GÜNDEM - 11 Aralık 2018 Salı 11:49

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş: “Gazeteci dünyayı kurtarıyor, ama kendini kurtaramıyor”

A
A
A
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş: “Gazeteci dünyayı kurtarıyor, ama kendini kurtaramıyor”

İstanbul Aydın Üniversitesi Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor. Kendi kişisel haklarınız konusunda sağlamcı olun” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü ve Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği “Geleceğin Gazetecileri Gazeteciler ile Buluşuyor” başlıklı konferansa katılan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, konuşmasına Sedat Simavi’nin öncülüğünde gazetecilerin kurduğu TGC’nin kuruluş öyküsünü anlatarak başladı.

Güneş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yola çıkış felsefesinin gazetecilerin özlük sorunlarını çözmek olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizim için çok kıymetli bir cümle var: ‘Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü’. TGC, kurulduğu günden bu yana bu iki kavramın bu ülkede yeşermesi için elinden geleni yapıyor. TGC’nin şu an 3 bin 780 asıl üyesi var. Onursal üyelerimiz de var. Bir de Basın müzesi var. 30 bin kitap var müzede. Ayrıca Türkiye’nin gazeteciliğin hafızası dediğimiz tüm Osmanlıdan günümüze kadar çıkan tüm yayın organlarının olduğu çok kıymetli bir müze. Çok güvenilir bir kurumsal kimliği var”dedi.

“Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusunda tarafız”

Genç gazeteci adaylarının yoğun ilgi gösterdikleri konferansta TGC’nin gazetecilere verdiği ödüllerden de söz eden Sibel Güneş, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 5 ödülü var. Ödüllerimiz; Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri, Sedat Simavi Ödülleri, Yerel Gazetecilik Ödülleri, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri; ki 50 yıl gazetecilik yapmış olmak ve 70 yaşından gün almak gibi çok özel şartlar içeriyor. Umarım bu kadar uzun süre gazetecilik yapabilirsiniz ve bu ödüllere başvurursunuz. Biz halkın haber alma hakkı için görev yapan ama çok kıymetli bir mesleğin temsilcileriyiz. Bu işi yaparken de bütün olanakları halkın haber alma hakkı için kullanıyoruz. Kendi çıkarımız, kendimize alan açmak, popüler hale gelmek için değil. Kötü örnekleri defalarca görüyorsunuz. Tabii ki onlar istisna. Bu işi etik yapan, Türkiye’nin demokrasinin yeşermesine katkı sağlayan yüzlerce gazeteci var. Onların dikkate alınması gerekiyor.”

“Her dönemin günah keçisi gazeteciler”

İyi bir gazeteci olmanın yolunun geçmişi iyi bilmek de olduğunun altını çizen Güneş, “Çok uzun zaman önceden söz etmiyorum. Sadece şu son 100 yıl içerisinde basının hikâyesini iyi bilirseniz bugünü çok daha iyi anlarsınız. Ayaklarınızı yere daha sağlam basarsınız diye düşünüyorum. Türkiye’de öldürülen gazetecilerin sayısı 66. Basın müzesinde bir öldürülen gazeteciler galerisi var. Orayı gezdiğinizde göreceksiniz ki her siyasi görüşten gazeteci bu ülkede öldürülmüş. Demek ki bu siyasi görüşle ilgili bir şey değil. İnsanlar duyulmasını, konuşulmasını istemedikleri zaman belirli konularda en kolay hedef olarak gazetecileri seçiyorlar. Her dönemin günah keçisi olarak gazeteciler seçilmişler ve bunun içinde ağır bir bedel ödemişler” şeklinde konuştu.

“Tek bir kaynakla asla yetinmeyin”

Şu an internet medyasının haber alma açısından güçlü olduğu bir dönemde olunduğunu hatırlatan Güneş, “Lütfen okuduğunuz her haberi, farklı politik eğilimde 4-5 siteden tekrar okuyun. Önünüze sunulanı kabul etmeyin. Tek bir kaynakla asla yetinmeyin. Çünkü sizin bakış açınızın geniş olmasına sokaktaki insanın çok ihtiyacı var. Aksi halde bir haberin nasıl karartılabileceğinin yüzlerce örneğini gösterebilirim. Ama gerçek bir tane. Biz gazeteciler olarak bütün hikâyemiz, gerçeğin peşinde olma sorumluluğumuz. Elbette bir takım kötü gazetecilik örneklerini fazlasıyla görüyoruz. Köşe yazarlarının bugünlerde çok dramatik örneklerini görüyorsunuz. Yani bir şuur bulanıklığı söz konusu. Biz reklamcı değiliz. Adımız gazeteci ise o işi yapma sorumluluğumuz var” dedi.

“Dayanışmaya çok ihtiyaç var”

İyi bir gazetecinin hukuksal anlamda da kendini iyi yetiştirmeye ihtiyacı olduğunu aktaran TGC Genel Sekreteri, “Biz gazetecilerin toplu hareket etmeye çok ihtiyacı var. Dayanışmaya çok ihtiyaç var, çünkü gazeteci çok yalnız. Sizler birer şövalye değilsiniz. Kendisinin şövalye olduğunu düşünen birçok kıdemli meslek mensubundan duyduğum bir şeyi paylaşmak istiyorum. Bu cezaevinde ziyaret ettiğim gazeteci arkadaşlarımızdan birisi hep bunu söyledi. Yöneticilerden birisi, isim vermiyorum, “Ben hep gazeteciliğin romantik bir şövalye yalnız başına mücadele eden bir meslek mensubu olduğunu düşündüm. Çalıştığım kurumda sendikanın ve cemiyetin daha fazla üye kazanmasına engel oldum” demişti. Gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı var. Kimi tercih ederseniz edin. İyi araştırın, örgütlü olmaya dikkat edin. Basın iş kanunuyla çalışırken, çalışmalarınızı belgeleyin. Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor,” ifadelerini kullandı.

Güneş, konuşmasının sonunda ülkedeki kâğıt sorununu aşabilmek için Balıkesir’de bir fabrika kurulması konusunda bir çalışma yürütüldüğünü de aktardı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü Haluk Levent’in katılımıyla gerçekleştirildi Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü, ünlü sanatçı Haluk Levent’in de katılımıyla yapıldı. Başkanlar ve Haluk Levent, vatandaşlarla beraber yürüdü. Osmangazi Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü Fomara Meydanı’ndan başlayarak Osmangazi Meydanı’nda son buldu. Yürüyüşe Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın yanı sıra ünlü şarkıcı Haluk Levent de katıldı. Yüzlerce vatandaşın eşlik ettiği yürüyüş, Osmangazi Meydanı’nda son buldu. Öte yandan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Samsun’a ulaşan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, ve arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti’nin meşalesini yakmıştır. Onun için onlara minnet borçluyuz. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize ve gazilerimize minnet borçluyuz. Onları şükranlar anıyoruz” dedi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise, “16 Mayıs 1919’da, 105 yıl önce Galata Limanı’ndan demir alan Bandırma vapuru, 105 yıl önce tam bugün Samsun’a ayak bastı. İçerisinde büyük önder Atatürk ve silah arkadaşları vardı. Kimsenin inanmadığı ama onların asla vazgeçmediği bağımsızlık ve özgürlük için başladığı yürüyüşün en son olarak ise 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesiyle bugün özgür bir şekilde bugünleri kutluyoruz. Onları anıyoruz. Atatürk ve silah arkadaşlarını yad ediyoruz. 19 Mayıs Osmangazi’de de ilk defa 19.19’da başlayacak olan yürüyüşümüz ile yapacağız. Akşam da konser ile Bursalıları ve Osmangazilileri Haluk Levent ile buluşturacağız. Onlar o gün Bandırma Vapuru ile çıkmasalardı emin olun hiçbirimiz burada olamazdık. Bugünü de Cumhuriyetimize yakışır şekilde kutlayacağız” dedi.
Bursa Bursa Ülkü Ocaklarından 19 Mayıs yürüyüşü Bursa Ülkü Ocakları, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle yaklaşık bin kişinin katılımıyla yürüyüş düzenlendi. Bursa Ülkü Ocakları tarafından organize edilen19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yürüyüşü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan başlayarak Heykel’de bulunan Mustafa Kemal anıtında yapılan basın açıklamasıyla son buldu. Yaklaşık bin kişinin katıldığı yürüyüşte Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Muhittin Saltık, Atatürk anıtına çelenk bırakı. Yürüyüşe Ülkü Ocakları Teşkilat üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yürüyüş sonrası basın açıklaması yapan Bursa Ülkü Ocakları İl Başkanı Mehmet Muhittin Saltık, 19 Mayıs’ın sadece tarihi bir olayın başlangıcı olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "19 Mayıs Türk’ün yeniden küllerinden doğuş günüdür. 19 Mayıs Türk’ün Anadolu’daki Ergenekon’udur. 19 Mayıs Türk gençliğinin parolasıdır. Bu paroladaki, geçmişte yaşanan sıkıntıların, çekilen çilelerin ülke geleceğine sunulan bir aynasıdır. Bu ayna ile Türk milleti, geleceğini, geçmişine bakarak daha sağlam bir şekilde kuracaktır. Aziz Türk milleti, 19 Mayıs’ta mukaddes vatanımızı işgal ve istilaya yeltenenlere yönelik, kudretini ispat eden ve bağımsızlığını, içinde bulunan durum ne kadar ağır olsa da, vazgeçilmez tarihi ve insani bir hak olarak gören büyük irade, Samsun’a ulaşarak ilk ve anlamlı milli hamlesini yapmıştır. 19 Mayıs’ın 1919 ’un bu özel yıl dönümde. Aziz milletimizin ve değerli gençlerimizin bayramını içtenlikle kutluyorum. Bu uğurda mücadele eden Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum” diye konuştu.