GÜNDEM - 05 Aralık 2016 Pazartesi 18:42

TBMM’de bütçe görüşmeleri devam ediyor

A
A
A
TBMM’de bütçe görüşmeleri devam ediyor

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “15 Temmuz bir milattır. Türkiye olağanüstü ve gayrimeşru durumla karşı karşıya bırakılmışken, Türkiye Cumhuriyeti en karanlık günleri yaşarken, hiç kimse 15 Temmuz yaşanmamış gibi hareket edemez” dedi.

TBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmeleri devam ediyor. MHP adına Grup Başkanvekilleri Erkan Akçay ve Erhan Usta konuştu. Akçay, Türkiye’nin kalkınma yürüyüşünü engellemeye kimsenin hakkı olmadığını belirterek, sadece Türkiye diyeceklerini söyledi. Akçay, “Burası Türk milletinin kürsüsüdür. Milli hakimiyet bu kürsüde tecelli eder. Demokrasi memlekete bu kürsüden gider. Hukuk, töre burada kurulur. Türk milleti bütçe hakkını burada kullanır. Milletin bütçe hakkı hükümete büyük sorumluluklar yükler” diyerek hükümeti eleştirdi. 

Türkiye’nin iç ve dış güvenliğinin ciddi tehlike ve tehditler altında olduğunu söyleyen Akçay, “Türkiye bir husumet çemberinin içerisinde bunalımdan çıkış yolu aramaktadır. 15 Temmuz günü milli irade ve Türk milleti alçakça bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Milletimiz endişeli ve rahatsız, kurumlar kavgalı, çalışma barışı bozulmuş, ekonomi sıkıntılı, ülkemiz krizlere itilmiş haldedir. Hiçbirimizin sorumluluktan kaçamayacağı günlerden geçiyoruz” şeklinde konuştu.

Akçay, 15 Temmuz’da Türkiye’nin bölünmesi için taşeronların işe koyulduğuna dikkat çekerek, “Kardeşliğimiz hedef alınarak, geleceğimiz karartılmak, birlikte yaşama isteğimiz hançerlenmek istendi. Türk milleti bir düşman saldırısını püskürtmüştür. Yaşadığımız travma ve tehlike henüz sona ermemiştir. Ülkemiz çok hassas ve tehlikeli bir dönemden geçmektedir. 15 Temmuz bir milattır. Türkiye olağanüstü ve gayrimeşru durumla karşı karşıya bırakılmışken, Türkiye Cumhuriyeti en karanlık günleri yaşarken, hiç kimse 15 Temmuz yaşanmamış gibi hareket edemez. Bu nedenle 15 Temmuz herkes için bağlayıcıdır” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta ise, yurt dışında Türkiye ekonomisine karşı algının bozulduğuna dikkat çekerek, hükümetin muhalefetin ve sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerine kulağını tıkadığını söyledi. Usta, “Özellikle son günlerde kur oynaklığının çok yüksek olduğunu, kur faiz değişkenlerinin artık bir gösterge olmaktan çıktığını maalesef üzülerek müşahede ediyoruz. Dolayısıyla böyle bir ortamda ihracatçının, ithalatçının bağlantı yapmasını, ticari erbabın fiyat verme olasılığı kalmamıştır. Piyasalar icraat görmek istiyor. Çok net bir şekilde görmek gerekir ki, talimatla serbest ekonomide faizin düşme imkanı yoktur. Piyasalara elbette teslim olmayalım ama piyasalarla restleşmenin faydası olmadığını ve Türkiye ekonomisine zarar verdiğini düşünüyorum. Hükümet ve ekonomi yönetimi birçok konuda güven vermiyor. Bağımsız kurumlara, Merkez Bankası gibi, BDDK gibi bağımsız otoritelere saldırıldığını görüyoruz. Kurumların itibar kaybı yüksek boyutlara ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.

Usta, büyüme rakamlarının düştüğüne işaret ederek, özel sektör yatırımlarının azaldığını ifade etti. Usta, “Yatırım yapmayan bir ekonominin büyümesi mümkün değildir. Bunların düzeltilmesi gerekir. Sanayi üretiminde gelen her veri eksidir. Son yedi verinin beş tanesi negatiftir. Ekonomi güven endeksi yerlerde sürünmektedir. Cari açık düşmek yerine artmaktadır. Toplumumuzda işsizlik artmaktadır. Nisan, ağustos döneminde 275 bin kişi işini kaybetmiştir. Aynı dönemde işsiz sayısı 457 bin kişi artmıştır” diye konuştu.  

Ahmet Umur Öztürk 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.