GÜNDEM - 24 Ekim 2017 Salı 10:46

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

A
A
A
Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

2018 yılında taşeron işcilerine kadro verilecek mi? Çeşitli sektörlerde taşeron işçi olarak çalışan ve 657'ye tabi olarak kadro müjdesi bekleyen milyonlarca taşeron işçi, merakla gelecek açıklamaları bekliyor. İşte taşeron işçiye kadro verilmesi konusunda yaşanan son gelişmeler ve açıklamalar. Hepsi bu haberimizde...

Taşeron işçiler kadroya ne zaman geçecek? Taşeron işçilerin kadroya geçmesi ile ilgili son durum ne? Taşeron işçiler 657'ye mi tabii olacak? Taşeron işçilerin kadroya geçmesi için bakanlık 3 formül üzerinde çalışıyor. Bunlardan biri; kamuda çalışan taşeron işçilerinin "özel sözleşmeli personel" statüsüyle istihdam edilmesi. Yeni statüde çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu'na değil 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii olacak ancak sözleşmeler üç yılda bir yenilenecek. Yani çalışanların iş güvencesi olmayacak. Personel dilerse memur sendikalarına da üye olabilecek.

Taşeron konusu ile ilgili Başbakan Binali Yıldırım, "Taşeron düzenlemesi bu hafta Meclise gelecek" derken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise "Taşeron işçi meselesini bu hafta hallediyoruz" dedi.

Taşeron düzenlemesinin KHK ile gelmesi bekleniyor

TBMM'den edinilen bilgiye göre taşeron düzenlemesinin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile gelmesi bekleniyor.

Kamuda çalışan taşeron işçilere kadronun KHK ile verileceği öğrenildi. 

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

TAŞERON İŞÇİLER 657'Lİ Mİ OLUYOR?

Yeni statüde çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu'na değil 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii olacak ancak sözleşmeler üç yılda bir yenilenecek. Yani çalışanların iş güvencesi olmayacak. Personel dilerse memur sendikalarına da üye olabilecek

Taşerona ikili kadro formülü! İşte detaylar....

Kamuda taşeron şirketlerin elemanı olarak görev yapan ama asıl işlerde çalışan personel için müjdeli haberler yakında. Yıl sonuna kadar sorun çözülecek. Masada ise ikili bir formül duruyor. Bakanlar Kurulu bunlardan birisine karar verecek.

Türkiye uzun süredir 'taşeron' adını verdiğimiz ve kamu kurumlarında özel şirketlerin elemanı olarak çalışan arkadaşlarımızın sorunlarını konuşuyor. İki yıl kadar önce bu arkadaşlarımızın çalıştıkları kurumlarda devlet personeli olarak istihdam edilecekleri söylenmiş ve önemli bir süreç başlamıştı. Süreç yaşanan gelişmelerle biraz yavaş ilerlese de sona yaklaşıldı.

YENİ FORMÜLLER MASADA

Önceki gün Başbakan Binali Yıldırım da yıl sonuna kadar sorunun çözüme kavuşturulacağı müjdesini verdi. İki bakanlık (Maliye ve Çalışma) değişik formülleri masaya yatırdılar ve bunlardan ikisi öne çıkmaya başladı.
Sabah gazetesinden Faruk Erdem’in haberine göre bu iki formül Bakanlar Kurulu'na gelecek ve karar verilecek. Birkaç hafta içinde konu netleşmiş olacak. Bu formüllerle ilgili edinebildiğimiz bilgilerin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum.

ÖZEL STATÜLÜ SÖZLEŞME

Öncelikle taşeron adı altında çalışanların asıl işi yapmalarına ya da muvazaalı olmalarına bakılmadan yeni bir statüye kavuşturulmaları öngörülüyor. Bu şu anki devlet memuru kanununda bulunan 4A, 4B, 4C ve 4D statülerinin dışında '4E' diyebileceğimiz özel sözleşme şeklinde düşünülüyor.

KAMU PERSONELİ OLACAK

Böylece taşeron çalışanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre kamu personeli haline gelmiş olacak. Burada sözleşme süresi 3'er yıllık olarak düşünülüyor. Sözleşme yapılan taşeron personel çalıştığı kurumda aynı görevi yapmaya devam edecek.

TAŞERONLARIN MAAŞI YÜKSELECEK

Sözleşmeler iş performansına, hizmetten beklenen faydanın sağlanıp sağlanmadığına göre yenilenecek. Performansı yüksek olan, emekliliğe kadar çalışacak. Ücretleri aynı işi yapan personelden daha az ise, aradaki fark zaman içinde kapatılacak.
Yani bu durumda bazı taşeron çalışanların maaşları yükselmiş olacak.

SINAV İLE YAPILABİLECEK

Sözleşme için müracaatlar çalışılan kuruma yapılacak. Başka bir kuruma geçiş yapılacaksa, ihtiyaca göre ve sınav ile yapılabilecek.

SSK STATÜSÜNDE HESAPLANACAK

Sözleşme için konulan 65 yaş sınırı ise korunuyor. 65 yaşın üzerinde olan personel düzenlemeden yararlanamayacak. Sözleşme yapılan personel çakılı olacak, yani tayin isteyemeyecek. Emeklilikleri ise 4A yani eski adıyla SSK statüsünde hesaplanacak.

MAAŞ VE TAZMİNATA DEVLET GARANTİSİ

Bir başka formülde ise sözleşme yerine devlet garantisi getiriliyor. Burada da maaşlar ve kıdem tazminatlarına devlet garantisi getirilecek. Sağlık, enerji, eğitim gibi kritik alanlarda asıl işi yapanların kadroya alınması öngörülüyor.

Bu kapsamda olanların bir devlet şirketi kurularak kadrolarının buraya alınması da seçenekler arasında. Kalan personel yine belli bir süre aynı statüde çalışacak ancak iş, maaş ve tazminat garantisi korunacak.

GÜVENLİK SORUŞTURMALARI

Hangi formül uygulanırsa uygulansın, güvenlik soruşturması mutlaka yapılacak. Güvenlik araştırmasında başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle irtibatlı olup olmadıklarına bakılacak. Araştırmada 657 sayılı kanunun 48'inci maddesinde yer alan suçların olup olmadığına da bakılacak. Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma gibi suçlardan mahkum olmamak şartı da aranacak.

Bakan Ağbal’dan taşeron açıklaması

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

Maliye Bakanı Ağbal, taşeron işçilerin kadroya alınması konusuyla ilgili, "Teknik çalışmalar hemen hemen tamam.

Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili soruya Ağbal, "Çalışma Bakanlığımızda bu konuyla ilgili çalışma yaptı. Öncelikle Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) ardından da Bakanlar Kurulunda bu konudaki çalışmaları bir araya getirmek suretiyle kapsamlı bir çözüm paketini oluşturmayı hedefliyoruz. Hükümet olarak bir çerçeve düzenleme yapacağız. Teknik çalışmalar hemen hemen tamam. Şimdi her alternatifin, farklı olabilecek alt detayların ortak bir çözüme dönüştürülmesiyle ilgili çalışmalar yapılacak. Taşeron konusunda Maliye Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Burada önemli olan EKK ve Bakanlar Kurulunda nihai olarak verilecek kararlardır" ifadelerini kullandı.

“Taşeronun kamuya alınması ’aldım’ demekle olmuyor” diyen Ağbal, “Bunun birçok parametresi var. Kapsam, istihdam statüsü ne olacak, geçiş süreci düzenlemeleri ne olacak? Buradaki taşeron firmaların durumları ne olacak? Birçok parametre var. Biz, Çalışma Bakanlığı ile farklı alternatifleri masaya getireceğiz. Her bir parametre ile ilgili değerlendirmelerimizi yapacağız. Bir taraftan çalışanlarımızın kamuya geçişinin en uygun koşullarını oluştururken, bir taraftan da kamu maliyesi ve kamu hizmet sunumu açısından da bu sistemin en elverişli olmasının yolunu açacağız. Hükümet karar verecek. Hükümet olarak bir karar verip kamuoyuyla paylaşacağız. Şu ana kadar teknik çalışmalarda belediyeler de dahil olacak şekilde yürüdü. Farklı kurumlarda farklı statüler, farklı çözümler var. Bunu da EKK’da ve Bakanlar Kurulunda konuşacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Türk-İş Genel Başkanı Atalay: 'Taşeronun bu sene biteceğinden umutluyum'

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, taşeron işçi sorununun yıl sonuna kadar çözüleceğinden umutlu olduğunu belirterek, “Ama işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” dedi.

Atalay, Demiryol - İş Sendikası Adana Şube Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Atalay, taşeron işçi sorunuyla ilgili olarak, “Taşeronun yıl sonuna kadar biteceğini kamuoyu biliyor. 1 milyona yakın ailesiyle birlikte 5 milyon civarında büyük bir kitle var. Bunların sıkıntıları devam ediyor. Bu sene bitmeden bu sıkıntıların çözüleceğiyle ilgili bütün devlet yetkilileri açıklamalar yapıyor. Ben de bu konudan çok umutluyum. Yıl sonuna kadar taşeronun biteceği kanaatindeyim. Ama biterken işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “Taşeronlara ilişkin güvence çalışması son derece kıymetli ve yerinde bir çalışmadır”

 

Taşeron kadro son dakika 2018,Taşerona kadro verilecek mi?

Taşeronlara ilişkin güvence çalışmalarının son derece kıymetli ve yerinde bir çalışma olduğunu belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Fakat bunun kabul oranın artması için 4/C’lilerin bu kapsamda kadroya kavuşturulması, 4/B’lilerin de taleplerinin yerine getirilmesi gerek. Memur işi yapan ve işçi kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın memur kadrosuna aktarılması lazım. Yaptıkları işle, attıkları imza ve bulundukları konum arasındaki ters orantının ortadan kaldırılması konusunda hükümetten olumlu adım beklediğimizi ifade ediyoruz” dedi. 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genişletilmiş İl Toplantısı için Elazığ’a geldi. Yalçın, toplantı öncesi Memur-Sen İl Başkanlığında kentteki il ve ilçe temsilcileri bir araya geldi. 

Kamuda 4/A’lı, 4/B’li, 4/C’li, 4/D’li, 4/E’li gibi istihdam biçimlerinin olmasını doğru bulmadıklarını dile getiren Yalçın, “Bu aynı işi yapan ve aynı ortamı paylaşanların farklı farklı statülerde bulunması son derece sakıncalıdır. Onun için 4/A’lı ve 4/D’li olacak şekilde çalışanların işçi ya da memur statüsünde çalıştırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Sözleşmeliler olarak kamuda 4/B’li, 4/C’li çalışanlar ve memur işi yapan işçi kadrosunda bulunan işçi kardeşlerimiz, taşeronlarla beraber tartışmanın içerisine dahil edilmelidir. 1 Ocak 2018 itibariyle bu süreç noktalanacaksa, geçen toplu sözleşmenin sözleşme süresi bitmeden de bu da bunun içerisinde çözülmelidir. Yani 4/C’liler taşeronlarla ilgili sürecin içerisinde tartışılmalıdır. Taşeronlara kamuda güvence konusunda yapılabilecek olumlu adımın içerisinde kabul oranın yükseltilmesi, çalışan kesimlerin geniş bir memnuniyete vesile olması açısından 4/C’lilerin bunun içerisine mutlaka dahil edilerek taleplerinin karşılanması ve kadro talebinin yerine getirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Taşeronlara ilişkin güvence çalışmasının son derece kıymetli ve yerinde bir çalışma olduğunu vurgulayan Yalçın, “Fakat bunun kabul oranının artması ve çalışma hayatına huzur getirmesi açısından 4/C’lilerin bu kapsamda kadroya kavuşturulması, 4/B’lilerin taleplerini yerine getirilmesi gerek. Memur işi yapan ve işçi kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın memur kadrosuna aktarılarak yaptıkları işle, attıkları imzayla bulundukları konum arasındaki ters orantının ortadan kaldırılması konusunda hükümetten olumlu adım beklediğimizi ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

Devletin güvenliği açısından iş güvencesi konusunu olmazsa olmaz gördüklerini aktaran Yalçın, “Kamuda personel yasasında bazı reformlar yapılabilir ve tartışılabilir. 657 yasalaştığı tarihten bu tarihe fazla değişime uğradı. Yine üzerinden değişiklikler yapılabilir. Bunlar tartışılarak olursa iş güvencesine dokunmamak ana esas olarak belirlenirse bu konuda yapılacak her türlü çalışmaya katkı sunarız. Çünkü Türkiye’nin gelişen, değişen süreci içerisinde mutlaka ama mutlaka kamudaki düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi zorunluluk addedebilir. Bu konuları açık yüreklilikle tartışabiliriz. Ama iş güvencesi konusunu tartışacağımız konuların içerisine asla almayız” ifadelerine yer verdi.

Taşeron ne demek? Taşeron işçi anlamı nedir?

Taşeron, Fransızca’daki “tacheron” kelimesinden gelmektedir. Örneğin bir inşaat işinde genellikle konutların elektrik donanımları, ahşap doğramaları veya su tesisatı ayrı ayrı taşeronlara verilmektedir. İşte bu firmaya taşeron firma ve bu firmada çalışanlara da taşeron işçi denilir. Taşeron iş yapan firmalarda çalışanlara ise taşeron işçi denilmektedir. Taşeronlar, tali işveren, alt işveren, alt işletici, alt ısmarlanan gibi isimlerle de anılmaktadırlar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.