DÜNYA - 08 Ocak 2016 Cuma 19:24

Sözde Ermeni Soykırım kararında bireysel başvuruya yeşil ışık

A
A
A
Sözde Ermeni Soykırım kararında bireysel başvuruya yeşil ışık

Fransa Anayasa Konseyi’nin 2001 tarihli yasanın iptali reddetmesinin ardından Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneği’nin Baş Danışmanı Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, Anayasa Konseyi’nin bu tutumuyla Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneği’nin 2001 tarihli yasanın iptali için bireysel başvuru hakkını kullanarak Anayasa Konseyi’ne başvuruda bulunmasına yeşil ışık yaktığını ifade etti.

Fransa Anayasa Konseyi’nin, Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneği’nin Türkiye’yi soykırımla suçlayan 29 Ocak 2001 tarihli yasanın iptali amacıyla müdahil taraf sıfatıyla katıldığı dava hakkındaki kararını açıklamasının ardından Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneği de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneğinin Başkanı Dr. Demir Onger, Fransa Türk Kültür Dernekleri Birliği Başkanı Lütfi Bilgen ve Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneğinin Baş Danışmanı Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ katıldı.
Elekdağ, konuşmasında Fransa Anayasa Konseyi’nin Fransa’daki Türk toplumu ve Türkiye için son derece önemli bir konuda tarihi kararını açıkladığını ifade ederek, “Anayasa Konseyi verdiği kararla, Türkiye’yi sözde soykırımla suçlayan 29 Ocak 2001 tarihli yasayı iptal etmemiş, fakat Danıştay’ın 19 Kasım 2015 tarihli kararının hatalı olduğunu vurgulamıştır. Danıştay sözünü ettiğim kararıyla Türk Tarihi Tarafsızlık Derneği’nin, Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımıyla suçlayan 2001 tarihli yasanın iptali için Anayasa Konseyi’ne yaptığı başvuruyu da hukuk dışı bahanelerle reddetmişti. Anayasa Konseyi bugün vermiş olduğu kararla Danıştay’ın bu hatalı davranışını ortaya koymuştur” dedi.

Büyükelçi Anayasa Konseyi’nin bu tutumuyla Türk Tarihi Eğitiminde Tarafsızlık Derneği’nin 2001 tarihli yasanın iptali için bireysel başvuru hakkını kullanarak Anayasa Konseyi’ne başvuruda bulunmasına yeşil ışık yaktığını ifade etti.

Büyükelçi Şükrü M. Elekdağ, Türk Tarihi Eğitiminde 6 Ağustos 2015 tarihinde bu hakkını kullanarak Anayasa Konseyi’ne başvuruda bulunduğunu belirten Elekdağ, 2001 tarihli yasanın Anayasa’ya aykırı olduğunun tartışmaya ihtiyaç göstermeyecek kadar açık olduğunu ve en önemlisi de Anayasa Konseyi’nin bu yoldaki görüşünü 2012 yılında Boyer Yasası’nı iptal etmiş olduğu kararının gerekçesinde açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu aktardı. Büyükelçi Şükrü M. Elekdağ, Danıştay’ın bu kararı Anayasa Konseyi bugüne kadar 2001 tarihli yasa hakkında bir karar vermediğini ve Anayasa Konseyi’nin Danıştay’ın iddia ettiği gibi bir karar alması halinde 2001 tarihli kararın mevcudiyetinin çoktan son bulmuş olduğunu kaydetti. 

TANSU SARITAYLI
PARİS

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.