SPOR - 03 Temmuz 2022 Pazar 22:42

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne Antalya damgası

A
A
A
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne Antalya damgası

661’inci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde finalde Mustafa Taş’ı eleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi güreşçisi Cengizhan Şimşek Kırkpınar’ın yeni Başpehlivanı oldu.

Pehlivanlar diyarı Antalya 661‘inci Tarihi Kırkpınar Yağlı Gürelerine adını bir kez daha altın harflerle yazdırdı. 12’si başpehlivan 150 güreşçisi ile er meydanında boy gösteren Antalya Büyükşehir Belediyesi finale de adını yazdırdı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin başpehlivanları İsmail Balaban üçüncü, Mustafa Taş ikinci, Cengizhan şimşek ise altın kemerin yeni sahibi olan başpehlivan oldu.

Başkan Böcek güreşçileri yalnız bırakmadı

Ata sporu güreşi ve güreşçileri her zaman destekleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Kırkpınar’da güreşçileri yalnız bırakmadı. Gün boyu süren müsabakalarda Antalya Büyükşehir Belediyesi Güreşçileri birbirinden başarılı müsabakalara imza attı. Yarı final maçında Antalya Büyükşehir Belediyesi başpehlivanları İsmail Balaban'ı mağlup eden Cengizhan Şimşek finalde Mustafa Taş'ı da yenerek yeni Başpehlivan oldu.

Şimşek sevincini Başkan Böcek ile paylaştı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Güreş Kulübü pehlivanı Cengizhan Şimşek güçlü fiziği ve teknik güreşi ile finale damga vurdu. Yaklaşık bir saat süren final müsabakasının sonunda kazanan isim Cengizhan Şimşek oldu. Şimşek, müsabakayı kazanır kazanmaz tribünlere çıkarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile sevincini paylaştı. Şimşek, finalin ardından duygularını şu sözlerle dile getirdi, “Öncelikle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanım Muhittin Böcek’e çok çok teşekkür ediyorum. Bize güvendiği ve desteğini esirgemediği için çok teşekkür ediyorum. Bizde emeği çok. Allah’ım bana bu altın kemeri takmayı nasip etti. Bütün Antalyalı hemşehrilerime selamlarımı gönderiyorum. Bana çok dua ettiler.”

Başkan Böcek güreşçileri kutladı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de er meydanında Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni başarıyla temsil eden pehlivanları kutladı. Başkan Böcek, “Altın kemer bir kez daha Antalya’mızın oldu. Finale yükselen 3 başpehlivanımızı da tebrik ediyorum. Cengizhan oğlum da, Mustafa oğlum da, İsmail oğlum da benim için ayrı ayrı değerli. Hepsiyle gurur duyuyorum. Çok güzel müsabakalar izledik. Sadece finale değil bütün Kırkpınar müsabakalarına adımızı yazdırdık. Her boyda güreşen güreşçilerimizi ayrı ayrı tebrik ediyor, Antalya’mızı, Antalya Büyükşehir Belediyemizi en güzel şekliyle er meydanında temsil ettikleri için teşekkür ediyorum. Altın kemer Türkiye’mize de Antalya’mıza da hayırlı olsun” dedi.

Altın Kemer’i kuşandı

661. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Türkiye’nin yeni başpehlivanı olan Cengizhan Şimşek’e düzenlenen törenle altın kemeri kuşandı. Şimşek kürsüye 07 Antalya yazan atkısıyla çıktı. Şimşek’e altın kemeri Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu taktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.