GÜNDEM - 01 Nisan 2023 Cumartesi 13:12

Sokak kedilerinde 'Korona' salgını

A
A
A
Sokak kedilerinde 'Korona' salgını

Eskişehir’de yayılmaya başlayan, korona virüsüyle aynı etkene sahip olan ve kanıtlanmış bir tedavisi bulunmayan ölümcül FİP (Feline İnfectious Peritonitis) kedilerin sağlığını tehdit ediyor.

Kedi Enfeksiyoz Peritoniti olarak da bilinen ölümcül FİP hastalığı, kedi korona virüsünün mutasyon geçirmesi ile meydana gelen ve kedilerin bağışıklık sistemine etki eden ölümcül bir hastalık. Korona salgınıyla eş zamanlı bir şekilde yayılmaya başladığı ifade edilen ve korona ile aynı faktörlere sahip olan FİP hastalığında son zamanlarda artış olduğu gözlemlendi. FİP hastalığıyla ilgili kanıtlanmış herhangi bir tedavi yöntemi bulunmazken, yüksek oranda ölümcül ve bulaşıcı olduğu biliniyor. FİP hastalığının son 2 sene içerisinde Eskişehir başta olmak üzere tüm Türkiye’de büyük bir salgın haline geldiği kaydedilirken, veteriner hekimler kedi besleyen vatandaşları çok dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyardı. Kliniklere gelen FİP vakalarının çok arttığını belirten Eskişehirli veteriner hekim, FİP hastalığıyla ilgili vatandaşlara yönelik bilgiler paylaştı ve dikkat edilmesi gerekenlere değindi.

Sokak kedilerinde 'Korona' salgını

“Tesadüf şu ki, bu hastalık insanlardaki korona salgınıyla eş zamanlı olarak arttı”

Eskişehir’de veteriner hekimlik yapan Tuğçe Kara, FİP hastalığının koruyucu bir aşısı olmaması sebebiyle çok hızlı yayıldığını söyledi. FİP hastalığının son yıllarda Eskişehir başta olmak üzere tüm Türkiye’de bir salgın haline geldiğini ifade eden Kara, “FİP hastalığının etkeni korona virüsüdür. Aslında bu korona virüsü sokak kedilerinin yüzde 90’nın vücudunda var, ancak geri kalan yüzde 10’luk kısmı mutasyona uğradığı zaman bu ölümcül FİP hastalığına dönüşüyor. Ne yazık ki şu an onaylanmış, resmi bir tedavi yöntemi mevcut değil. Yüksek oranda ölümcül bir hastalık, daha da kötüsü koruyucu bir aşısı olmadığı için çok hızlı yayılıyor. Son 2 sene içerisinde Eskişehir başta olmak üzere diğer şehirlerde de hızlı bir yayılım gösterdi. Aslında buna bir nevi kedi salgını da denilebilir. Tesadüf şu ki, bu hastalık insanlardaki korona salgınıyla eş zamanlı olarak arttı. İkisinin de korona olması bizleri biraz düşündürüyor. Ancak insandan hayvana, hayvandan insana geçtiğine dair kanıtlanmış bir çalışma yok. Eğer kediden insana, insandan kediye bulaşma durumu olsaydı pandemi döneminde bunu görürdük. Çok fazla sokak hayvanı var ve bunların belli besleme bölgelerinde sürekli birbirleriyle temas halindeler. Onlar da ister istemez bu hastalığı çok hızlı bir şekilde yayıyorlar. Yapılacak en güzel şey hayvanlarımızı bu hastalıktan korumak olacaktır. Özellikle müstakil evlerde olan vatandaşların kedilerini dışarıya salmalarını önermiyoruz. Kedilerin evde durmasını ve dışarıyla temas ettirilmemesini tavsiye ediyoruz” dedi.

Sokak kedilerinde 'Korona' salgını

“Bu hastalığın belli bir tedavisi olmadığı için veteriner hekimler olarak çok sığ kalıyoruz”

Evine başka bir kedi almak isteyen vatandaşların FİP hastalığına karşı daha dikkatli olması gerektiğine vurgu yapan Kara, yeni alınan kedinin kontrollerinin yaptırılması ve 15 gün ayrı bir oda da karantinada tutulması gerektiğinin belirtti. Ev kedilerinin sokağa salınmasını ve dışarıyla çok fazla temas ettirilmesini tavsiye etmediklerinin altını çizen veteriner hekim Tuğçe Kara şöyle konuştu:

Sokak kedilerinde 'Korona' salgını

“Özellikle 2’inci kediyi almak isteyenlerin de belli önlemler alması gerekiyor. Mutlaka gerekli testleri yaptırıp, yeni gelen kediyle diğer kedi bir süre temas ettirilmemeli. 2’inci kedimizi 15 gün karantina altında tuttuktan sonra diğer kedimizle temas ettirmeliyiz. Sokakta bir kedi sevdiğimizde de üstümüzü değiştirmeden ve elimizi yıkamadan kendi hayvanımızla temas etmemeliyiz. FİP hastalığı hızlı seyreden, bulaş durumu ve ölüm oranı çok yüksek olan bir hastalıktır. Diyelim ki evde 2 tane kediniz var ve 1 tanesinin FİP olduğundan şüphe ediyorsunuz. Böyle bir durumda önce teşhis için veteriner kliniğine gelip gerekli kan testlerini, röntgenleri ve muayeneleri yaptırmanız gerekiyor. Semptomlara da bakılarak bu hastalığın teşhis edilmesi lazım. Evde başka bir kedi varsa ve onda belirti gözükmüyorsa onu kaplarıyla birlikte başka bir odaya ayırmamız gerekiyor. Bu hastalığa çok dikkat etmek lazım, kedileri dışarıya salmamak ve başka hayvanlardan uzak tutmak gerekiyor. Bu esnada kedilerimizin bağışıklığını da yüksek tutmayı deneyebiliriz. Hastalığa yakalanan kediler için o noktadan sonra bağışıklık güçlendirmek ne yazık ki işe yaramıyor ancak hasta olmayan ya da risk altındaki kedilerde bağışıklık güçlendirici ürünler kullanılabilir. Bu sadece FİP hastalığına değil, diğer bulaşıcı viral hastalıklara karşı da bir önlem olur. Bu hastalığın belli bir tedavisi ve aşısı olmadığı için bu noktada veteriner hekimler olarak çok sığ kalıyoruz ve kimseye net bir şey açıklayamıyoruz.”

Emir Erten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.