EKONOMİ - 03 Mart 2021 Çarşamba 10:09

Şubat ayı enflasyonu açıklandı

A
A
A
Şubat ayı enflasyonu açıklandı

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Şubat ayında yıllık yüzde 15,61, aylık yüzde 0,91 arttı.

Tüketici fiyat endeksi Şubat ayında yıllık yüzde 15,61, aylık yüzde 0,91 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Şubat ayı Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre, TÜFE'de 2021 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,91, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 2,60, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,61 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12,81 artış gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 2,87 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti

Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 6,13 ile eğitim, yüzde 6,31 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 7,15 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 23,74 ile ev eşyası, yüzde 22,47 ile ulaştırma ve yüzde 20,61 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu.

Aylık en yüksek düşüş gösteren grup yüzde 2,32 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu

Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Şubat ayında düşüş gösteren diğer ana gruplar yüzde 0,98 ile eğlence ve kültür ve yüzde 0,93 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Şubat ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 3,00 ile sağlık, yüzde 2,57 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 1,32 ile lokanta ve oteller oldu.

Şubat 2021'de, endekste kapsanan 415 maddeden, 117 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 35 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 263 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 16,92, aylık yüzde 0,79 arttı.


İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'de 2021 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,79, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 2,44, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,92 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12,75 artış gerçekleşti.

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 27,09, aylık yüzde 1,22 arttı

Yİ-ÜFE 2021 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 1,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 3,92, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 15,14 artış gösterdi.

Sanayinin dört ana sektöründen imalat yıllık yüzde 29,57 arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 17,32, imalatta yüzde 29,57, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 0,68, su temininde yüzde 27,31 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 33,77, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,29, dayanıksız tüketim malında yüzde 22,81, enerjide yüzde 8,44, sermaye malında yüzde 26,54 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört ana sektöründen imalat aylık yüzde 1,56 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 0,14 azalış, imalatta yüzde 1,56 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,73 azalış, su temininde yüzde 1,06 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,05, dayanıklı tüketim malında yüzde 0,85, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,44, enerjide yüzde 0,68 artış, sermaye malında yüzde 0,48 azalış olarak gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 0,68 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımında gerçekleşti
Yıllık en düşük artış; yüzde 0,68 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı, yüzde 5,24 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 6,81 ile giyim eşyası olarak gerçekleşti. Buna karşılık ana metaller yüzde 52,62, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 45,05, metal cevherleri yüzde 33,98 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık en yüksek düşüş yüzde 2,66 ile metal cevherlerinde gerçekleşti

Aylık en yüksek düşüş; yüzde 2,66 ile metal cevherleri, yüzde 2,28 ile diğer mamul eşyalar, yüzde 1,73 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı olarak gerçekleşti. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 9,43, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) yüzde 6,10, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 5,47 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.