ASAYİŞ - 24 Mart 2016 Perşembe 15:47

Son selfiesini paylaştığı yerde cesedi bulundu

A
A
A
Son selfiesini paylaştığı yerde cesedi bulundu

Antalya’ya gezmek için gelen 22 yaşındaki genç ’Baba akşamdan kalma’ notuyla paylaştığı selfienin ardından ortadan kayboldu. Gencin cansız bedeni son fotoğrafını paylaştığı yerde bulundu.

Edinilen bilgiye göre, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Aydın Kesmeni, 18 Mart Cuma günü gezmek için Antalya’ya geldi. 2 gün Antalya’da kalan Kesmeni, 20 Mart Pazar sabahı sosyal medya hesabından ’Baba akşamdan kalma’ notuyla bir fotoğrafını paylaştıktan sonra ortadan kayboldu. Kesmeni’den haber alamayan yakınları polise başvurmasına rağmen gidebileceği her yerde de aramaya başladı.

SELFİE PAYLAŞTIĞI YERDE BULUNDU

Aydın Kesmeni’nin Ankara’da yaşayan ağabeyi Ekrem Kesmeni, kardeşinden haber alınamaması üzerine Antalya’ya gelerek dedektif gibi kardeşini aramaya başladı. Kardeşinin gittiği yerleri adım adım belirleyen Ekrem Kesmeni, sabah saatlerinde gencin en son paylaştığı fotoğraftan yola çıkıp Kepez’deki varyantlara gitti. Aydın Kesmeni’nin selfie çektiği kayalığı bulan ağabey Kesmeni, uçurumun dibinde bir erkek cesedi olduğunu gördü. Cesedin kardeşine ait olduğunu belirleyen Ekrem Kesmeni ve akrabaları, durumu polislere bildirdi.

UYUŞTURUCU MALZEMELERİ BULUNDU

Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, gencin düşerek yaşamını yitirdiğini belirledi. Aydın Kesmeni’nin cesedi, AFAD ekipleri tarafından düştüğü yerden çıkarılarak otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı.

Öte yandan olay yeri inceleme ekipleri bölgede, uyuşturucu için kullanılan malzemelerle karşılaştı. Malzemeler, incelenmek üzere torbalara konuldu. Çektiği son selfieyi ’Baba akşamdan kalma’ notuyla paylaşan Kesmeni’nin, selfie çekerken dengesini kaybederek düştüğü ve yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor.

Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.