafet giyilmesi, yine kenenin vücuda temasını engellemek için pantolon paçalarının çorapların içine konulması ve bu etkinliklerden sonra özellikle çocuklarda kene teması açısından tüm vücut kontrollerinin sağlanması çok önemlidir. Özellikle kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgelerinde kene gizlenebildiği için bu yerlere tekrar tekrar önemle bakılması gereklidir. Bu kontroller sırasında herhangi bir kene ısırığı görüldüğü zaman kenenin üzerine kesinlikle kolonya, antiseptik, tentirdiyot, alkol gibi hiçbir şey sıkmadan kesinlikle keneye çıplak elle dokunmadan, cımbızla veya iple keneyi patlatmadan iğnesi içeride kalmayacak şekilde keneyi vücuttan ayırabiliyorsak çok kıymetli. Keneyi vücuttan ne kadar hızlı bir şekilde ayırırsak kişiye hastalığın bulaşmasını da o derece engellemiş oluyoruz. Bu nedenle mümkünse temas fark edildiğinde kenenin vücuttan uzaklaştırılması gerekmektedir. Keneyi çıkaramadıysak tekrarlayan durumlarda keneyi patlatmamak için hızlıca bir sağlık kuruluşuna başvurmalıyız. Sağlık kuruluşlarında kene profesyonel aletlerle vücuttan ayrılır ve kene ısırması olan kişiye daha sonraki takiplerinde bize yardımcı olması için kan tahlili yapılır. Ve kişi 10 gün boyunca ateş ve kanama takibine alınır” şeklinde konuştu. "Bingöl’de 2023 yılında 32 vaka görüldü" Bingöl’de geçtiğimiz yıl 32 vakanın görüldüğünü ve bir kişinin hayatını kaybettiğini aktaran İçkilli, “Bingöl’de 2023 yılında kayıtlara göre 32 kişi KKKA hastalığı tanısı almış ve bu kişilerden ne yazık ki bir kişi hayatını kaybetmiştir. 2024 yılının nisan ayında olmamıza rağmen şuan da bir kişi KKKA hastalığı tanısı almıştır, iki de şüpheli pozitif var” dedi.
Kayseri Talas Sporcu Fabrikası göğüs kabartıyor Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın önemli projelerinden Sporcu Fabrikası’nın bir parçası olan Talasgücü Belediyespor altyapı takımları, elde ettikleri başarılarla göğüsleri kabartmaya devam ediyor. Talasgücü Belediyespor’un U14 takımı Türkiye Şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza atarken 3 altyapı takımı Kayseri şampiyonu, 2 takımı ise grup birincisi olarak başarılı bir sezon geçirdi. Geçen yıl A takımı tarihinde ilk kez Bölgesel Amatör Lig’den TFF 3. Lige çıkarak büyük bir başarıya imza atan Talasgücü Belediyespor’da alt yaş kategorilerinde de şampiyonlukların arkası kesilmiyor. Başkan Yalçın’ın özel olarak ilgilendiği sporcu fabrikası projesi yeni başarılarla devam ederken, sarı lacivertli ekibin U14, U16 ve U18 takımları Kayseri şampiyonu olarak zirveye çıktı. U15 ve U17 takımları da grup birinciliği elde etti. U14 Türkiye Şampiyonu U14 takımı geçtiğimiz günlerde Bolu’da oynan dörtlü finalin ardından İstanbul Kartalspor’u 3-1 yenerek Türkiye şampiyonu olmuş, Başkan Yalçın şampiyon takımı gece yarısı karşılayarak tebrik etmişti. U16 takımı ise grubunu birinci tamamlayarak Kayseri şampiyonluğunu kazanırken, U18 takımı da geçen yılın U17 Türkiye şampiyonu olan Elazığ İl Özel İdarespor’u 1-0 mağlup ederek Sivas grubunda finale kaldı. Her kademede adından söz ettiren Talasgücü’nün U11, U12 ve U13 takımları da önümüzdeki hafta oynanacak ilk kademe maçlarına hazırlanırken, gruplarını birincilikle tamamlayan U15 ile U17 takımları ise Kayseri şampiyonluğu için gelecek hafta oynanacak maçları bekliyor. Başkan Yalçın’dan kutlama Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı ve Talasgücü Belediyespor Kulübü Onursal Başkanı Mustafa Yalçın, “Gençlere yapmış olduğumuz yatırımın karşılığını toplamaya devam ediyoruz. Yüz ağartan projelerimiz arasında Sporcu Fabrikası vardı. Bunun bir parçası olan Talasgücü Belediyesporumuzun altyapısı adeta Şampiyonluk Fabrikası oldu. A takımımız Bölgesel Amatör Lig’de şampiyon olarak 3. Lig’e yükselme başarısını elde ederek gençlerimize örnek oldu. U14 takımımız Türkiye şampiyonu oldu. Diğer yaş gruplarında da hem il hem bölge şampiyonluklarımız arka arkaya geliyor. Her kademedeki şampiyonluklarda emeği olan hem sporcu kardeşlerimize hem de teknik heyetimize teşekkür ediyor, gözlerinden ve gönüllerinden öpüyorum” diye konuştu.
İstanbul 1.5 ton alüminyum atıkla ortaya çıkarılan “Uçmak Her Çocuğun Hayalidir” eseri İGA İstanbul Havalimanı’nda İGA İstanbul Havalimanı, çocuklara ithaf edilen bir esere ev sahipliği yapıyor. Sanatçı Mert Ege Köse’nin İGA İstanbul Havalimanı’ndaki 1.5 ton alüminyum atığı yeniden dönüştürerek yaptığı ve çocukların uçma hayalinden esinlendiği “Uçmak Her Çocuğun Hayalidir" isimli eseri havalimanının metro plaza katında yerini aldı. İGA İstanbul Havalimanı, sanatçı Mert Ege Köse tarafından yapılan “Uçmak Her Çocuğun Hayalidir” (Every Child has a Dream of Flying) isimli eserine ev sahipliği yapıyor. Bugüne kadar yaptığı kamusal alan ve metal heykelleriyle adından söz ettiren sanatçı Mert Ege Köse, tüm çocukların sahip olduğu “Uçmak” hayaline bir atıf olarak inşa ettiği eserinde, İGA İstanbul Havalimanı’ndaki 1.5 ton atık alüminyum parçalarını tek tek titizlikle şekillendirerek yüzlerce kağıt uçak şekline dönüştürdü. Yerleştirilen her bir uçağın günlük yaşamın sıradan kısıtlamalarının üzerine yükselmeyi ve çocukluğa duyulan evrensel özlemi simgelediği eser, sürdürülebilirlik için bir eylem çağrısında bulunuyor. Havalimanı tarafından toplanan alüminyum atıkların yeniden değerlendirildiği eser, çevre bilincinin önemini ve atıkların hayal gücüyle yoğurularak sanata dönüştürülmesinin mümkün olabileceğini de simgeliyor. Sanatçı Mert Ege Köse eserini şöyle tanımlıyor. “Hayal gücü ve sürdürülebilirlik bilincini bir araya getiren eser, hem herkesin çocukluk hayallerinin bir kutlaması hem de dünyayı korumaya yönelik kolektif sorumluluğun bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor. Form olarak aşağıdan yukarıya doğru sivrilerek yükselen yapı, hayallerin ancak sağlam temeller üzerine inşa edildiğinde gerçekleşebileceğini anlatan bir metafor sunuyor. Eserin göğe yükselen sivri ucu ise uçmanın verdiği heyecanı temsil ediyor.” Öte yandan Mert Ege Köse’nin eseri, İGA İstanbul Havalimanı’nın metro plaza katında ziyaret edilebilecek.