GÜNDEM - 13 Haziran 2016 Pazartesi 14:49

Sofraların en tatlı sabrı: Güllaç

A
A
A
Sofraların en tatlı sabrı: Güllaç

Özellikle Ramazan ayında sofraların olmazsa olmaz ikramlarından Güllaç, hem Osmanlı mutfağından günümüze uzanan hikâyesiyle hem de zorlu yapım aşamasıyla şaşırtıyor. 135 yıldır kuşaktan kuşağa aynı tadla aktardıkları Güllaç’ın usta isimlerinden Saffet Abdullah Güllaçları, bu lezzet serüvenini “sabır” olarak tanımladı.

Sindirmesi kolay ve hafifi bir tatlı olan Güllaç’ın yapımı ise bir hayli sabır istiyor. Güllaç’ın en eski üreticilerinden 135 yılı geride bırakan Saffet Abdullah Güllaçları firması Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gürsel Arseven, “Bizler dördüncü kuşak olarak Güllaç yapımına devam ediyoruz. Burada isimlerin öne çıkmasının önemi yok önemli olan geleneğin devam etmesi, bu iş sabır işi” dedi.

Saffet Abdullah Güllaçlarının hikâyesi, Abdullah efendinin 1870’li yıllarda Osmanlı-Rus savaşı nedeniyle Kırım’dan, İstanbul’a Şehremini bölgesine gelmesiyle başlıyor. Abdullah Efendi, Osmanlı saray geleneğinin de bir parçası olan Güllaç geleneğini İstanbul’da devam ettiriyor. Dört oğlundan üçünü savaşta kaybeden Abdullah Efendi en küçük oğlu Saffet’in bu geleneği devam ettirmesiyle firma Saffet Abdullah adını alıp markalaşıyor. Sonrasında şirketleşme süreci 1881’de başlıyor.

“GÜLLAÇ’IN HAM MADDESİ MISIR, NİŞASTA VE BUĞDAY UNU” 

Bugün şirketi 4. kuşak olan çocukları Erdal ve Gürsel Arseven yönetiyor. Güllaç’ın çok pratik, sağlıklı ve modern bir tatlı olduğunu söyleyen Dr. Gürsel Arseven, “Güllaç’ın ham maddesi mısır, nişasta ve birazda buğday unu. Geçmişte yumurtanın akı katılarak kırılganlığının önlenmesine çalışılmış. Fakat günümüzde çok mümkün değil hem koku hem de yumurta zaman içerisinde bozulabiliyor. Endüstrideki gelişmelerle de yumurta akına gerek yok. Güllaç yapımı da çok basit; şekerle sütü karıştırarak güllaç yapraklarını ıslatıp üst üste koyalım, ardından yaprakların arasına fındık, ceviz veya badem koyduktan sonra yenilebilir gül suyunu da ekleyerek Güllaç’ı hazırlamış oluyoruz” diye konuştu. 

GÜLLAÇ’IN YAĞ VE KIZARTMA İLE BİR BAĞI YOK”

“Güllaç’ı diğer hamurlu tatlılardan ayıran özelliğin kızartılmaması olduğunu dile getiren Dr. Arseven sözlerine şöyle devam etti:“Osmanlı ve Türk mutfağında hamurlu tatlılarda yapım aşamasında kızartma ve şekerde yağda kaynatma gibi süreçleri vardır. Güllaçta böyle bir süreç yoktur, Güllaç’ın yağ ve kızartma ile bir bağı yoktur. Güllaç, Türk kültürüne özgü ve sindirimi son derece kolay bir tatlıdır. Aslında güllaç her dönem yenebilen bir tatlı, Fatih’in İstanbul’u fethiyle birlikte yerleşik düzene geçiliyor. Fatih Ramazan ayında özellikle yeniçeriler gıda ve enerji ihtiyacının teminiyle alakalı tatlıların yeniçeri mutfağında yer almasını istiyor. Sütlü ve hazmının hafif olması nedeniyle o zaman safrayı harekete geçirmeyen hazmedilebilir tatlılar ön planda Güllaç da böyle bir tatlı. Asker ocağına ramazanda çok fazla güllaç yenilmesi talimatı geliyor. O zamandan başlayan bir alışkanlık olarak da ramazanda öne çıkar bir durumu var aslında güllaç her zaman yenebilir bir özelliğe sahip.”

“GÜLLAÇ, İFTAR VE SAHUR ARASINDA SİZİN ENERJİ İHTİYACINIZI KARŞILAR”

“Güllaç emilimi çok iyi olan hazmı kolay zararsız bir tatlı” diyen Arseven, “Yeni nesil pek hatırlamaz eskiden Güllaç kaşeleri vardı. İnsana verilmesi gereken İlaçlar güllaç kaşeleriyle içinde toz halinde insana verilirdi. Neden böyle yapılırdı çünkü insan vücuduna olumsuz bir etkisi yok. Enerji açısından depolanabilir bir yönü yok. İftar ve sahur arasında sizin enerji ihtiyacınız güzel karşılayan mısır ve buğdaydan kaynaklı antioksidan maddeleri olan, bazı vitaminleri, sütteki kalsiyumu katarsak üretiminde sağlığa aykırı, diyetisyenlerin söylemlerine ters gelecek bir yönü olmayan bir tatlı Güllaç. Hatta Güllaç cerrahi ameliyat geçirmiş hastalara geçmişte ilk gıdaya başlama dönemlerinde tavsiye edilen bir gıda maddesi” dedi.

GÜL KABA-HÜSEYİN ÇAKMAK
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avcılar’da inşaat çalışması sırasında vinç devrildi, facianın eşiğinden dönüldü Avcılar’da inşaat çalışması sırasında toprağın çökmesi sonucu vinç, park halindeki otomobilin üstüne devrildi. Aracın yanındaki 2 kişi kıl payı kurtulurken, vincin devrilme anı güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Olay, saat 17.00 sıralarında Avcılar Merkez Mahallesi Fırın Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, inşaat çalışması sırasında vincin tekerlerinden birinin altındaki toprakta çökme yaşandı. Bunun üzerine vinç yana doğru devrilirken, vincin bir kısmı park halindeki 34 VVT 58 plakalı otomobilin üstüne düştü. Olay sırasında otomobilin yanında bulunan bir kız ve adam kıl payı kurtuldu. Otomobil ağır hasar alırken, ihbar üzerine sokağa polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada çökme sebebiyle yere düşerek yaralanan bir inşaat çalışanı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alan güvenlik şeridi ile kapatılırken, polis ekipleri konu ile ilgili çalışma yaptı. Vinç başka bir vinçle düzeltilerek kaldırılırken, aracın üstüne düştüğü o anlar ise sokaktaki bir binanın güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. “Bir facia olabilirdi” Olayla ilgili konuşan esnaf Ramazan Özkan, “Yanımızda inşaat yapılıyor. Toprağın altı kazıdan dolayı biraz çökmüş. Vincin ağırlığına dayanmadı ve lastikler batınca vinç yan devrildi. Dükkanımın önünde arkadaşımızın arabası vardı. Araba park halindeydi. Ona zarar verdi. Bir kız çocuğu ve bir adam saniye ile kendilerini kurtardılar. Daha sonra polis ve sağlık ekipleri geldi. Olay yeri inceleme geldi ve tutanak tuttular. Tabii mahallede herkes şok yaşadı. Deprem oldu zannettiler. Vinci kaldırdılar. Ucuz atlatıldı, bir facia olabilirdi” dedi.
Eskişehir TFF 3. Lig: Anadolu Üniversitesi: 1 - Efeler 09 Spor Futbol Kulübü: 2 TFF 3. Lig Play-off 2. Tur maçında Anadolu Üniversitesi, Efeler 09 Spor Futbol Kulübü’ne karşı 2-1 yenildi. Hakemler: Burak Olcar, Oğuz Terzi, Emre Doğu, Emre Kaan Çalışkan Anadolu Üniversitesi: Şener Özcan, Deniz Karadeniz, Furkan Mehmet Tuncer (Emirhan Emir dk. 68), Rıdvan Coşkun, Umut Akpınar, Halil İbrahim Yazğılı (Tezcan Erdoğan dk. 77), Emirhan Subaş, Okan Sarı (İbrahim Zeytin dk. 46), Abdullah Şahin (Metin Emre Karaal dk. 46), Ali Fırat Kasap, Hüseyin Tokmak Yedekler: Emirhan Emir, Metin Emre Karaal, Tezcan Erdoğan, Ulaş Yılmaz, İbrahim Zeytin, Özkan Geldi, Enes Bağdemir, Hamit Kargın, Ahmet Barış Kartalcı, Furkan Birdal Teknik Direktör: Engin Çalışır Efeler 09 Spor Futbol Kulübü: Kemal Mert Özyiğit, Berkan Ünal, Furkan Tuşik (Enver Abdullah Filiz dk. 77), Furkan Külekçi, Alpay Eroğlu, Sabutay Alper Bayülken, Enis Çelik, Burak Özbakır (Murat Sevimler dk. 89), Tugay Adamcıl (Enescan Özdemir dk. 67), Uğur Çetinkaya (Hakan Can Durdu dk. 67), Tayyip Mevlüt Kaya (Atakan Akbulut dk. 77) Yedekler: Melih Enes Uygun, Enver Abdullah Filiz, Enescan Özdemir, Furkan Çarkçı, Mustafa Kara, Murat Sevimler, Polat Ertek, Eren Akdemir, Atakan Akbulut, Hakan Can Durdu Teknik Direktör: Veyis Kanber Goller: Tezcan Erdoğan (dk. 80) (Anadolu Üniversitesi Spor Kulübü) Uğur Çetinkaya (dk. 12 ve dk. 56) (Efeler 09 Spor Futbol Kulübü) Sarı kartlar: Tezcan Erdoğan (dk. 81) Umut Akpınar (dk. 90+5) (Anadolu Üniversitesi) Furkan Külekçi (dk. 30) Berkan Ünal (dk. 38) Tugay Adamcıl (dk. 55) (Efeler 09 Spor)