EĞİTİM - 27 Haziran 2018 Çarşamba 11:59

'Sınav kaygısı başarısızlığa sürüklüyor'

A
A
A
'Sınav kaygısı başarısızlığa sürüklüyor'

Psikolog Burcu Özcan, sınav kaygısının öğrencileri başarısızlığa sürüklediğini, sınav öncesi ve sınav sırasında orta düzeyde heyecan ve kaygı duymaları taktirde, motivasyonlarının artarak kendilerini başarıya götüreceğini belirtti.

Önümüzdeki günlerde sınava girecek olan öğrencilerin kaygılarının azaltmaları gerektiği konusunda önemli bilgiler veren Özel İbni Sina Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Burcu Özcan, aksi taktirde yoğun kaygının başarısızlığa sürükleyeceğini belirterek sınava girecek olan olan öğrencilere tavsiyelerde bulundu. 

Psikolog Özcan, "İnsanın en temel duygularından olan kaygı, kişi için tehlike oluşturan ve olumsuz bir durum karşısında gösterilen stres, kaçma ve benzeri his ve düşüncelere yol açan ve birey için hoş olmayan bir his ile açıklanan duygudur. Sınav kaygısı ise istenilenin altında performans gösterileceğine, başarısız olunacağına dair hissedilen yoğun endişe halidir. Bu haliyle sınavın varlığı başlı başına bir kaygı kaynağıdır" dedi.
Psikolog Özcan, "Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan bu durumun en önemli sebepleri arasında her şeyin kötü gideceğine yönelik oluşturulan senaryo, düşünce ve kanaatler gösterilebilir. Öğrencilerin sınav öncesi ve sınav sırasında orta düzeyde heyecan ve kaygı duymaları doğaldır. Bu bir miktar kaygı öğrencinin motivasyonunu arttıracak ve onu başarıya götürecektir" şeklinde konuştu.

Kontrolsüz sınav kaygısı ile olumsuz düşüncelerin ortaya çıktığını belirten Psikolog Özcan, "Bu nedenle bireyin bir şeye odaklanması zorlaşır. Bireylerin zihinleri stres anında kaygının etkisine girer ve bu nedenle bildiklerinden şüpheye düştüğü için bilgilerini kullanmakta zorlanır. Yaşanan kaygı durumu, düzeyine göre değişkenlik göstermekle birlikte; sınav öncesinde ve sınav süresince ellerin terlemesi, titremesi, nefes alıp vermede zorlanma, kalp çarpıntısı, yüzde kızarma, kasların ağrıması, yemek yiyememe ya da aşırı yeme, uyku düzeninin bozulması, zihnin dağınık olması, dikkati toplayamama, öğrendiklerini o an için hatırlayamama, huzursuzluk, her an kötü bir şey olacakmış gibi hissetme duygularıyla kişinin gerçek performansını ve başarısını tam olarak ortaya koyamamasına sebep olabilir. Değinilmesi gereken en önemli nokta kaygının düzeyidir" ifadelerini kullandı.

"Kaygınızı kendiniz yönetin" 

Psikolog Özcan, "Israr eden başarısızlık kaygısı, özgüven eksikliği kişinin performansını olumsuz etkiler. O nedenle kişi kaygının onu yönetmesine izin vermemeli, kaygıyı kendi yönetmelidir. Kaygıyı yönetmede temel prensibimiz kişinin kendisini elinden geleni yaptığına telkin etmesidir. Sınav öncesinde bir hedefin olması ancak tek bir plan üzerinden değil bir b ve c planı da düşünülerek ilerlenmesi stres açısından oldukça rahatlatıcı olacaktır. Sınavda başarının kazanılması için kişinin kendi fizyolojik ve psikolojik dinamikleri çerçevesinde kapasitesinin en üst limitine ulaşmayı hedeflemesi gerekir; sağlığın, sosyal hayatın el verdiği ölçüde çalışılmalı, elde edilen akademik başarı başkalarıyla karşılaştırılmamalıdır. Herkesin kendi kapasitesini test ediyor düşüncesinde olunması stres faktörünü azaltır" dedi.

"Sınavdan bir gün önce çalışmayı kesin" 

Sınavdan bir gün önce çalışmanın kesilmesi gerektiğini belirten Psikolog Özcan, "Keyifli, yorucu olmayan faaliyetlerde bulunulması motivasyon açısından önemlidir. Yemek ve uyku düzeninizde herhangi bir değişim yapılmaması fiziksel dengenin bozulmaması için gereklidir. Sınav anında sınav skorunu düşünmemeli ve sınav çözme tekniği değiştirilmemelidir. Daima kendinizi aşmaya odaklanın ve başarınızı takdir etmeyi unutmayın. Sınava girecek olan tüm adaylara başarılar diliyorum" diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.