SPOR - 24 Mart 2017 Cuma 23:30

Terim: "Güzel bir galibiyet, doğru bir oyun"

A
A
A
Terim: "Güzel bir galibiyet, doğru bir oyun"

Türkiye A Milli Futbol Direktörü Fatih Terim, Finlandiya karşısında Güzel bir galibiyet, doğru bir oyun olduğunu söyledi.

Türkiye A Milli Futbol Direktörü Fatih Terim, Finlandiya maçının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Terim, “Güzel bir galibiyet, doğru bir oyun oyuncularımı kutluyorum. Galibiyetler, 3 puanlar her zaman önemli” dedi.

Finlandiya karşısında güzel bir galibiyet, doğru bir oyun olduğunu ifade eden Terim, “Oyuncularımı kutluyorum. Galibiyetler, 3 puanlar her zaman önemli. Bir pozisyon haricinde pozisyon vermemek önemli. Skoru korumak gibi bir durum olmadı ama alanlarımızı iyi kapattığımızı düşünüyorum. Zaman zaman çabuk çıktık. Rahat bir galibiyet aldık. Uzun zamandır Finlandiya’nın 2 farkla mağlup olmadığını düşünürsek güzel şimdi Eskişehir’e gidiyoruz” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN YANIMIZDA OLDUĞUNU SÖYLEDİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın maç öncesinde kendilerine yaptığı ziyaretle ilgili Fatih Terim, “Sağ olsun bize yanımızda olduğumuzu ifade etti. Başarılar diledi kendisine sonsuz teşekkürler ederiz” dedi.

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, doğru oyunla pozisyon vermeden çok önemli 3 puan aldıklarını söyledi.

2018 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu 5. maçında Türkiye, Finlandiya’yı ilk yarında Cenk Tosun’un attığı gollerle 2-0 yendi.

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, her maçın öneminin başka olduğunu belirterek, önlerindeki Kosova maçının da önemli olacağını vurguladı.

“DOĞRU OYUN OYNADIK”

Kosova’nın grupta herkese her şeyi yapabilecek bir takım olduğunu dile getiren Terim, “Ama bugün 3 puan ve doğru oyun. Bugünün özeti doğru oyundur. Doğru oynadık. Pek ilk yarının son saniyesinde direkten dönen top haricinde pozisyon vermedik. Baya da pozisyon bulduk. Ama sonuçta 3 puan çok önemliydi. Şimdi Kosova ile oynayacağız. Oradan 3 puanla devam edersek pozisyonumuzun daha değişik yerde olacağını düşünüyorum, 11 puanla. Ondan sonra iki iki kalıyoruz. Yani finaller bir anlamda bundan evvelki Avrupa Şampiyonası gibi bir atmosferle karşılaşıyoruz. Bu sezonun hazirandaki Kosova maçını iyi bitirirsek çok avantajlı duruma geleceğimizi düşünüyorum. Ondan sonra Hırvatistan için herhangi bir teknik adam kendi sahamızda büyük avantaj diyemez. Ama seyirciyle oynamak avantajdır. Hırvatistan ve İzlanda herkese her yerde her şeyi yapabilir. Ama son maçın Finlandiya oluşu, tabelayı görüp ona göre düşüneceğimiz bir durum olabilir. Bana göre kestirme fikir şudur. Üç üç gitmekte fayda var. Bu bizi nereye götürür bilmiyorum ama niyetimiz o. Oyuncularımı tebrik ediyorum, Antalya’ya teşekkür ederiz. Cumhurbaşkanımız bize desteklerini esirgemedi. Güzel bir gün yaşadık, Eskişehir’e doğru yola çıkıyoruz” açıklamasını yaptı.

“RAKİP BİZİ ZORA SOKAMADI”

’İlk 15 dakikanın ardından 90 dakikalık oyunu nasıl yorumlarsınız?’ sorusuna Terim, “Her şeyi her saniye ümit ederim. İyi başladık, golleri erken bulduk. Arda, Yunus, Volkan, Olcay ve Cenk, 5 tane hücumcu ile başladık. Kendi alanımızı iyi kapatan her zaman değil ama zaman rakibi ileride sıkıştıran, geçişlerde kaptırdığı yerde ani baskıyla rakibi sıkıntıya sokan bir ara ortalama 65’35 gibi durumlar oldu. Devre sonuna doğru hafif düşmeler oldu. Orta sahaya bugün Arda’yı koydum, Selçuk’un yerine çokta iyi oynadılar. Niyetimiz çok açıktı, bundan ödün vermek istemedik. İkinci yarı Okay’ın oyuna girmesiyle daha güvenli hale geldik. Yorulan oyuncuları teker teker çıkardık. Doğru oynadık, dememin sebebi, rakip bizi hiç zora sokamadı. Sağdan ve soldan ortalarda Mehmet, Ömer, İsmail, Gökhan, Selçuk’la beraber dört artı bir müthiş oynadılar. Pozisyon vermedik biz pozisyonlar bulduk, son saniyeye kadar da kovaladılar. İzlanda gibi Finlandiya da çok yüksek oyunculardan kurulu bir ekip dikkatli olmak gerekir. Bazen sıkışmamızı ona vermek lazım. Kimsenin televizyon başında da hiç tedirgin olduğunuz zannetmiyorum. Onun için rahat bir maç oldu” cevabını verdi.

“DAHA İYİSİ OLACAK”

’2-0’dan sonraki oyun yeterli miydi, yoksa daha fazlasını bekler miydiniz?’ şeklindeki soruya Terim şu cevabı verdi:

“Hep 2-0 yeneceksek itirazım yok. Muhakkak hep bir iyisi vardır. Çok daha farklı yapabilirdik. Her beraberlik, her mağlubiyet bizi sıkıntıya sokacak. Bu durumda oynamak kolay değil. Hatanın bedellerinin ağır olduğu ortamda oynamak kolay değil. 2-0 da olsa. Çünkü oyun 3‘de kopmaz. Oyunu kontrol ederek, kontrollü gitmek bizim için çok önemliydi. Çok pozisyonla hiç pozisyon vermemek çok önemli. Mehmet Topal bugün stoper olarak müthiş bir oyun oynadı. Ömer bunlar önemli bizim için ilerideki maçlar için. Uzun zamandır Volkan’ın bacağında bir sıkıntı var. Kolay değil, daha iyisini ister miyim, isterim. Yaparız, yaptık. Ancak net olarak memnunum. Rakip Kosova’yı unutmayalım bir hayli bizle oynarken pozisyona girdi. O da 2-0 bitmedi mi? Aynı duygular içinde değilim. Uzun zamandır Finlandiya 2 farkla yenilmiyordu. Daha iyisi inşallah olacak."

“CENK’İN 24 MART’TA GOLLER ATMASI”

Terim, Cenk Tosun’un geçen yıl ve bu yıl 24 Mart’ta 2 gol atmasının sorulması üzerine, "Cenk Beşiktaş’ta da atıyor. Bundan sonra da Avrupa kupalarında atar. Güzel de goller attı. 24 Martlara devamlı maç alalım. Seviniyorum onun adına çok çalışıyor. Kaleye en yakın oyuncudan beklenti gol atmasıdır, o da bunu yapıyor. Attıkça kendine güvenini arttıracaktır. Biz de ilerideki oyunlarda belki çift atak oyuncuyla oynayacağız. Tek başına bu rakiplerle mücadele etmek kolay değil. Maşallah iyi gidiyor. 24 Mart konuşalım bakalım kime denk gelecek" diye cevap verdi.

“KADRONUN 23’E ÇIKMASI”

Terim, ’Türkiye’de liglerinde yedek kadrosunun 23 kişiye çıkartılması noktasında bir çalışmanı var mı?’ şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi:

“Ben bunu hep söylüyorum. Kulüplerimizin fazla soyunan oyuncuları için eğer maç başı anlaşmaları varsa, o zaman biraz ekonomik sıkıntı oluyor. Ama ben şu düşüncedeyim. Yedek soyunan giren her oyuncu girme ümidini taşır. Hiçbir zaman kulüpten takımdan kopmaz. Ancak, tribüne gönderdiğiniz her oyuncu kendini dışlanmış hisseder. İnsanın doğasında vardır. O yüzden biraz para kaybetmek, bir şey ifade etmez. Ama oyuncu kaybetmek çok şey ifade eder. Buradan hareketle biraz yedek kulübesini büyütüp, 20+3 bilemem ama şu bir gerçek ki, hoca için de bir kolaylık. Çünkü 2-0, 3-0 öne geçer, istediği oyuncuyu, genç oyuncuyu kullanabilir. O manada söylemiştim. Yine federasyonumuz başkan ve yönetime böyle bir şey sunacağım zaten. Burada bu psikoloji böyledir. Tabii son karar federasyon yönetim kurulunundur. 18’in dışında 10 oyuncu kalıyor. Az buz bir rakam değil. Böyle futbolun doğasında veya kanununda bu var. Ama belki 5 oyuncu daha oraya alabilirsen, psikolojik olarak daha hazır olabiliriz.”

Terim, ’Stadyumun dolu olmasına rağmen tezahüratın az olması nasıl buluyorsunuz?’ sorusuna da, “Bizim için gelmeleri önemli” değerlendirmesini yaptı.

Adem Akalan - Harun Erdoğdu - İsa Akar-Sabri Çağlar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.