SAĞLIK - 06 Eylül 2017 Çarşamba 17:00

Sivilce ilacı hayatını kararttı

A
A
A
Sivilce ilacı hayatını kararttı

Kullandığı sivilce ilacı karaciğer yetmezliğine neden olan 2 çocuk annesi Sibel Çilingir, kardeşinden yapılan karaciğer nakli ile yeniden hayata tutundu. Sivilce ilacı ile hayatı kararan Sibel Çilingir, yapılan karaciğer naklinin ardından taburcu edildi.

Çorum’da yaşayan 35 yaşındaki Sibel Çilingir, yüzündeki sivilcelerden rahatsız olunca dermatoloji uzmanına giderek muayene oldu. Burada kendisine reçete edilen ve doktorun önerisi ile sivilce ilacını tedaviden 2 hafta sonra kullanmaya başlayan Çilingir, bir süre sonra rahatsızlandı. Vücudunun çeşitli yerlerinde şişlikler oluşan ve ardından cildi sararan Çilingir, halsizlik ve kusma gibi rahatsızlıklar yaşamaya başladı. Bunun üzerine Çorum Devlet Hastanesine giden Sibel Çilingir’in karaciğerinin büyük hasar gördüğü tespit edilirken, Çilingir burada bir süre kaldıktan sonra İstanbul’da özel bir hastaneye sevk edildi. Bu hastanede de bir süre tedavi gören kadın, doktorların çabası ve kardeşinden yapılan karaciğer nakli ile yeniden hayata tutundu. Hastanede 12 gün boyunca yatan Sibel Çilingir, yapılan karaciğer naklinin ardından sağlığına kavuşarak taburcu edildi.

Sibel Çilingir’in sağlık durumu ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, “Sibel hanım bize gelmeden önce 6 hafta süreyle bizim akne dediğimiz, halk arasında sivilce olarak bilinen nedenden dolayı bir ilaç kullanıyor. Tabi bu ilacı 6 hafta kullanıyor ama giderek bir halsizliği ve sarılığı ortaya çıkıyor. Bundan sonra da bize müracaat etti. Geldiğinde çok ciddi anlamda bir sarılığı vardı. Biz hastanemize yatırdık. Üç haftalık bir medikal tedavi uyguladık. Ama bütün bu yapılan tedavilere rağmen karaciğer fonksiyonlarının giderek bozulduğunu, genel durumunun bozulduğunu gözlemledik. Bunun üzerine de karaciğer nakli yapmaya karar verdik” şeklinde konuştu.

Kardeşinin karaciğeri ile yeniden hayata döndü

Son olarak karaciğer biyopsisi yaptıklarını vurgulayan Prof. Dr. Polat, “Biyopside de karaciğerinde yüzde 80 oranında nekroz olduğunu yani hücre ölümü olduğunu gördük. Ve kardeşi canlı verici olmak durumunda oldu, uyum sağladı. Biz de karaciğer nakli yaptık. Yaklaşık 12 gün bizde yattıktan sonra taburcu oldu.

Tabi burada önemli olan şey vurgulamak istediğimiz, insanlarla paylaşmak istediğimiz şey şu. Çok basit bir sivilce ilacı bile insanları çok ağır klinik tablolara sokup çok ağır olan bir karaciğer nakil ameliyatına kadar götürebiliyor. Çok şükür ki karaciğer nakli yapma imkanımız, böyle hastanelerimiz, merkezlerimiz var ve bu şekilde hastalarımızı ayakta tutabiliyoruz. Ama biz bu hastaya karaciğer nakli yapmasaydık şimdi kaybetmiş olacaktık” ifadelerini kullandı.

Yapılan naklin ardından Sibel Çilingir’in sağlığına kavuştuğunu ifade eden Prof. Dr. Polat, “Hastamız normal hayatına döndü tabi. Şimdi taburcu oldu, ilaçlarını kullanıyor. Kontrollerini geliyor ama tamamen sağlıklı. Kan değerleri tamamen normal. Bundan sonraki süreçte tamamen beraber ameliyat sonrası bakımı ve takibini yapacağız” diye konuştu.

Bu şekilde ilaç kullanan hastaları ve meslektaşlarını da uyaran Prof. Dr. Polat, “Öncelikle şu basit bir sivilce. Ben her konuda tıpta özellikle, tedavinin algoritmik bir düzende olmasını öneriyorum yani tüm branşlar için. Sonuçta Dermotoloji alanındaki uzman arkadaşlar bunu biliyorlardır. Ama bunu bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Her tedavinin belirli bir aşaması olmalı. Yani bu tedavilere basitten başlayarak belki ağıra gitmeli. Sivilce konusunda bu tür ilaçlar belki daha sonraki aşamalarda kullanılmalı, daha basit tedaviler olmalı. Bu tek dozda da olabiliyor, uzun süreli kullanımda da olabiliyor. Eğer hastalar bu ilacı kullanacaklarsa doktor tavsiyesi ile reçetesi ile kullanmalı. Doktorlarının mutlaka takibinde olmalı ve en ufak bir yan etki görüldüğü zaman ilacı bırakmak gerekebilir. Buna dikkat etmek gerekiyor. Komşuların yakınların tavsiyeleri ile ilaç kullanmalarını önermiyoruz. Kesinlikle böyle bir şeye girmesinler hastalarımız. Önerimiz doktor kontrolünde ve onun takibinde ancak bu tür ilaçları kullanmalarının gerektiğini söylemek istiyorum” dedi. 

Mustafa Esen

Sivilce ilacı hayatını kararttı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.