GÜNDEM - 17 Kasım 2014 Pazartesi 11:32

Susuzluğa güneş panelli çözüm

A
A
A
Susuzluğa güneş panelli çözüm

Eskişehir'de yazın kurak geçmesi ile hayvanların su ihtiyacını karşılayamayan Yakakayı mahallesindeki çiftçilerin sıkıntısına, Tepebaşı Belediyesi tarafından kurulan güneş panelli sistem ile çözüm sağlandı.

Tepebaşı ilçesine bağlı mahallede yaşayan halkın uzun süredir çektiği su sıkıntısı, bu yıl yaz mevsiminin önceki yıllara göre daha kurak geçmesi ile büyük bir sorun haline geldi. Geçimini hayvancılıktan sağlayan bazı vatandaşlar, hayvanlarının su ihtiyacını karşılayamayınca, yaşanan soruna Tepebaşı Belediyesi güneş enerji sistemi ile çözüm buldu. Mahalledeki çeşmenin yıllardır var olduğunu belirten Yakakayı Mahallesi Muhtarı Mustafa Ünler, 1972 yılında yapılan çeşmenin kuraklık nedeni ile kuruduğunu, farklı kaynaklardan alınan suyun da yaz aylarında kesildiğini söyledi. Son seçimlerde muhtar seçilen ve yaşanılan bu sıkıntıyı Tepebaşı Belediyesi Başkanı Ahmet Ataç ile paylaştıklarını ifade eden Ünler, "Muhtarlığa yeni seçildik. Dedik ki, ‘insanların dili var ama hayvanların dili yok’. Sıcak olsa sıcak demiyor, soğuk olsa soğuk demiyor. ‘Biz onların dili olalım’ dedik. Başkanımın da bu konuda çok hassas olduğunu anladım. Önceden tanımıyordum, durumu anlattım ve ilgilendiler. Su yeniden akmaya başladı. Bu su akmadığı için hayvanlar bataklardan su içmek zorunda kalıyordu. İnsanlar unutabilir ama hayvanlar unutmuyor. Hayvanların duası, onların hissiyatı çok daha farklı. Şimdi buz gibi suyu içiyorlar. Biz de hayvanlar da bunu yapan ekibe duacıyız” dedi.
 

GÜNDE 30 TON SU AKIYOR
Kurulan sistemde, sabah 07.00’dan akşam 19.00’a kadar her saat başı 15 dakika boyunca 2,5 ton su aktığını kaydeden Ünler, bu sayede hayvanların su ihtiyacını rahatlıkla karşılaştıklarını dile getirdi. Güneş enerjili sistemden önce yaşadıkları sorunlardan bahseden Ünler, “Sistem yapılmadan evvel su akmıyordu. Kışın su bol, ama yaz aylarında burada su gerekli. Köyümüz merkeze 5 kilometre uzaklıkta, elektrik yok. Tarımda çalışan işçilerin panelleri vardı biz oradan esinlendik. Buradan bin 80 koyun, 520 tane de büyükbaş hayvan su içiyor. Bu su onlara yetiyor. Suyu da boşa akıtmıyoruz.”
 

KÖYLÜLER PROJE İÇİN TAŞIN ALTINA ELLERİNİ SOKTULAR
Öte yandan Muhtar Ünler’in başvurusu sonucu güneş panellerini kurduklarını anlatan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz kış ve yaz Türkiye adına çok kurak geçti. Özellikle Eskişehir gibi orta Anadolu’daki şehirlerde ya da kırsalda kar yağışları çok önemlidir. Kar yağışları olmadığında sulama barajlarında birikmeler azalır hatta gövdeden yemeğe başlar. Yaz aylarında da bu had safhaya gelir. Eskişehir’de de geçen kış yağış açısından verimsiz geçti. Özellikle yaz sonlarına doğru bize mahalle olan eski köylerimizin mezralarda çok ciddi kuraklıklar ve susuzluklar oldu. Yaptığımız incelemelerde ve oradaki muhtarlığın bize başvurusuyla arkadaşlarımız o bölgede çalışma yaptı. Kırsaldaki susuzluk ve su yokluğu bilgilerimizdeydi ama Yakakayı’daki sıkıntının had safhaya geldiğini öğrendik. Yaptığımız araştırmada yeraltı suyu olduğunu belirledik ama elektrik yoktu. Elektriği de yenilebilir enerji ile karşılayacağımıza karar verdikten sonra güneş panellerinden elektrik elde etme yoluyla tabandaki suyu yer üstüne çıkarıp hayvanların içeceği şekle getirdik. Oradaki köylünün de bu proje için taşın altına elini sokmasını sağladık. Mezrada ortada olan bu tip tesisler bazı kişiler tarafından zarar görebiliyor veya çalınıyor. Onlar da severek katıldılar ve neticede proje gerçekleştirildi ve su yer üstüne çıkarılarak akmaya başladı.”
 

HAYVANLARIN DUASINI ALIYORSUN
Hayvanların sağlığı için temiz suyun çok önemli olduğunu kaydeden Ataç, “Hayvanların sağdan soldan içtiği su, süt yoluyla insan da aktarılır. Son derece sıkıntılı bir konu bu. Sütün temiz olması çok önemli ve büyük bir memnuniyet oluşturduk. Biz oradaki mutluluğu, hayvanların kana kana su içtiklerini görünce son derece mutlu olduk. Hatta muhtarın orada çok güzel bir sözü oldu, ‘Başkanım insanlar belki bunun kıymetini bilmez, ama sen bu hayvanların duasını çok alırsın’ dedi. Bu dünyaya beraber geldik, her canlının dünya nimetlerinden yararlanması çok önemli” ifadelerini kullandı. 

GÜLÇİN ÖZDEN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Trendyol Süper Lig: Kocaelispor: 0 - Kasımpaşa: 0 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Kocaelispor, sahasında karşılaştığı Kasımpaşa ile golsüz berabere kaldı. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 48. dakikada Karol Linetty’nin sol taraftan ortasında kale alanı önünde yaşanan karambolde Tayfur’dan seken topu tamamlamak isteyen Serdar’ın vuruşunda kaleci Gianniotis meşin yuvarlağı kurtardı. Pozisyonun devamında oyun alanına dönen topu sol çaprazda alan Karol’un vuruşunda kaleci Gianniotis bir kez daha topu çeldi. Daha sonra Darko Churlinov’un röveşatasında ise savunma meşin yuvarlağı kornere gönderdi. 67. dakikada Can Keleş’in sağ kanattan ortasında ceza sahası içinde Serdar Dursun’un kafa vuruşunda meşin yuvarlak dışarı gitti. 86. dakikada Can Keleş’in sağ kanattan ortasında ceza sahası içinde Serdar Dursun’un kafa vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Gianniotis’te kaldı. Stat: Kocaeli Hakemler: Ali Şansalan, Murat Ergin Gözütok, Abdullah Uğur Sarı Kocaelispor: Aleksandar Jovanovic, Ahmet Oğuz, Anfernee Dijksteel, Hrvoje Smolcic (Botond Balogh dk. 41), Massadio Haidara, Cafumana Show, Karol Linetty (Habip Ali Keita dk. 58), Joseph Nonge (Can Keleş dk. 58), Darko Churlinov (Rigoberto Rivas dk. 81), Tayfur Bingöl (Bruno Petkovic dk. 81), Serdar Dursun Yedekler: Gökhan Değirmenci, Muharrem Cinan, Tarkan Serbest, Samet Yalçın, Aleksandr Syrota Teknik Direktör: Selçuk İnan Kasımpaşa: Andreas Gianniotis, Jhon Espinoza, Nicholas Opoku, Adam Arous, Godfried Frimpong, Andri Baldursson, Mamadou Fall, Cem Üstündağ, Fousseni Diabate (Attila Szalai dk. 85), Yusuf Barası (Ali Yavuz Kol dk. 69, Pape Habib Gueye (Kubilay Kanatsızkuş dk. 85) Yedekler: Şant Kazancı, Atakan Müjde, Oğuzhan Efe Yılmaz, Taylan Utku Aydın, Emre Taşdemir, Emirhan Yiğit, Yasin Eratilla Teknik Direktör: Emre Belözoğlu Sarı kartlar: Ahmet Oğuz (Kocaelispor), Jhon Espinoza, Yusuf Barası (Kasımpaşa)
Manisa Manisa FK - Vanspor FK maçının ardından Trendyol 1. Lig 16. haftasında Manisa FK Vanspor FK maçının ardından her iki takımın teknik direktörleri karşılaşmayı değerlendirdi. Trendyol 1. Lig 16. haftasında Manisa 19 Mayıs Stadyumu’nda Manisa FK Vanspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında Manisa FK Teknik Direktörü Mustafa Dalcı ve Vanspor FK Teknik Direktörü Hakan Kutlu açıklamalarda bulundu. Mustafa Dalcı: "Bizim daha çok puanlara ihtiyacımız var" İyi bir oyun sonrası kazanmış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Manisa FK Teknik Direktörü Mustafa Dalcı, "Öncelikle çok mutluyuz. Zor bir maçtı. İki taraf için de aslında zor bir maçtı. Uzun süredir kazanamıyorduk. Adana Demir maçını bir tarafa koyarsak uzun süredir maç atmosferi ya da kazanılması gereken maçı kazanamayan bir takım vardı. Dolayısıyla geriden gelip özellikle ikinci yarı çok ciddi bir oyun gücüyle maçı farka da götürebilirdik. Bu şekilde kazandığımız için gerçekten çok mutluyuz. Ama bizim daha çok puanlara ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu bir başlangıç oldu. Umarım bundan sonra her hafta üstüne koyarak gideceğiz" dedi. Hakan Kutlu: "Hakem gerçekten oyuncuların kontrol mekanizmasını da yıprattı" Karşılaşmanın hakeminin kötü bir idare gösterdiğini belirten Vanspor FK Teknik Direktörü Hakan Kutlu ise, "Öncelikle tabii ki çok üzgünüz. Hani oyunun ilk 60 dakikasına 1-1’e kadar olan maçın genel gidişatına baktığımızda gerçekten istediklerimiz, istediğimiz her şeyi sahaya yansıtıyorduk. Pozisyona giren, topa sahip olan, rakibine pozisyon vermeyen bir takım görüntüsündeydik. Ama 1-1’den sonra da gerçekten çok kötü oynadık. Telaşlandık. Sakin kalamadık oyunun içinde. Ama tabii 1-1’e kadar gelen durumun içerisinde çok büyük bir hakem faktörü vardı. İnanılmaz kötü bir maç yönetti. Bize yapılan faul ön alanda, arka tarafta hiçbirine düdük çalmazken rakibimizin tek gol atabileceği duran toplar gözüküyordu, sağdan soldan çok basit hiç anlamsız yani şaşkınlık verici şekilde duran toplarla bizi yıprattı. Zaten ilk penaltı golü de hiç olmayan bir duran top sonrasından yemiştik. Rakibin hocası, sarı kartı olan oyuncusu ikinci sarıdan kırmızıyı görmesi gerekiyor. Atmıyor sonra rakibin hocası oyundan çıkartıyor oyuncuyu kırmızıyı hak ettiği için. Hakemin atması gereken pozisyonda atmıyor. Hocası oyundan çıkartıyor. İnanılmaz kötü bir maç yönetti. Hakem açısından çok çok kötü bir geceydi. Kritik pozisyonlara baktığınız zaman ha olabilir mi penaltılar çok basit ona göre ama hani verir, vermez. Onlara pek bir şey diyemiyorum ama maçın diğer 90 dakikalık bölümüne baktığınız zaman inanılmaz kötü bizi çok fazla ezdiren, anlamıyorum da niye böyle yapıyorlar. Son 3 haftadır gerçekten çok kötü hakem hatalarına, hakem yönetimlerine maruz kalıyoruz. Anlam veremiyorum niye bu kadar kötü yönettiklerine. Bugünkü hakem de artık diğer iki maçtakinden bir tık daha üzeri geçti. Bizi sahada ezdi diyebilirim. Ama 1-0’lık bölüme kadar dediğim gibi, 1-1’e kadar sahaya her şeyi yansıttık. Ama 1-1’den sonra biraz daha sakin kalabilirdik ama hakem gerçekten oyuncuların kontrol mekanizmasını da yıprattı. Manisaspor’u tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.
Kütahya Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ceyhun: "Birlik olmazsak sömürü devam eder" Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, Müslüman coğrafyalarında yaşanan insani krizlere dikkat çekerek birlik ve dayanışma çağrısında bulundu. Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, Dumlupınar Üniversitesi’nde okuyan Suriyeli öğrencilerin Esad rejiminin devrilişinin birinci yılı dolayısıyla düzenledikleri ’Zafer Programı’na katıldı. Programda konuşan Ceyhun, Müslüman dünyasında yaşanan savaşlar, zulümler ve ekonomik sıkıntıların derin izler bıraktığını vurgulayarak, gençlerin bu süreçte bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi gerektiğini ifade etti. Ceyhun konuşmasında, Suriye’den Filistin’e, Doğu Türkistan’dan Sudan’a kadar birçok bölgede yaşanan zulmün sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: "Hakikaten yüreğinizin unutulmaması, acımaması imkânsız. Müslüman coğrafyasının her bölgesinde maalesef benzer acılar yaşanıyor. Gazze’de, Suriye’de, Doğu Türkistan’da insanlar her gün nesillerini kaybediyor." Gençlere seslenen Ceyhun, eğitimlerini en iyi şekilde tamamlayarak ülkelerine fayda sağlayacak bireyler olmalarının önemine değindi. Ceyhun, "Buradaki zamanınızı boş geçirmeyin. Bir kısmınız ekonomist, bir kısmınız mühendis, bir kısmınız bilim insanı olacak. Geri dönüp memleketlerinizi ayağa kaldıracak olan sizlersiniz" dedi. "Müslüman coğrafyasında acı dinmiyor" Başkan Ceyhun, Müslüman toplumların birlik olması gerektiğini vurgularken, geçmişte İslam medeniyetinden alınan ilmin Batı tarafından gelişmiş teknolojilere dönüştürüldüğünü söyledi. Ceyhun, "Bir zamanlar Müslümanların dünyaya kattığı ilmi aldılar, geliştirdiler. Biz ise özgüvensizlik nedeniyle geri kaldık. Birlik olmazsak bu sömürü devam edecek" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayi ve uluslararası ilişkiler alanında bağımsızlık yolunda önemli adımlar attığını belirten Ceyhun, "Türkiye şu anda 1952’den sonra tüm dünyada temsil kabiliyeti kazanmak için önemli bir girişim içerisinde. Kendi savunma sanayisini ve fakültelerini güçlendiriyor" dedi. Sudanlı öğrencilere seslendiği örneği hatırlatan Ceyhun, gençlerin ülkelerinde sanayi, eğitim ve girişimcilik alanlarında sorumluluk almaları gerektiğini belirtti. Konuşmasının sonunda tüm öğrencilere seslenen Ceyhun, zulüm altındaki coğrafyaları unutmamalarını isteyerek şöyle konuştu: "Biz burada etkinlikler yaparken, dünyanın birçok yerinde insanlar zulüm altında. Onları unutmayın. Rabbim yardımcımız olsun. İnşallah memleketlerinize döndüğünüzde ülkenizi kalkındıran nesiller olursunuz."
İstanbul Ekrem İmamoğlu ‘sahte diploma’ davasında 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada yarın 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, yarın İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.