POLİTİKA - 13 Şubat 2016 Cumartesi 16:54

Suriye'ye kara operasyonu yapılacak mı?

A
A
A
Suriye'ye kara operasyonu yapılacak mı?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kara operasyonuyla ilgili alınmış bir karar ve strateji olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, Suudi Arabistan'ın savaş uçaklarının IŞİD'le mücadele için Türkiye'ye gelebileceğini kaydetti.

Memleketi Antalya’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği Derneği(KADEM) Antalya Şubesi’ni ziyaret etti. Bakan Çavuşoğlu’na AK Parti Antalya Milletvekilleri Gökçen Özdoğan Enç ve Hüseyin Samani de eşlik etti. Bakan Çavuşoğlu, derneği ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

'IŞID’le mücadele kapsamında Suudi Arabistan’ın İncirlik’e uçak göndereceği ve iki ülkenin karasal operasyonda işbirliği yapılacağı' yönündeki sorular üzerine Çavuşoğlu, “Türkiye, IŞİD, PKK, D-HKPC gibi tüm terör örgütleriyle etkin şekilde mücadele etmekte. Özellikle IŞİD’le mücadelede de koalisyonun içinde aktif bir üye. Bu koalisyonun içinde çok sayıda ülke var. Ama tüm ülkeler IŞİD’le mücadeleye aktif şekilde katılmıyor. En azından bu manada. Ama bazı ülkeler var, Amerika gibi, İngiltere gibi, Almanya gibi müttefiklerimiz ve Körfez ülkeleri var. Katar, Suudi Arabistan gibi müttefikimiz ve kardeş ülkelerimiz var. Bu ülkelerden de IŞİD’le mücadeleye aktif destek geliyor. IŞİD’le mücadele yapmak için uçak gönderen herkese Türkiye’deki üslerimizi açıyoruz. Bu mücadele ortak mücadelemiz. Suudi Arabistan da bu anlamda uçak gönderip aktif şekilde hava operasyonlarına da katılmak istedi. Biz de kendilerine memnuniyetle dedik. Keşif çalışmaları yapıldı. Ama daha henüz uçaklar gelmedi. Bu çalışmalar devam ediyor. Bunlar teknik konular. Ama önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan uçakları da Türkiye’ye IŞİD’le mücadele için gelebilir. Eğitim, askeri savunma sanayi konularında zaten Suudi Arabistan’la çok iyi işbirliğimiz var. Cumhurbaşkanımızla yaptığımız ziyarette ilişkilerimizi, stratejik işbirliği düzeyine çıkardık. Suudi Arabistan’la ekonomik, savunma, askeri tüm alanlarda çok iyi bir işbirliğimiz var. Bunu IŞİD ve terör örgütleriyle mücadelede de bunu etkin şekilde sürdürüyoruz” cevabını verdi.

"KARA OPERASYONU HAKKINDA HENÜZ ALINMIŞ BİR KARAR YOK"
Bakan Çavuşoğlu, "uçak sayısı belli mi?" sorusuna, “Havaalanın kapasitesi, ihtiyaç, bunlar tamamen askeri alanda karar verilecek. Siyasi konular olmadığı için, biz siyasi boyunu zaten halettik” cevabını verdi. Suudi Arabistan’ın kara operasyonu talebi olup olmadığı şeklindeki soruyu Çavuşoğlu şu cevabı verdi: "Biz başından beri Suudi Arabistan’la koalisyon içinde IŞİD’le mücadele başarılı olabilmek için hava operasyonlarının yetersiz kalacağını ve kara operasyonun mutlaka olması gerektiğini söylüyoruz. 65 ülke var. Şimdi de aynı düşüncedeyiz. Başka terör örgütlerine bel bağlamak yerine madem orada bir terör örgütü var. DAEŞ hatta El Nusra var. Bu terör örgütü hala Suriye’nin yüzde 45’ini, Irak’ında yüzde 35’ini işgal ediyor. İki ülkenin topraklarının neredeyse topraklarının yüzde 40”ını işgal eden terör örgütünden bahsediyoruz. Bir senedir hava saldırıları var, bizim söylediğimiz noktaya geç gelindi ama geliniyor, biz başından beri, koalisyonla birlikte yalnız bu Türkiye'nin meselesi değil, Suudi Arabistan'ın meselesi değil tüm koalisyon ülkeleriyle birlikte bu olmalıdır diyoruz ama bugüne kadar bu yönde alınmış bir karar yok, tam strateji yok işin doğrusu. Suudi Arabistan ile Türkiye bunu hep savuna gelmiştir, benim tüm yaptığım konuşmalarda bu var sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın konuşmalarına da bakabilirsiniz geçmişte bu var zaten yeni bir fikir değil, bugün kara operasyonu konusunda herhangi bir alınmış karar yok, strateji yok" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı John kerry ile iki müttefik ülkenin dışişleri bakanları olarak sık sık görüştüklerini ve son son iki haftadır 7-8 kez görüştüklerini hatırlatan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bir gün önce 9 saat süren Suriye Destek Grubu toplantısı ve bu toplantı sonunda alınan karar bildirisi ortada ama dün sabah yine Rusya'nın hava saldırısı o toplantıda öngördüğümüz gibi devam ediyor. Daeş'e saldırsa, El Nusra'ya hava operasyonu yapsa problem yok. 114 ülkenin meşru gördüğü muhalefete, hatta sivil insanlara kadınlara çocuklara hastanelere okullara yönelik saldırılar yapıyor. Dün sabah da 16 sivil öldü. Bunları konuştuk, aldığımız kararın uygulanabilmesi için birlikte ne yapabiliriz bunları konuştuk. Zaten Kerry ile sürekli her konuda konuşuyoruz, son görüşmemizde PYD ile tutumları ve bazı açıklamaları da değerlendirdik, tepkimizi ilettik. Kendisi de bizimle düşüncelerini samimi bir şekilde paylaştı burada özellikle bazı soruların nasıl sorulduğunu da Washington'da kimlerin yönlendirdiğini öğrendik o başka bir şey ama biz tüm bunları çok samimi şekilde değerlendiriyoruz" dedi.

"PKK GÜNEYDOĞU'DA DİNDAR KESİMİ BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR "
Türkiye'nin 5 yıl önce Suriye, Suriye'nin geleceği, ortaya çıkan terör örgütleriyle ilgili ne kadar insanın ölebileceğiyle ilgili, göçmen sorunuyla ilgili insani boyutuyla ilgili tespitlerinin bugün maalesef ortaya çıktığını hatırlatan Çavuşoğlu, " Bugün PYD, YPG ile ilgili tespitlerimiz de duygusal değil, bizim Kürtlerle ilgili bir problemimiz yok, Kuzey Irak'ta Kürt yönetimiyle ilgili bir problemimiz var mı? Tam tersi onlara yardım ediyoruz, Türkiye'deki Kürt kardeşlerimizle ilgili bir problemimiz var mı? Hayır, bizim problemimiz, güya Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden terör örgütleri ve onların yandaşlarıyla. Şu an PKK ile şimdi onların içine DHKP-C girdi, DHKP-C'ye sempati duyan partilirimiz de var HDP'nin dışında o da ayrı. Diğer taraftan PKK ile iç içe olan YPG ve PYD. Dolayısıyla biz buna karşıyız. Suriye'deki Kürtler de YPG yi istemiyor, eline silah al toprakların bir kısmını işgal et, kendin gibi düşünmeyen Kürtleri de sürgüne gönder. PKK, Türkiye'de de bunu yapmak istiyor, Güneydoğu'da. böyle Marksist, Leminist, Ateist bir Kürt nesli istiyor ve muhafazakar dindar Kürtleri de şehirlerden göndermeye başladılar bu operasyonlar başlayıncaya kadar. Suriye'de de aynı şeyi yapıyorlar, bu konudaki tespitlerimiz biz belgelerimizi de verdik PKK'nin PYD ve YPG içinde hangi kademelerde olduğunu isim isim fotoğraflarıyla da verdik. ABD gerçekleri görecektir müttefikimizdir, dostumuzdur, ABD gibi bir ülkenin terör örgütleriyle böyle yakınlaşmasını doğru bulmuyoruz Çünkü terörle mücadelede her zaman en öne çıkan ülke ,Daeş'le mücadele edeceğiz diye terör örgütlerine sığınmak, bu bizim zayıflığımızın acziyetimizin göstergesi olur bunu defalarca söyledim ABD'de bu gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz onlar da bu gerçekleri görmeye başladı" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.