DİĞER SPORLAR - 29 Mayıs 2018 Salı 13:37

Tamer Taşpınar: 'Dopingle mücadelemiz sürecek'

A
A
A
Tamer Taşpınar: 'Dopingle mücadelemiz sürecek'

Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar, dopingle olan mücadelelerinin süreceğini belirterek, “Olimpiyatlar’a gitmemiz durumunda madalya getireceğimize inanıyorum” dedi.

Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar, İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. 2013 yılında göreve gelmelerinin ardından dopingle mücadeleye başladıklarını söyleyen Taşpınar, “2013 yılında göreve geldim ve bu dönemde doping skandalları vardı. Çok sıkı tedbirler aldık. O zaman dopinge sıfır tolerans dedik ve işe başladık. Sporcu sayımızı 3’e katladık, il sayımızı 32’den 56’ye çakırdık. Her şey çok iyi gidiyordu. Göreve ilk geldiğimde 'Bu iş dopingsiz olmaz, Avrupa ve dünyada madalya alamazsınız' dediler. Bunu da spor camiasından insanlar söyledi. Ama olmalıydı. Doping haksız rekabetti, sağlığa zarardı ve işe hile karıştırmaktı. Tüm Türkiye Şampiyonaları’nda numune aldık. Yılda Türkiye içinde 1’e düştü bu sayı, yurt dışında ise 0’a düştü. Bunu çok şükür başardık. WADA Başkanı, dönemin bakanı Akif Çağatay Kılıç’a teşekkür etti. 'Madalya alamazsınız' dediler. Uluslararası organizasyonlarda 80 olan madalya sayısını 150’ye çıkardık. 12 yıl halter Olimpiyatlar’da madalya alamamıştı. 12 yıl sonra biz gümüş madalya aldık” ifadelerini kullandı.

“Bütün kuralları yerine getirdik” 

2008 Pekin Olimpiyatları’ndaki numunelerin açılmasıyla talihsizlik yaşadıklarını sözlerine ekleyen Taşpınar, “Tam böyle her şey yolunda giderken bir talihsizlik yaşadık. Rusya’da doping skandalları patladı. Çok ağır yaptırımlar oldu. Dünya Halter Federasyonu da 2008 Pekin Olimpiyatları’ndan sonra bütün numuneleri açtırdı. Bizim de 2008’den 2013’e kadar sicilimiz bozuk. 9 yıl evvelinden alınan bu doping skandalları nedeniyle biz bugün 1 yıl ceza aldık. 19 Ekim 2017’de başladı bu ceza ve bu sene ekim ayında bitecek. 12-13 kural var. Seminer, eğitim, doping kontrolleri gibi kuralların tamamını yerine getirirseniz indirim gelebilir denildi ve biz de tamamını yerine getirdik. 9 ülke vardı ceza alan ve bu ülkelerden sadece 3 tanesi kuralları yerine getirmiş. Biri de Türkiye. Akdeniz Oyunları’nda U15 ve U17 şampiyonalarında indirim bekliyoruz. Şu anda bir haber yok, bekletiyorlar ve sebebini bilemiyoruz. Özerk denetim kurulları kuruldu. Spor sağlıktır diyoruz, doping vücuda her türlü zararı veriyor. Herkes bileğinin gücüyle hareket etmeli. U15 ve U17 için müracaatınızı yapın dediler. Biz de yaptık. Bize bir indirim gelebilir. Olimpiyatlar’a gitmede herhangi bir sıkıntımız yok. Bataklıktan çıkan halter camiası temizlendi çok şükür. Tokyo Olimpiyatları’ndan 18 ay önce, 3 sporcu dopingli çıkarsa Olimpiyatlar’a katılamazsın. Cahil insanlar tabii ki var. Biz her türlü tedbiri alıyoruz. 18 ayı atlatırsak bir sıkıntı olmayacak diye düşünüyoruz. Bu süreci atlatırsak madalya beklentimiz var” açıklamasını yaptı.

“Hiçbir sporcu bilmeden doping yapmaz” 

Türkiye içinde yapılan kontrollerle dopingi yakaladıklarını söyleyen Tamer Taşpınar, “Önceden ben burada yakalıyordum ve dopingli kimseyi göndermiyordum yurt dışına. Ben burada denetliyorum ama uluslararası doping kontrol merkezi de gelip burada numune alıyor. Hiçbir sporcu bilmeden doping yapmaz. Yemeğime karıştırdılar falan diyorlar, bunlar hikaye. Antrenörlerinin de haberinin olmaması mümkün değil. Cahillik yapan tek tük sporcular var tabii ki. Ama yurt dışından kontrollere gelindiğinde bu problem olacaktır. Seminerler yapıyoruz. Ama bunu sigara, alkol alışkanlığı gibi düşünün. Bir anlık gaflete düşüp bir tane yakayım der gibi, bir tane şu ilaçtan kullanayım dediğinde hayatınız biter” dedi.

“Madalya beklentimiz var” 

Milli Takım kamplarına hiçbir şey olmamış gibi devam ederek sporcuları formda tuttuklarının altını çizen Tamer Taşpınar, “Milli Takım kamplarına hiçbir şey olmamış gibi devam ettik. Eski heyecan dorukta mı diye sorarsanız, kampın sonunda bir yarışmaya gidilmediği için ufak bir heyecan eksikliği oluyor. Ama biz yarışmalara gidecekmiş gibi dizayn ettik bu kampları. Ama biraz etkiler mi derseniz, tabii ki etkiler” şeklinde konuştu. 

Madalya beklentisiyle ilgili olarak da konuşan Taşpınar, “Madalya sayısı olarak söyleyemem ama beklentimiz var. Daha önce giderken altın madalya zor gibiydi, ikincilik olabilir diyorduk. Ama neredeyse birincilik geliyordu. Şampiyonluk bekliyoruz deseydik olmaz. Amatör branşlar, takım sporlarına benzemez. Yardımınıza koşan birisi oluyor takım sporlarında. Amatör branşlarda öyle olmuyor. İnşallah madalya beklentimiz var” diyerek sözlerini tamamladı.  

Bozhan Memiş - Uygar Aydın - Mehmet Şirin Topaloğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.