SPOR - 18 Ekim 2016 Salı 14:13

Sofuoğlu: 'Beşinci şampiyonluğum ile kariyerimi tamamladım'

A
A
A
Sofuoğlu: 'Beşinci şampiyonluğum ile kariyerimi tamamladım'

Dünya şampiyonu motosikletçi Kenan Sofuoğlu, "Beşinci şampiyonluğum ile kariyerimi tamamladım. Benim için kariyer olayı bitti. Yarışmaya devam edeceğim ama amacım, İstiklal Marşı'nı dinletmek, Türk bayrağıyla tur atmak ve benden sonra gelecek sporculara kapı açmak" dedi.

Kariyerinin 5. SuperSport şampiyonluğunu ilan eden Kenan Sofuoğlu, Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Bekir Yunus Uçar ile The Marmara Pera'da düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

"Rabbim, beşinci kez dünya şampiyonluğunu nasip etti"

Dünya Şampiyonu Kenan Sofuoğlu, iyi bir sezon geçirdiğini belirterek, "Dün itibarıyla şampiyonluğa ulaştım. Esasında 2 hafta önce Fransa'da Türklerin çok olduğu bir yarışta şampiyonluğa ulaşmak istedim ama nasip olmadı. İspanya'da ilk 8'de bitirmek benim için yeterli olacaktı ama rabbim bana birici olarak şampiyonluğa ulaşmayı nasip etti. Ağabeylerimle yıllar önce motosiklet yarışlarında yer alırken hayalimiz, birimizin Dünya Supersport Şampiyonası'nda yarışmasıydı. Rabbim, beşinci kez dünya şampiyonluğunu nasip etti" dedi.

"Benim derecemi kimsenin yapabileceğine inanmıyorum"

Motor sporlarında en önemli kategorilerinden Moto GP'de yarışmadığı için eleştirildiğini vurgulayan Sofuoğlu, "Herkes bana yıllardır neden Moto GP'de yarışmadığımı soruyor. Yıllar önce Türkiye'den çıkarken, hayalim Supersport'ta yarışmaktı. Moto GP, özel yapım motorların yarıştığı ve markaların çok yüksek rakamlar harcadığı bir kategori. Moto GP'de şampiyon olan takımın adını Repsol Honda değil de THY veya Türk Telekom olsaydı, o motorun üzerinde bugün Kenan ile Toprak otururdu. Bu sezon Moto GP'de yarış kazanan birçok pilotu daha önceki yıllarda zaten geçmiştim. Benim kimseye kanıtlayacak bir şeyim yok. Her kategorinin farklı bir zorluğu ve kullanma tekniği vardır. Kendine güvenen karşıma çıkabilir. Çıkanlar da ne olduğunu görmüştür. Benim standart bir Supersport motoruyla yapacağım dereceyi kimsenin yapabileceğine inanmıyorum" diye konuştu.

"Bugün istesem Moto GP'de bir takım bulabilirim"

Bugün istese birkaç telefonla Moto GP'de bir takım bulabileceğini belirten Sofuoğlu, "Super Bike'da beni isteyen birçok takım var. 32 yaşına geldikten sonra farklı tarzda motora binersem belki 34-35 yaşımda şampiyon olacağım ama bir tarih yazamayacağım. Kariyerinde Super Bike şampiyonluğu görmüş çok sporcu var. Benim bundan sonra alacağım başarılar tarihe geçecek ve bir rekor olarak kalacak. Dünya şampiyonluğumun bundan sonra benden çok ardımdan gelecek sporculara faydası var. Bunun bilinciyle yarışıyorum" dedi.

"Parayı gençlere harcarız ve onları Moto GP şampiyonu yaparız"

Dünya Şampiyonu Kenan Sofuoğlu, Moto GP'de yarışmamalarının sorumlusunun sporcular olmadığını vurgulayarak, "Onların sorumlusu, Türkiye'nin büyük markaları. Onlar, milyonları başka yerlere harcayacağına, bizim gibi bir şeyler kazanan sporculara harcasaydı, rahatlıkla Moto GP'de yarışırdım. Benim öyle bir hayalim yok ama Toprak, Can ve Deniz için var. Bugün devletimize 'şu kadar bütçeyle Moto GP'ye giderim' desem, bana kimse 'hayır' demez. Ben 32 yaşındayım. Bana para harcamaya gerek yok. O parayı gençlere harcarız ve onları Moto GP şampiyonu yaparız" diye konuştu.

"Beşinci şampiyonluğum ile kariyerimi tamamladım"

Kariyerinin elde ettiği 5. şampiyonlukla bittiğini, bundan sonra genç Türk pilotların önünü açmak için yarışacağını vurgulayan Sofuoğlu, "Beşinci şampiyonluğum ile kariyerimi tamamladım. Benim için kariyer olayı bitti. Yarışmaya devam edeceğim ama amacım, İstiklal Marşı'nı dinletmek, Türk bayrağıyla tur atmak ve benden sonra gelecek sporculara kapı açmak. Uluslararası organizasyonlara birçok ülkeden 20-30 sporcu gelirken Türkiye'den toplamda 5 sporcuyduk ama 3 kupayla geri döndük. Benim başarmaya çalıştığım şey bu. Önümüzdeki sezon dünya şampiyonu olmasam da çok üzülmem" dedi.

"Kazanabildiğim sürece motorun üzerinde olacağım"

Takımının kendisinden memnun olduğunu ve yola devam etmek istediğini belirten Sofuoğlu, "Yarışmayı çok seviyorum. Bu kadar tecrübeliyken, kazanırken, bayrağımı orada gezdirme ve bir şampiyonluk daha alma şansı varken neden bırakayım. Sonuç olarak bırakmamaya karar verdim. 2017'de yarışacağım ama 2018'de yarışacak mıyım bilmiyorum. Kazanabildiğim sürece motorun üzerinde olacağım ama asıl amacım genç sporculara yol göstermek ve iyi imkanlarda yarışmalarını sağlamak" diye konuştu.

Uçar: "Kenan; devletin, federasyonumuzun gösterdiği desteği boşa çıkarmadı"

Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Bekir Yunus Uçar, Kenan Sofuoğlu'nun devletin ve federasyonun desteğini boşa çıkarmadığını belirterek, "Milli sporcunun alnının akıyla şampiyonluğu elde etti. Kenan, devletin, federasyonumuzun gösterdiği desteği ve gayreti boşa çıkarmadı. Alnının akıyla Türkiye'ye ve milletimize 5. dünya şampiyonluğunu kazandırdı. Kenan Sofuoğlu, özellikle olimpiyatların yapıldığı, birçok branşta üzüldüğümüz ve hak ettiğimiz yere gelemediğimiz 2016 senesinde, Türk insanının gururu oldu" dedi.

"Türkiye, motor sporlarında Kenan ile Avrupa ve dünya kapısını açtı"

Kenan Sofuoğlu'nun Türkiye'nin motor sporlarında dünyaya açılmasını sağladığını vurgulayan Uçar, "Türkiye, motor sporlarında Kenan ile Avrupa ve dünya kapısını açtı. Kenan'ın çabalarıyla bu kapı daha büyük başarılara doğru açılmaya devam ediyor. Kenan, sadece sporculuğuyla değil, adamlığıyla da spor teşkilatına ve Türk gencine örnek olan bir kişi. Türk milletinin yanındaki görüntüsüyle, bazen eleştirilere muhatap olabiliyor. TMF Başkanı olarak, bunlar zerre kadar değer vermediğimiz eleştiriler" diye konuştu. 

Mehmet Selman Bektaş
İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.