SAĞLIK - 13 Kasım 2017 Pazartesi 00:56

Soya içerikli çikolatalar erken ergenliğe neden olabiliyor

A
A
A
Soya içerikli çikolatalar erken ergenliğe neden olabiliyor

Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Endokrinoloji ve Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, içeriğinde soya bulunan çikolatalar başta olmak üzere çok sayıda endüstriyel gıda, kozmetik ürün ve değişen çevresel faktörlerin, çocuklarda erken ergenliğe neden olduğunu söyledi.

Erken ergenliğin son yıllarda hızla artan bir endokrin problem olduğunu belirten Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, “Erken ergenlik kız çocuklarında 8, erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce sekonder seks karakterlerinin ortaya çıkmasıdır. Kız çocuklarında göğüs, erkek çocuklarında ise yumurtalık büyümesi ilk bulgularıdır. Bunun dışında erkek ve kız çocuklarda koltuk altı ya da etek bölgesinde görülen tüylenme de ön bulgu olabilir” dedi.

Endüstriyel beslenme en önde gelen neden
Erken ergenlikte genetik nedenlerin yanı sıra, yaşam ve beslenme tarzı, hava kirliliği ve temiz gıdaya ulaşımın önemli etkenler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, “Bu olumsuz etkenlere genel anlamda ‘endokrin bozucu maddeler’ deniyor. Bu maddelerin başında soya ürünleri geliyor ve östrojen hormonu gibi etki gösterdiği için erken ergenliğe yol açıyor. İçerisinde soya lesitini adı verilen katkı maddesinin bulunduğu çikolatayı bunların başında sayabiliriz. Yine içeriğinde soyalı katkı maddesi bulunan bisküviler, bunların dışında sucuk, salam, sosis, mayonez, ketçap, cips gibi endüstriyel ürünler de erken ergenliği tetikliyor. Ayrıca lavantanın direk kullanılması ya da lavanta içerikli duş jeli, şampuan ya da kozmetik ürünler, yine çay ağacının kullanıldığı kozmetikler, rezene çayı, içinde ZEA adı verilen mantar toksini oluştuğu için mısır konservesi de erken ergenliğe yol açıyor. Oyun hamurları ile çok oynamak, yüzeyinde endokrin bozucu olduğu bilinen ‘fitalat’ maddesi bulunduğu için plastik bardaklar ile meyve suyu ve kola kutularının beyaz kısmındaki plastik içerikli maddeler, -içme sularının plastik şişelerde güneşte bırakılıp sonra içilmesi, kış döneminde domates ve salatalığın kabukla yenilmesi ve tavuğun derisiyle tüketilmesi de önemli erken ergenlik nedenleri arasında yer alıyor” diye konuştu.

Kız çocuklarında daha çok görülüyor
Erken ergenlik probleminin daha ziyade kız çocuklarında görüldüğünün altını çizen Kurtoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erken yaşta vücudunda meydana gelen değişiklikler kız çocuklarını strese sokmakta, eğer tedavi edilmez ya da tedavi edilemeyecek duruma gelmişse erken adet görmesi de arkadaşları arasında problem oluşturmaktadır. Aynı zamanda hem erkek hem kız çocuklarda erken ergenlik boy kısalığına neden olmaktadır. Erkenden östrojene maruz kalan bir bünyede meme kanseri ve rahim kanseri riski de artmaktadır. Ayrıca bu durum Sosyal Güvenlik Kurumuna da aşırı bir ilaç yükü getirmektedir.”

Ana rahminden itibaren önlem alınmalı
Erken ergenlikle mücadelenin, çocuğun ana rahmine düşmesinden itibaren başlaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, “Çocukların beslenmesi ve kadın doğum kontrollerinin düzenli yapılması lazım. Çünkü küçük ya da iri doğan bebeklerde erken ergenlik daha çok görülmekte; hem küçük hem de iri doğan bebeklerde 5-6 yaşlarında görülen kilo fazlalığı ve bunun neticesinde oluşan fazla yağ dokusu ‘leptin’ adı verilen hormonun salgılanmasına yol açmakta, bu da erken ergenliği uyarmaktadır. Onun için çocukların spora yönlendirilmesi, onlara dengeli ve düzgün beslenme bilincinin kazandırılması ebeveynlerin en önemli görevlerindendir” ifadelerini kullandı.

Lesitin nedir?
İlaç sektöründe ve bazı hazır gıda maddelerinde 'emülgatör' yani en basit anlamıyla, su ve yağı birbirine bağlamak için kullanılan lesitin en çok soya ve ayçiçekten üretilmektedir. Son yıllarda soya bitkisi ile ilgili olarak çıkan GDO tartışmalarından dolayı, soya ürünleri ve dolayısıyla soya lesitini bazı çevrelerce şüpheli olarak değerlendirilmekte, ayçiçek lesitini daha sağlıklı bir alternatif olarak görülmektedir.  

Selma Kara

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.