GÜNDEM - 08 Şubat 2022 Salı 15:08

Sosyal medya platformlarına yeni düzenlemeler geliyor

A
A
A
Sosyal medya platformlarına yeni düzenlemeler geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Güvenli İnternet Günü etkinliklerinde gençlerle buluştu. Etkinlikte konuşan Bakan Yardımcısı Sayan, sosyal medya platformlarından beklentileri olduğunu ve bu kapsamda yeni düzenlemelerin yapılacağını duyurdu.

Her yıl yaklaşık 150 ülke ile birlikte kutlanan Güvenli İnternet Günü etkinlikleri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde düzenlendi. Programın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, sosyal medyada yayılan dezenformasyonun internet çağının en büyük problemlerinden biri olduğunu söyledi. Sosyal medya platformlarına geçtiğimiz yıllarda düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Sayan, bu yıl yeni düzenlemelerin yapılacağını duyurdu.

“İnternet sadece kötülüklerle dolu bir yer değil. Aksine hatta doğru kullanıldığı zaman dünyanın en faydalı keşiflerinden birisi”

İnternetin doğru kullanılması gerektiğini belirten Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, “İnternet doğru olmayan amaçlarla kullanıldığında; nefret söylemi, ırkçılık, islamofobi gibi düşüncelerin yayılmasında, terörün propagandasının yapılmasında ve teröre taraftar toplamada, çocukların ve gençlerin ruhsal gelişimini yanlış yönde etkileyecek içeriklerin yayılmasında etkin bir araç haline geliyor. Bu riskler hasebiyle siber ortamda kişilere, kurumlara ve devletlere saldırılar yapılabiliyor. Ama internet sadece bu saydığımız kötülüklerle dolu bir yer değil. Aksine hatta doğru kullanıldığı zaman dünyanın en faydalı keşiflerinden birisi” diye konuştu.

“Yalan haber, dezenformasyon, nefret söylemi günümüzde mücadele edilmesi gereken ciddi sorunların en başında geliyor”

Sosyal medya mecralarında ciddi oranda dezenformasyon olduğunu ve sosyal medya platformlarının bu yolla; amacının dışında ülkelerin iç işlerine müdahale ettiğini ve bu mecralarda şiddet, nefret suçlarının işlendiğini, yalan haberler yapıldığına dikkat çeken Sayan, “Sosyal medyada kullanıcıların kişisel hesaplarından kolaylıkla ve doğruluğunu teyit etmeden yaptığı paylaşımlar, haberin bireylere ulaşmasını çok daha hızlı kılıyor. Bu bazı durumlarda kişilere avantaj gibi görünse de aslında işin içine güvenilirlik, doğruluk, manipüle etme, çıkarlar doğrultusunda yönlendirme, bilgiyi çarpıtma ve çevrimiçi radikalleşme girdiğinde çok farklı bir hale geliyor. Böyle bir durumda tabiri caizse, akla kara birbirine karışıyor.

Doğru ile yalan arasındaki farkın belirsizleştiği sosyal medya ortamlarında, popüler kültürün ve trendlerin etkisiyle bu paylaşım rüzgârına kapılan herkes; kaynağı bilinmeyen bilgilere, videolara, ses kayıtlarına, haberlere, muhakeme etmeden inanıyor ve bunları düşünmeden paylaşıyor. Bu paylaşımları yeniden, tekrar tekrar yapan herkes dolaylı da olsa bilmeden dezenformasyonun bir parçası haline geliyoruz. Bu sebeple bizler için yalan haber, dezenformasyon, nefret söylemi günümüzde mücadele edilmesi gereken ciddi sorunların en başında geliyor” ifadelerini kullandı.

“Sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyona dikkat etmeli ve bu kirliliğe alet olmamalıyız”

Sosyal medyadaki dezenformasyona karşı gençleri uyan Sayan, “Sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyona dikkat etmeli ve bu kirliliğe alet olmamalıyız. Sosyal medyada herhangi bir bilgiyi paylaşmadan önce; eleştirel bir bakış açısıyla irdelemek, doğrulanmamış bilgileri paylaşmamak, paylaşılan bilgilere sağlıklı bir şüphe ile yaklaşmak, bilgiye ulaşılan kaynaklar hakkında fikir sahibi olmak, genel bir araştırma yapmak ve ulaşılan bilgileri en az 2-3 farklı güvenilir kaynaktan teyit etmek gibi önemli adımları uygulamak gerekiyor” dedi.

Sosyal medyaya yeni düzenlemeler geliyor

Geçtiğimiz yıl sosyal medyaya dair düzenlemeler yapıldığını ancak bu düzenlemelere bir yenisinin de bu sene yapılacağını söyleyen Sayan, “Sosyal ağlara bir temsilci belirleme yükümlülüğü getirdik. Buna uymayan ağlara ise önce idari para cezası sonra reklam verme yasağı, en sonda da internet trafik bant genişliğinin daraltılması gibi yaptırımlar uyguluyoruz. Buradaki en büyük amaç; Kişisel haklarının ihlali ve özel hayatın gizliliği noktasında bir muhatap bulabilme isteğimiz. 2022 yılında bunu bir aşama daha ileriye taşıyacağız ve yeni bir düzenleme yapacağız. Bu düzenleme ile hedefimiz; sosyal ağ sağlayıcılarla kurulmuş olan muhataplık ilişkisinin güçlendirilmesi ve vatandaşlarımızın haklarının korunmasıdır. Bu vesile ile daha önce de defalarca dile getirdiğim bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum. Gerek kişisel hakların korunması, dezerformatif içeriklerin öz denetim ile kaldırılması, bazı madde kullanımlarını kolaylaştırma gibi katalog suçlara ilişkin yayınların önlenmesi kapsamında biz sosyal medya kuruluşlarının da kendi algoritmalarını geliştirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bütün bunlar yayıldıktan sonra cımbızla bunları toplar gibi yapmak adeta kumsalda kum tanelerini ayıklamak gibi” diye konuştu.

“Verilerin ülkemiz sınırları içerisinde kalması için gerekli önlemleri al diyoruz”

Sosyal medya platformlarından beklentileri olduğunu söyleyen ve yapılacak düzenlemelerin amacından bahseden Sayan, “Sosyal ağların Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunan tüm kullanıcılara eşit, adil davranmasını ve en önemlisi Avrupa birliği vatandaşlarına sağladığı hakların aynısını sağlaması. Bazı durumlarda ayrımcı politikaların biran önce terk edilmesi ve sorumlu davranılması bizim amacımız. Tüketici haklarının korunmasından tutun kişisel verilerinin farklı ülkelerle, farklı platformlarla, aynı platformlarca farklı gruplar arasında paylaşılması noktasında verilerin ülkemiz sınırları içerisinde kalması için gerekli önlemleri al diyoruz” ifadelerine yer verdi.

“15-16 yaş grubundaki çocuklarımız, diğer yaş gruplarına göre daha fazla siber zorbalığa uğruyor”

“Türkiye Ebeveyn ve Çocuk İnternet Kullanım Alışkanlıkları” adında bir araştırma yaptıklarını söyleyen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ise şunları kaydetti:

“Bu araştırmanın sonucunda çocuklarımızın internette karşılaştığı risklerin başında, siber zorbalık geliyor. Özellikle 15-16 yaş grubundaki çocuklarımız, diğer yaş gruplarına göre daha fazla siber zorbalığa uğruyor ve yüzde 33,8 ile ilk sırada yer alıyor.

Araştırmada ebeveynlerle ilgili bir kısım da yer alıyor. Her dört ebeveynden üçü, internetin çok zaman alıcı olduğu ve mahremiyet noktasında endişe verici bir ortam olduğunu düşünüyor. Yapılan araştırmaya göre çocuklarımızın beşte biri internet üzerinde bir sorunla karşılaşıyor. Ancak ebeveynlerin çok az bir kısmı bu durumdan haberdar oluyor. Bu da çocukların internet kullanımının kontrol edilmesinde, ebeveynlere büyük görevler düştüğünü gösteriyor.

Yaptığımız araştırma ile dijital nezaketin önemi, çevrim içi gizliliğin ve güvenliğin korunması, dijital mahremiyet bilincinin oluşması, dijital ortamları etkin ve üretken bir şekilde kullanmanın gerekliliği ve dijital zorbalık gibi potansiyel tehlikelerle mücadelenin önemi bir kere daha gözler önüne serildi.”

Ömer Faruk Karataş - Sadettin Aliusta

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Tunceli’de DHKP/C operasyonu: 1 şüpheli tutuklandı Tunceli’de polis ekiplerince, DHKP/C terör örgütünün il genelindeki faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında düzenlenen operasyonda 1 şüpheli yakalanarak tutuklandı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKP/C silahlı terör örgütünün il genelinde yürüttüğü faaliyetlerin tespit edilmesi, deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda yapılan istihbari ve teknik çalışmalar neticesinde, kendisini sözde gazeteci ve muhabir olarak tanıtarak habercilik faaliyeti adı altında örgüt propagandası yaptığı belirlenen bir şahıs hakkında operasyon düzenlendi. Yapılan çalışmalarda, C.B. isimli şahsın DHKP/C terör örgütünün talimatları doğrultusunda Moğultay Mahallesi’nde yasaklı materyallerin bulunduğu bir kütüphane oluşturduğu, bu içeriklerle ilgili olarak sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine şüphelinin yakalanmasına yönelik adli süreç başlatıldı. 19 Aralık 2025 günü sabah saatlerinde şüphelinin ikamet adresine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Operasyonda C.B. yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın ikametinde yapılan aramalarda, toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap, dergi ve gazete ile birlikte 1 adet cep telefonu, 1 adet SIM kart, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet flash bellek ve 5 adet CD ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.