SAĞLIK - 08 Nisan 2015 Çarşamba 10:45

Stres kısırlığa yol açar mı?

A
A
A
Stres kısırlığa yol açar mı?

Medicana Ankara Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Osman Denizhan Özgün, kısırlığın nedeninin stres olabileceğinin kanıtlanmış bir bulgu olmadığını söyledi.

Kısırlık tedavi sürecinin çok stresli ve uzun bir süreç olduğunu belirten Medicana Ankara Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Osman Denizhan Özgün, kısırlığın nedeninin stres olabileceğinin kanıtlanmış bir bulgu olmadığını kaydetti. Bazı hastalarda stresin hormon dengesinin bozulmasına ve bu nedenle yumurta oluşumunda olumsuzluklara yol açabildiğini belirten Özgün, “Bunun yanı sıra aşırı strese maruz kalan kadınlarda follop tüpünde spazma ve erkeklerde sperm sayısında ve kalitesinde azalmalara yol açabilir. Stresin şekli de çok önemlidir. Depresyona neden olan stres kadının yumurta kalitesini oldukça olumsuz etkiler ve oluşabilecek gebeliklerde diğer gebelere göre düşük tehlikesi daha yüksektir olur. Bu olaylara bağlı olarak stres kısırlık tedavilerinde olumsuz sonuçlar alınmasına da neden olabilir. Araştırmalar, infertilite tedavisi gören kadınların kanser hastası kadınlar gibi stres altında olduklarını göstermektedir. Tedavi gören kadınlar hamile kalamadıkları durumlarda yaşadıkları hayal kırıklıkları yüzünden sürekli olarak stres altındadırlar ve bu durumda kronik strese, hatta depresyona bile yol açabilmektedir” diye konuştu.

Op. Dr. Özgün, şöyle devam etti:

“Çiftler yaşamlarını planlamak isterler ve bunun için çok çabalarlarsa başarabileceklerine inanırlar. Bu sebeple gebe kalmanın zorluğu, vücutlarının ve aile olma isteklerinin kendi kontrolleri dışında olduğunu düşünürler. İnfertilite durumunda çiftler ne yapsalar dahi yine de çocuk sahibi olamama ihtimali vardır. İnfertilite tedavisi kapsamında yapılan testler, tedaviler, çiftler açısından fiziksel, duygusal ve maddi olarak stres yaratabilmektedir. Bu stres çiftlerin ayrılmasına sebep bile olabilir. Bunun için gösterilen özveri zaman içerisinde kişilerin birçok aktiviteden uzak kalmasına sebep olabilir. Yalnızca bu sebep bile kişinin stresli olmasına yetmektedir.”

HAMİLELİKTE STRESİN BEBEĞE ETKİLERİ
Anne adaylarının hamilelik döneminde gebelikle ilgili problemlerden dolayı veya başka nedenlerden dolayı zaman zaman stres, üzüntü, sıkıntı, ağlama, bunalım, depresyon, sinirlenme, aşırı kızgınlık, öfke gibi durumlarla karşı karşıya kalabildiğine dikkat çeken Özgün, “Yapılan araştırmalar anne adayında oluşan bu stres durumlarının anne karnındaki bebeği de etkileyebildiğini göstermektedir. Bu etkilenmenin başlıca nedeni annenin stres yaşaması durumunda artan stres hormonlarının (kortizol, adrenalin) anne kanı aracılığıyla bebeğe de geçebilmesidir” ifadelerini kullandı.

Hayvanlar üzerinde ve insanlar ile yapılan birçok araştırmada anne adayının yaşadığı ciddi stresin bebek üzerinde bazı olumsuz etkileri bulunduğunu belirten Özgün, “Düşük riskinde artma, erken doğum, doğum ağırlığının az olması, bebeğin zihinsel fonksiyonlarında azalma, dikkat eksikliği, hiperaktivite, uygusal problemler, sinirlilik. Bazı araştırmalar annenin hamilelik sırasında büyük depremler ve benzeri ciddi doğal felaketler nedeniyle çok ciddi psikolojik travma ve stres yaşamasının bebeğin ergenlik yaşlarına geldiğinde depresyon, şizofreni gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riskinin arttığını göstermiştir” dedi.

Özgün, hamilelik sırasında stres risklerini azaltmak için şu önerilerde bulundu:

“Sizi strese sokan durumları not edin ve çözümü için uygun tanıdıklarınız ile paylaşın. Sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Düzenli uyuyun, doktorunuzun önerileri doğrultusunda uygun egzersiz ve spor programları yapın. Gebelik ve doğum hakkında bilginizin az olmasından dolayı endişe hissediyorsanız doktorunuzdan veya hamile eğitim sınıflarından bu konuda bilgi alın. Bilgisizlik korku ve endişeye neden olur. Kendi kendinize baş edemediğiniz veya ciddi düzeyde bir psikolojik probleminiz varsa mutlaka bir psikiyatri uzmanı ile bunu paylaşın.”
 

ARZU TÜRKUÇAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da Mustafa Abi’den 576 saattir haber yok: Arama çalışmaları sürüyor Bursa’nın Mudanya ilçesinde 28 Kasım 2025 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Mustafa Abi adlı vatandaş için başlatılan arama çalışmaları aralıksız devam ediyor. Kayıp ihbarının üzerinden yaklaşık 576 saat geçmesine rağmen Abi’ye ait herhangi bir ize ulaşılamadı. Daha önce de kayıp haberlerine konu olan Mustafa Abi (80) için Bursa İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Kayıp ihbarının ardından ilk 7 gün boyunca AFAD ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuna bağlı arama kurtarma ekipleri de çalışmalara destek verdi. Ekipler, Mustafa Abi’nin kaybolduğu günden itibaren köy ve çevresinde yaklaşık 30-35 kilometrelik geniş bir alanı kapsayan çember içerisinde detaylı arama gerçekleştirdi. Ormanlık alanlar, kırsal bölgeler ve muhtemel geçiş güzergâhları tek tek taranmasına rağmen, şu ana kadar herhangi bir somut bulguya ulaşılamadı. Kayıp Mustafa Abi’nin eşi Ayla Abi, yaşadıkları belirsizliğin her geçen saat daha da ağırlaştığını belirterek, "576 saattir umutla bekliyoruz. Günlerdir evimizde huzur yok. Jandarma ekipleri ve köylülerimiz ellerinden geleni yapıyor ama hâlâ bir haber alamadık. Bu belirsizlik çok zor" ifadelerini kullandı. Aile, Mustafa Abi’yi gören ya da nerede olabileceğine dair bilgisi bulunan vatandaşların vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak bilgi vermelerini istedi.
İstanbul Başakşehir’de ödedikleri borcu, silahla gasp etmeye çalıştılar İstanbul’un Başakşehir ilçesinde, bir banka şubesi önünde yaşanan silahlı gasp girişiminin detayları ortaya çıktı. Polisin yaptığı çalışmada, parayı çeken iki kişinin borçlu oldukları firmanın çalışanına parayı teslim ettiği, ardından bu iki şahsın parayı verdikleri adamdan parayı silahla gasp etmeye çalıştığı ortaya çıktı. Olayla ilgili gözaltına alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edilecek. Olay, Başakşehir İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan bir banka şubesinin çıkışında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.Ö. (44), T.T. (41) ve F.P. (19) isimli şahıslar, bankadan para çektikleri sırada tanımadıkları şahıslar tarafından silah zoruyla gasba uğradıkları ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri, konuya ilişkin detaylı bir inceleme yaptı. Yapılan çalışmada, olayın herhangi bir üçüncü tarafla ilgisi olmadığı, A.Ö. ve T.T.’nin F.P. isimli şahsın çalıştığı firma sahibine borcu olduğu gerekçesiyle bankaya giderek para çektikleri ve F.P.’ye teslim ettikleri belirlendi. Ardından T.T.’nin parayı alan F.P.’ye saldırarak onu darbettiği, bu sırada T.T.’nin arkadaşı A.Ö.’nün ise silahla rastgele havaya ateş açarak F.P.’nin banka önünde bulunan arkadaşlarının dağılmasını sağladığı anlaşıldı. Olayda yaralanan olmazken, havaya sıkılan kurşunlar park halindeki bir araca isabet etti. Polis olay yerindeki incelemenin ardından kısa sürede A.Ö.’yü kullandığı silahla birlikte, ayrıca T.T. ile F.P.’yi de yakalayarak gözaltına aldı. F.P., emniyette verdiği ifadede, olay yerinde silah zoruyla üçüncü bir tarafın saldırısına uğramış gibi ifade verdiğini itiraf etti. Emniyetteki sorgusunun ardından F.P. savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. A.Ö. ve T.T. ise "6136 SKM", "Suç Uydurma", "Nitelikli Yağma" ve "Mala Zarar Verme" suçlarından yarın adliyeye sevk edilecek.