EKONOMİ - 01 Eylül 2021 Çarşamba 10:21

'Sultan 2. Abdülhamid'in rüyası' Filyos; doğalgaz rezerviyle taçlandı

A
A
A
'Sultan 2. Abdülhamid'in rüyası' Filyos; doğalgaz rezerviyle taçlandı

Türkiye'nin ilk mega endüstri bölgesi, yıllık 25 milyon ton elleçleme kapasitesi olan limanıyla Batı Karadeniz'in göz bebeği olan Filyos'un değeri, 540 milyar metreküplük doğalgaz rezerviyle iki kat arttı.

2023 vizyonunda dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye, milli gazın kullanılması için de denizden Filyos'a 150 kilometrelik boru hattı döşeyecek. Yüksek teknolojili üretimlere ev sahipliği yapacak olan Filyos, çok yönlü ulaşım ağıyla adeta hem ticari hem de lojistik üs olacak.

Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamid'in 'rüyası' olarak bilinen ve "Anadolu'da Genel Üretim Raporu"nda yer alan 150 yıllık Filyos Vadi Projesi'nde hummalı çalışmalar sürüyor. Proje kapsamında 597 hektar ile Türkiye'nin ilk mega endüstri bölgesi, bin 166 hektar alan ile serbest bölge, 25 milyon ton kapasiteli limanda ise kuru yük sahası, konteyner sahası, çok amaçlı depolama alanı, binalar ve park alanı, dökme yük sahası, giriş ve servis alanı, demiryolu hattı, yol ve diğer yardımcı birimler yer alacak. Projede ayrıca 620 hektar genişleme alanı da yer alıyor.

Kuzey-güney aksında önemli bir role sahip olacak olan Filyos Limanı'nın, Çin İpek Yolu için büyük önem taşıyabileceği vurgulandı. Jeostratejik konumu sayesinde Türkiye'nin de Orta Asya ile Avrupa arasında önemli bir oyun kurucu rolüne ev sahipliği yapması bekleniyor.

'Sultan 2. Abdülhamid'in rüyası' Filyos; doğalgaz rezerviyle taçlandı

Boğazların yükünü hafifletecek

2023 vizyonunda dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilmeyi amaçlayan, rekabet gücünün arttırılması, yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretilmesi için çalışmalar sürüyor. Üretime ve ticarete yönelik uygun fiziki altyapı ve imkanlar oluşturulurken Türkiye'nin ilk mega endüstri bölgesi olan Filyos Endüstri Bölgesi, güneyde Filyos Serbest bölge ve Türkiye'nin en büyük limanlarından biri olan Filyos Limanı ile Filyos Yatırım Havzası'nda yer alan ulusal yatırım projesi olarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Projenin hayata geçmesiyle İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın trafik yükünün azaltılması, yeni taşımacılık koridorlarının oluşturulması, nitelikli üretimin arttırılması, ulusal ve uluslararası taşımacılık ve ticaretin geliştirilmesi planlanıyor.

'Sultan 2. Abdülhamid'in rüyası' Filyos; doğalgaz rezerviyle taçlandı

Filyos Türkiye'nin kuzey kapısı olacak

Yıllık 25 milyon ton elleçleme kapasitesi olan liman, Türkiye'nin artan dış ticaretini karşılamanın yanı sıra bölgesel aktarma merkezi olmayı sağlamak için planlanan üç büyük yatırımdan biri olacak. Liman aynı zamanda Türkiye'nin kuzey kapısı olacak. Deniz, kara, hava ve demiryolu ulaşımlarının bulunduğu Filyos Projesi enerji kaynaklarına, ana akslar ve metropollere yakınlığıyla dikkat çekiyor.

'Sultan 2. Abdülhamid'in rüyası' Filyos; doğalgaz rezerviyle taçlandı

Karadeniz'deki keşif Türkiye'nin elini güçlendirecek

Dünyanın en ileri teknoloji uygulamalarından birine sahne olacak olan Filyos'ta gazın milli ekonomiye kazandırılması için hummalı çalışmalar sürüyor. Karadeniz'deki doğalgazın deniz tabanından 150 kilometre uzunluğundaki boru hattıyla karaya çıkartılması için bölgede işleme tesisi kurma çalışmaları sürüyor. Rezervle birlikte gaz ithalatının azaltılması gündemdeki yerini aldı. Hem ticari hem de lojistik bir üst olan Filyos, limanıyla da Fatih ve Kanuni Sondaj Gemilerine ev sahipliği yapıyor.

Uzun süreli enerji anlaşmalarına indirim avantajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdesini verdiği; toplamda 540 milyar metreküplük rezerve ulaşılan doğalgazda Türkali ve Amasra kuyularında sondaj ve kuyu test çalışmaları devam ediyor. Yıllık ortalama 50 milyar metreküp gaz tüketen Türkiye'nin, Filyos'tan dolaşım ağına dahil edilecek olan doğalgaz ile yıllık tüketiminin 1/3'ünü kendisinin üretebilmesi öngörülüyor. Böylece 2023 yılında yenilenecek olan birden fazla uzun vadeli enerji anlaşmalarında da önemli indirimler sağlanması bekleniyor.

Türkali-2 tespit kuyusunda 2. rezervuar seviyesinde kuyu akış testi başarıyla tamamlandı

TPAO, Sakarya Gaz Sahası'ndaki Türkali-2 tespit kuyusunda, 2. rezervuar seviyesinde gerçekleştirdiği kuyu akış testini de başarıyla tamamladı. Tes edilen seviyede günde 0,63 milyon m3/g doğalgaz akışı sağlandı. Faaliyet sürecinde kuyuda bir seviyede daha test yapılacak. Türkali-2 kuyusundaki ilk rezervuar seviyesinden 28 Temmuz 2021 tarihinde 0,75 milyon m3/g doğalgaz akışı gözlemlenmişti.

TPAO Genel Müdürlüğünce yapılan açıklamada, "Kuyu akış tesitnden elde edilen veriler, sahanın geliştirilmesinde kuyu testinin hemen ardından tamamlanacak ön mühendislik ve tasarım çalışmalarının optimizasyonu için kullanılacak. Filyos'ta kurulacak doğalgaz işleme tesisine ilk doğalgazın 2023 yılında ulaşması hedefleniyor. Türkali/2 ultra derin deniz tespit kuyusunda bin 154 metre su derinliğinde, 3 bin 950 metre son derinliğe kadar yapılan sondajda, doğalgaz barındıran rezervuar seviyesinde 39 metre perforasyon yapıldı. Türkali-2, Sakarya Gaz Sahası'nda Fatih Sondaj Gemisi tarafından açılan üçüncü kuyu oldu. TPAO'nun Karadeniz'de ultra derin denizde gerçekleştirdiği arama çalışmalarında bu güne dek toplam 540 milyar m3 doğalgaz keşfedildi. Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi, deniz altında kurulacak doğalgaz üretim sistemi, Filyos kıyısında kurulacak bir işleme tesisi ve bu iki üniteyi birbirine bağlayacak boru hatlarından oluşuyor" ifadelerine yer verildi.

Rafineri ve tesis kurma çalışmaları sürüyor

2023 yılında karaya çıkarılması beklenen doğalgaz için rafineri ve tesis kurma çalışmaları sürerken, TPAO için limanda 960 dönümlük alan tahsis edildi. Endüstri ve Serbest bölgeler ile limandaki alt yapı çalışmaları sürüyor. Öte yandan doğalgazın karaya çıkartılmasında 2 bin, bölge genelinde de 10 bine yakın nitelikli personelin istihdam edilmesi hedefleniyor.

Onur Altındağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.
İstanbul Arnavutköy Belediyesi Yeni Medya Akademisi ilk mezunlarını verdi Arnavutköy Belediyesi tarafından gençleri dijital çağın iletişim ve içerik üretim alanlarında yetkin bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulan Yeni Medya Akademi ilk mezunlarını verdi. Arnavutköy Belediyesi’ne ait Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende öğrenciler sertifikalarını aldı. Arnavutköy’de bulunan Yeni Medya Akademi’nin ilk mezunları bugün düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Programa Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve çok sayıda eğitmen ile öğrenci katıldı. Törende konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, medyanın bilinçli ve etik şekilde kullanılmasının önemine vurgu yaptı. "Değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç" Başkan Candaroğlu konuşmasında, "Bu tören bizler için çok anlamlı. Günümüzde bilgi, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor. Bir yazıyla, bir fotoğrafla, bir paylaşım ile milyonlara ulaşabiliyoruz. Bu da medyanın ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Medya artık sadece bilgi alma aracı değil; toplumların şekillenmesinde, algıların yönetilmesinde ve değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç. Etik ve doğru kullanıldığında birleştirici, yanlış ellerde ise toplumları karanlığa sürükleyebilecek bir silah haline geliyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin medya bilincine sahip olmaları çok önemli" dedi. Belediye Başkanı Candaroğlu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiyi faydalı bir biçimde topluma sunmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, akademinin bu amaçla gençlere güçlü bir altyapı sunduğunu ifade etti. Sertifika töreninde öğrenciler, eğitim sürecinde öğrendiklerini paylaştı. Mezun olan gençler, medya ve dijital içerik üretimi alanında çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.