GÜNDEM - 21 Mart 2018 Çarşamba 11:16

Su hakkında doğru bilinen yanlışlar!

A
A
A
Su hakkında doğru bilinen yanlışlar!

22 Mart Dünya Su Günü yaklaşırken, su hakkında toplumda kabul gören ama aslında yanlış ya da eksik olan bilgiler hakkında QNET Türkiye Uzman Diyetisyeni ve aynı zamanda su konusunda tecrübeli isim Işın Sayın, önemli bilgi paylaşımlarında bulundu.

Türkiye’de en az su tüketimi kadar çay da tüketildiğini ifade eden Işın Sayın, ”Misafirliklerde, iş yerlerinde hemen hemen her yerde çay, kahve ve meşrubat gibi içeceklerin sıvı olmasından kaynaklı su yerine geçtiği düşünülüyor. Fakat bu, su hakkında doğru bilinen yanlışların başında geliyor” dedi

Su hakkında doğru bilinen yanlışları aktaran Işın Sayın şu açıklamalarda bulundu :

”En sağlıklı su, doğal kaynak suyudur”

”Doğal kaynaktan çıkan her su, sağlıklı ve temiz olmayabilir. Suyun nereden geldiği kadar kimyası da önem taşır. Doğal su kaynaklardan belirli aralıklarla örnekler alınarak, içeriği analiz edilmelidir ve ne yazık ki, bazen bu suların bileşimi güvenli olmamaktadır. Sağlıklı suda, patojen yani hastalık yapan mikroorganizmalar, ağır metaller, yosun, bulanıklık, aşındırıcılar, kum, kötü tat ve koku olmamalıdır.”

”Kireçli su kötüdür”

”Yüksek mineralli suya, sert su denilir. Bu tip sular kaynatıldıklarında, kalsiyum karbonat, magnezyum karbonat gibi suda çözünmeyen bileşikler çökelti oluşturur. Oysa ki; kireç adı verilen bu tortular, sudaki minerallerin kendisini oluşturur. Yani aslında suyun zenginliğini ifade eder.”

Su içsem yarıyor!

”Her 500 milimetre su tükettiğinizde, metabolizma o gün için, yüzde 24-30 hızlanır. Böbrekler 2,5 litre suyu boşaltmak için yaklaşık olarak 150 kalori. fazladan enerji harcar. Bu da 45 dakika tempolu yürüyüşe yakın bir enerji harcamasıdır. Bu sebeple kilo vermek istiyorsanız su içmeyi aksatmayın!”

Çok fazla su içmek zararlı mıdır?

”Aşırı su tüketimi ile sodyum, potasyum için, mineral dengesi bozulur. Bu duruma su zehirlenmesi denilir. Su zehirlenmesi riski; 5 litreden itibaren başlar. Sağlıklı bireylerde 2-4 litre arası su tüketimi güvenli ve gereklidir. Erkek bireylerin, vücut yüzeyi büyük olan bireylerin, spor yapanların, çok terleyenlerin, sıcak iklimlerde yaşayanların su gereksinmesi daha fazladır.”

Kişi susadığını hissettiği zaman vücudundaki su miktarı azaldığı zaman mı?

”Beyinde hipofiz bezinden ADH (antidiüretik hormon) salgılanır. Bu hormon kanda su miktarını düzenlemekten sorumludur. Bu görevini de; tükürük bezinden tükürük salınımını yavaşlatarak yapar. Böylece ağız kuruluğu hisseder, su içeriz. Su içmedikçe, susama uyarısını farketmez hale gelebiliriz. Yani vücudunda su oranı düşük olmasına rağmen bireyler, susamıyor olabilir. Güzel olan şu ki; su içtikçe, susama uyarısını yeniden farkedebilir hale gelebiliriz.”

Su içmeden kaç gün yaşanılabilir?

”İnsan bedeninin her hücresi su içerir. Bir çok intraselüler metabolik işlev, hücrenin içinde belirli oranda suyun varlığında gerçekleşebilir. Yani insan, canlılığını suya borçludur. Bu nedenle susuz olarak yalnızca ve en fazla 7 gün yaşayabiliriz.”

Sabah aç karnına su içmek önemli mi?

”Uyurken vücudumuz suyu işlemiş ve böbrekten süzmüştür. Çoktan yeniden suya ihtiyaç duyar hale gelmiştir. Gece boyunca, sindirim ve boşaltım sistemi içinde biriken sindirim atıkları ve diğer toksik maddeleri, vücuttan uzaklaştırmaya yardımcıdır. Sabah iştahını yatıştırır. Kahvaltıya daha kontrollü bir iştahla oturmanızı sağlar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.