ASAYİŞ - 29 Ocak 2023 Pazar 10:09

Şişli'de ilginç görüntü: Müşteriler zifiri karanlıkta fenerle alışveriş yapıyor

A
A
A
Şişli'de ilginç görüntü: Müşteriler zifiri karanlıkta fenerle alışveriş yapıyor

Şişli'de kaçak kullanım iddiasıyla elektrikleri kesilen bir butikte müşteriler bir aydır zifiri karanlıkta, el fenerleriyle alışveriş yapıyor.

Kaçak kullanım yapmadıklarını savunan butik sahibi kadın, "116 bin TL ceza yazıldı ve ödemeden elektriğin açılmayacağı söylendi. İtiraz ettim, ödeyecek gücüm de yok. Tesisatçıya gösterdim, kaçak hat bulamadı. Bir aydır karanlıkta, soğukta satış yapmaya çalışıyorum" diyerek mağdur olduğunu anlattı.

Şişli Gülbağ Mahallesi'nde bir butiğin elektrikleri bir ay önce kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla BEDAŞ (Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.) tarafından kesildi ve 116 bin TL kaçak kullanım cezası yazıldı. Neye uğradığını şaşıran butik sahibi Leyla Gülnaz Gök, bunun üzerine iş yerine sertifikalı bir elektrikçi getirip tesisatı kontrol ettirdi. Kontrol sonucunda herhangi bir kaçağa rastlanmadığını aktaran Gök, defalarca itiraz etmelerine rağmen BEDAŞ'ın ceza ödenmeden elektriği açmadığını söyledi. Böyle bir parayı verecek gücünün olmadığını belirten Gök, BEDAŞ tarafından mağdur edildiğini, bir aydır zifiri karanlıkta ve soğukta satış yapmaya çalıştığını ve bu sebeple işlerinde yarı yarıya azalma olduğunu dile getirdi. Butik sahibi Leyla Gülnaz Gök'ün yanı sıra mahalledeki başka iş yerlerine de aynı iddiayla benzer cezaların kesildiği ve esnafların sorunun çözümü için muhatap bulamadıkları iddia edildi.

"Soğuk havada çalışıyoruz, üşüyoruz"

Yaklaşık bir aydır, elektriksiz bir şekilde müşterilere hizmet vermeye çalıştıklarını söyleyen butik sahibi Leyla Gülnaz Gök, "İşlerimiz çok düştü. Bir de elektriklerimiz olmadığı için müşterilerimizden kapalı zannedip korkup içeri girmeyenler oluyor. Ben piyasadaydım, dükkanı arkadaşıma emanet etmiştim. Elektrikçiler gelmiş ve 'Çok karışık bir kablo sistemi, çok eski bir de kaçak hat var. Ama size ait değil, size ait değilmiş gibi gözüküyor. Çok eski çünkü' deyip 7 ay önce çekilmiş gibi bir rapor hazırlamışlar. 'Size 4 aylık bir ceza gelir. Hattınıza yüksek bir fatura gelir' dediler ve vergi levhamızı çektiler. İki gün sonra bize bir mesaj geldi. 116 bin TL'lik bir ceza. Biz de onlara bunu ödeyemeyeceğimizi söyledik. Zaten burada küçük bir esnafız. Bana 900-1000 TL arasında her ay elektrik faturası geliyor ve düzenli bir şekilde ödüyorum. Bizim ödenmiş faturalarımız ortada, gelin elektriğimizi açın eğer bir suçumuz, hatamız varsa bu süreçte mahkemelik olacağız zaten. Ama bu parayı ödemeden kesinlikle elektriği açamayacaklarını söylediler. Bu şekilde yaklaşık bir aydır hizmet vermeye çalışıyoruz. Sertifikalı bir elektrikçi getirdik, elektrik kaçağı olmadığını, burada bir hat bulunmadığını, kaçak elektrik gelmediği söylendi. İtiraz dilekçelerimizi ilettik, iki kez gittik, bekliyoruz. Onlardan hemen tekrar gelip incelemelerini, bir bilirkişi getirmelerini rica ettim. Bir aydır bekliyorum, ne gelen var ne giden var. Soğuk havada bu şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz, üşüyoruz. Çocuğum okuldan gelince benimle beraber soğukta bekliyor. Çok mağduruz. Hukuki süreç devam edebilir. Haksız isek kabul ederiz ama haklıyız. Bizim kesinlikle burada bir kaçak elektrik olduğundan haberimiz yok. Burayı bir arkadaştan kiraladım, dükkan sahibi ben değilim. Kiracı olduğum bir yere de iki lamba için kaçak hat çekmem. Başkasının hatasını ben çekmek istemiyorum. Bunun araştırılmasını ve aklanmayı istiyorum. Çünkü burada, kaçak elektrik kullanıyormuşum gibi algı oluşmasına üzüldüm. BEDAŞ'a sesleniyoruz, bir aydır mağduruz. Maalesef o cezayı da ödeyecek durumda değiliz. Elektriğimizin açılmasını, müşterilerimize de hizmet vermek istiyoruz. Bizim gibi burada birkaç esnaf arkadaş da mağdur. Onlar bu şekilde büyük bir ceza almışlar" dedi.

Ürünler müşterilere seyyar aydınlatma ile gösteriliyor

Butik çalışanlarının, karanlıkta kıyafetlerin renklerini ve modellerini gösterebilmek için seyyar aydınlatma kullandıkları, ışığın yeterli olmadığı zamanlarda ise müşterilere ürünleri dükkanın dışında gösterdikleri görüldü. Seyyar aydınlatma ile alışveriş yapmak zorunda kaldıklarını söyleyen Emine Uçan isimli müşteri, "Çok zor oluyor. Sürekli de alışveriş yaptığımız bir yer. İnanın ki arkadaşı çok sevdiğimiz için biraz da destek olmak adına da geldik. İnanın bazen kapıya çıkarıp renkleri öyle anlıyoruz. Biz de alışveriş yaparken zorlanıyoruz tabii. Uzun zamandır tanıyoruz, tek başına mücadele veren birisi. Bu şekilde mağdur olmasına biz de üzülüyoruz ve rahatsızız" diye konuştu.

"İki ayrı faturada 100 bin TL ceza geldi"

BEDAŞ tarafından elektrikleri kesilen ve başka bir esnaf olan Mesut Tunç ise, "Bize bir kaçak kullanım ya da başka bir şey olduğunu söylemediler. Orada bir şalter vardı, onu saatin altına almamızı istediler. 'Bunu yapın, bunun normal şekilde burada olması gerekiyor' dediler. Sakıncalı bir durum olup olmadığını sorduğumda 'yok' denildi. Ertesi gün bir mesaj geldi. İki ayrı faturada 100 bin TL ceza geldiğini söylediler. Kaçak kullanım bedeli olarak yansıtıldığı söylendi. Biz de ardından hemen ilgili birimlerle iletişime geçip itiraz başlattık. İtirazla alakalı bize herhangi bir dönüş yapılmıyor. Yüz yüze evrak verme olayının olmadığını söylüyorlar ama e-postalara da hiçbir şekilde cevap yok. BEDAŞ'tan sürekli arayıp, 'Bunu ödemeniz gerekiyor, ödenecek' denildi. Burası bir işletme sonuçta, biz de elektriği açmış olduğumuzda ertesi gün tekrar kapamaya gelip yine aynı süreçler devam etti. Bu şekilde devam ederek bir hafta bizi bir hayli mağdur ettiler. Sonunda da biz ödemek zorunda kaldık ama hukuki süreci de başlattık. Biz burada zaten kurumsal bir firmayı temsil ediyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmaya bağlı olarak kurum da bizi faturalar, personel konularında bizi destekliyor. Bizim bunu yapma gibi bir durumumuz zaten söz konusu değil, böyle bir şeye ihtiyaç da yok. Kredi kartımın limitini artırıp gidip kartla ödeme yapmak zorunda kaldım. Mecbur kaldım ve şu anda hala daha bankaya borçlu olarak görünüyorum. 'Hukuki süreci başlatın' diyorlar. Bir de tehdit eder gibi, 'Avukatıyla da siz ilgilenirsiniz, onların da ödemesini siz yaparsınız' diyorlar. Hukuki süreci başlatabileceğimizi söylüyorlar ama arka planda 'Haksız çıkacaksınız' der gibi bir ifade var. Çok ciddi bir yıldırma politikası var ve bir muhatap yok" ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Şeker - Yunus Emre Ayaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.