GÜNDEM - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 15:34

Subaşıoğlu’dan FETÖ açıklaması

A
A
A
Subaşıoğlu’dan FETÖ açıklaması

Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Paralel Devlet Yapılanmasının yanı sıra FETÖ terör örgütünün paralel din ve paralel ahlak yapılanmasına yönelikte mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

24 Temmuz Basın Bayramı dolayısı ile Denizli Gazeteciler Cemiyetinde basın mensupları ile bir araya gelen Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu 15 Temmuz süreci ve FETÖ Terör örgütü hakkında açıklamalarda bulundu. FETÖ ile mücadele konusunda Paralel Devlet Yapılanmasının yanı sıra, paralel din ve paralel ahlak yapılanmaları ile de mücadele edilmesini gerektiğini belirten Başkan Subaşıoğlu, “Türkiye çok ciddi bir FETÖ terör örgütü ile mücadele içerisinde bunlu ilgilide maalesef yapısından dolayı da maalesef burada yapısından dolayı kripto kendisini gizleyen, eski tabirleriyle tedbirli davranan, takiye yapan, bir zihniyetle karşı karşıyayız. Dolayısıyla böyle bir yapıyla mücadele etmek çok daha kolay değil. Hiç kimse bir gecede kahraman olmamıştır ve yapmaya da gerek yoktur. FETÖ ile mücadele bağlamında benim değerlendirmem şöyle olmuştur ‘sekarat anı’nda ki iman geçerli değildir. Yani ölüm döşeğinde iman ederseniz o iman geçerli değildir. Bir gecelik kahramanlıklara ihtiyacımız yok, FETÖ ile mücadele noktasında sürecin doğru okunması gerekiyor, sürecin doğru teşhis edilmesi gerekiyor” dedi.

FETÖ ile mücadele

O yapıya hizmet etmiş insanların bir günde temizlenemeyeceğini savunan Subaşıoğlu, “bu insanları mahkum etmek adına değil, kategorize etmek adına değil ama FETÖ ile mücadele etmek adına da kahramanlığa ihtiyaç yok. Bir gecelik aforizmalara, yapılan ifadelere coşkun söylemlere, ihtiyaç yok. Dün başlamış, bugün devam ediyor, yarında devam etmesi gereken bir süreçtir. Ben bugüne kadar bu konu ile ilgili hiç konuşmadım. FETÖ terör örgütü ile mücadele anlamında tartışılmayan bir konu var. Ben bu işi üçe ayırıyorum. Biz hep Parelel Devlet Yapılanması olarak yani kendi savcısı olan, kendi hakimi, kendi kuralı olan, devletin içinde bunu işleten bir yapıdan bahsediyoruz. Bu bir paralel devlet anlayışı.”

“Paralel din anlayışı tarafı var”

Bu sürecin toplumun önünde yaşandığını ifade eden Merkezefendi Belediye Başkanı Subaşıoğlu, “işin bir de paralel din anlayışı tarafı var bugüne kadar hiç bunun üzerinde durulmadı. Örneğin bizim kendi dinimizden herhangi bir endişemiz yok, dinimizin dayanışma ve yardımlaşma mekanizmaları çok açık ve net. Mesela zekat müessesesi ile mesela sadaka müessesi çok açık ve net. Zekatı kimin vereceği belli, kimlerin alacağı belli. Bu FETÖ terör örgütü Türkiye’de paralel bir din anlayışı üreterek zekat ve sadaka müessesini ortadan kaldırarak istedikleri amaca hizmet edebileceklerini düşündükleri, dinin temel prensiplerden koparttıkları burs ve himmet mekanizmasını getirerek aslında Türkiye'de paralel din anlayışını da dayatmış oluyor. Oysaki bizim dinimizde dayanışma ve yardımlaşma ile ilgili önce komşumuzdan başlamamız gerekiyor. Önce akrabamızdan başlarız gerekiyor. Böyle ne olduğu belirsiz yüksek hayaller ve hedefler ile yüksek paralar toplayıp da, yanımızdaki komşumuz aç olurken, paraların oraya aktarılması, ben açıkçası paralel bir din anlayışı olarak görüyorum. Bunun da ret edilmesi gerekiyor. Maalesef bu konu ile ilgili henüz zihinler çok dar, berraklaşmış değil” diye konuştu.

Paralel ahlak
Subaşıoğlu şöyle devam etti:
“Tabi birde işin paralel ahlak boyutu var. Hedefe ulaşmak için her yol mubahtır. Bir çok insan anlayamıyor bunlar neden sınav sorularını çaldılar. Bir tek amaçları var kendi adamları için bir hedefleri var bu hedefe ulaşmak için her yol mübah. Sınav sorularını çalınabilir. Toplumun genelin geçer kabul görmüş ahlak anlayışının yanında paralel bir ahlak anlayışı da getirmiş oluyorlar. Biz bunu da ret etmemiz gerekiyor. FETÖ terör örgütü ile mücadele noktasında işi soğukkanlılıkla değerlendirip bütün lehçeleri ile ele alıp, paralel ahlak, paralel din anlayışı çerçevesinde yeniden bir mücadeleyi gözden geçirmemiz gerekiyor. Aksi halde bu iş sığ kalacaktır. Klasik, günlük kahramanlık üzerinden tabi siyasetçileri kast ediyoruz, diğer kahramanlarımız şehitlerimiz onlar zaten kahramanlıklar ortada açık ve net. Ama biz siyaset konuşuyorsak mutlaka üç pencereden FETÖ terör ile mücadelemizi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Aksi halde ne olduğu belirsiz kendilerini kamufle etmiş sosyal medyayı bu amaçla kullanan bu insanlara Türkiye mahkum olur ve yol alamayız. Sadece FETÖ terör örgütü mensupları, kişileri mahkum etmek değil, aynı zamanda bunların zihniyetlerini teşhis edip mahkum etmemiz gerekiyor. Bundan sonra hiç kimse oy yollara paralel ahlaka, paralel din anlayışına tebessüm edipte Türkiye'nin üzerine karabasan gibi çökmemeleri gerekiyor” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.