EKONOMİ - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 12:20

TESK Genel Başkanı Palandöken: “Bırakın her işi erbabı yapsın”

A
A
A
TESK Genel Başkanı Palandöken: “Bırakın her işi erbabı yapsın”

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bankalar altın alım-satımı yaparak kuyumculuk sektörüne darbe vurdular. Binlerce esnaf bu tür karar ve uygulamalardan etkilenerek dükkanlarını kapatıyor. Buna bir dur demenin zamanı geldi. Bırakın her işi erbabı yapsın” dedi.

Kamu kurumları ve yerel yönetimlerin artık esnaf ve sanatkarların işini yapmaması gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı açıklamada 'ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de fazla ver' atasözünü hatırlatarak, "Ülke genelindeki bütün fırınlarımız şu an itibariyle kapasitelerinin çok altında dörtte bir kapasite ile çalışıyorlar. Eğer belediyelerimiz ve yerel yönetimler halka ucuz ve ücretsiz ekmek dağıtmak istiyorlarsa fırıncı esnafından alıp öyle yardım yapsınlar. Esnaf ve sanatkarımız ülke ekonomisinin can damarlarıdır. Bu fırınlar ve iş yerlerinin hepsi milli servettir. Kimsenin milli serveti yok etmeye hakkı yoktur. Yerel yönetimlerde Anayasamızın 173. maddesine uygun hareket edip esnaf ve sanatkarı desteklemelidirler. Mahalli idareler fırıncı oldu ekmek satıyor. Kamunun görevi ekmek satmak mıdır? Yine kamunun görevi misafirhaneleri otel, salonları ise düğün evi olarak işletmek midir?” diye konuştu.

“Bırakın her işi erbabı yapsın”

Palandöken, yerel yönetimlerin haksız rekabetleri karşısında esnaf ve sanatkarların sürekli direndiklerini ancak son dönemde esnafın dayanma gücünün kalmadığını anlatarak, “Pek çok yerde açık market işletiliyor. Taksicimizin işini engelleyen adli servisler, minibüsçünün işini engelleyen sosyete pazar servisleri faaliyette. Bankalar altın alım-satımı yaparak kuyumculuk sektörüne darbe vurdular. Binlerce esnaf bu tür karar ve uygulamalardan etkilenerek dükkanlarını kapatıyor. Buna bir dur demenin zamanı geldi. Bırakın her işi erbabı yapsın” şeklinde konuştu.

Ülkede yaklaşık 2 milyon esnaf ve sanatkarın kamunun yanlış uygulamalarından zarar gördüğünü ifade eden Palandöken, “Esnafa bir bir darbe vurulmaya çalışılıyor. Ekmek nimettir, bununla oynamayın. Yerel yönetimler asli görevlerini yapsınlar. Yerel yönetimler tarafından satılan ekmeğin maliyetini bilen yok. Fırınlarda yanan yakıt aynı, elektrik aynı ama nasıl ucuza ekmek veriliyor, bilen yok. Bu işi yapan fırıncılar milyonlarca ekmeği satamadığı için çöpe atmak zorunda. Bu da esnafın zarar etmesi ve zamanla yok olması demektir. Acele tedbir alınarak haksız rekabetin önüne geçilmeli ya da esnafa rekabet edebilecek eşit şartlar sağlanmalı. Esnaf ve sanatkarın olmadığı yerde kültür ve yaşam olmaz. Esnaf ülkenin çimentosudur. Bu çimento olmaz ise bina ayakta duramaz. Bir an önce binanın ayakta durması ve yapının bozulmaması için önlemler alınmalı ve herkes kendi işini yapmalıdır” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.