GENEL - 11 Aralık 2007 Salı 17:15

"Suhulet"in dönüşü muhteşem oldu

A
A
A
"Suhulet"in dönüşü muhteşem oldu

Dünyanın ilk arabalı vapuru "Suhulet"ten tam 136 yıl sonra yine Türk mühendislerin eliyle İstanbul'a kazandırılan "Suhulet" adlı modern arabalı vapur törenle sefere başladı.

Sirkeci-Harem arasını 8 dakikaya indiren gemi, 80 araç ve 600 yolcu kapasitesinin yanı sıra hızı ve manevra kabiliyetiyle öne çıkıyor.

Osmanlı Devleti'nin dünyanın ilk arabalı vapur formunu geliştirmesinden tam 136 yıl sonra, yine Türk mühendislerin eliyle İstanbul'a kazandırılan 'Suhulet' adlı modern arabalı vapur, Sirkeci Araba Vapuru İskelesi'nde düzenlenen törenle sefere başladı.  

Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 80 araç ve 600 yolcu kapasiteli modern arabalı vapurun Sirkeci-Harem arasını 8 dakikaya indirdiğini, 12.5 deniz mil hız yapabildiğini ve çok hızlı manevra kabiliyetine sahip olduğunu belirterek, " Suhulet saatte bin araç ve 7 bin 200 yolcu taşıyacak. Suhulet'in ardından aynı özelliklere sahip 3 modern arabalı vapuru daha üçer ay arayla devreye alacağız. Şu anda Sirkeci-Harem arasında 3 bin 500 araç taşınırken, bu dört yeni arabalı vapurun hepsi devreye girdiğinde günde 15 bin araç taşınacak. " dedi.

Başkan'a teşekkür

İstanbul Valisi Muammer Güler de "Suhulet" adlı arabalı vapurun bir nostaljiyi de yanında getirdiğini dile getirerek, İstanbul trafiğinin çözümünde deniz taşımacılığının önemine dikkat çekti. "İstanbul'da yaşamanın bir sorumluluğu var. O sorumlulukla herkes usuletle ve suhuletle görev yaparsa başarılı oluruz" diyen Vali Güler, Başkan Topbaş'a ve İDO'ya ve geminin inşa edildiği tersanenin yöneticilerine teşekkür etti.  

Osmanlı Devleti döneminde dünyanın ilk arabalı vapuru olarak inşa edilen Suhulet'ten tam 136 yıl sonra yine Türk mühendislerin eliyle İstanbul'a kazandırılan modern arabalı vapur Suhulet, 80 araç ve 600 yolcu kapasitesinin yanı sıra 12.5 deniz mili hız yapabiliyor. 360 derece manevra kabiliyeti var.
 
Sirkeci-Harem arasında hizmet verecek yeni araba vapurlarının her birinin maliyeti 10.7 milyon dolar. Suhulet'in hizmete alınmasının ardından "Sahilbent", "Sadabad" ve "Sultanahmet" isimleri verilen diğer yeni araba vapurları da üçer ay arayla İstanbul Boğazı'nda yolcu ve araç taşımaya başlayacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.