ASAYİŞ - 27 Nisan 2021 Salı 09:57

Thodex mağdurlarının avukatı konuştu: '650 bin dolar yatırmış olan var'

A
A
A
Thodex mağdurlarının avukatı konuştu: '650 bin dolar yatırmış olan var'

Thodex mağdurlarının avukatı Kürşat Ergün, “Mağdurların başvurusu sonucu bizim gördüğümüz çok vahim birtakım durumlarda var. Özellikle 600-650 bin dolar gibi miktarda parasını kaybetmiş olandan tutun, genel olarak dolar üzerinden kayıplar söz konusu. 15 bin dolar 20 bin dolar gibi. Bunlar inanılmaz paralar” dedi.

Thodex kripto para platformunun kapanması ve CEO’su, kurucusu ve yöneticisi Faruk Fatih Özer’in yurt dışına kaçmasının ardından başlayan süreçte binlerce kişi mağdur olmuştu. Bilişim Hukuk Derneği Başkanı ve Thodex mağdurlarının avukatı Kürşat Ergün, Thodex dava sürecini ve kripto para borsalarına girerken mağdur olmamak için neler yapılmalı bunları değerlendirdi.

Thodex para borsasının bir süredir sinyal verdiğini söyleyen avukat Kürşat Ergün, “Birtakım öngörüler vardı bu borsanın akıbetiyle alakalı. Nihayetinde de fişi çekip Türkiye'den kaçtı yetkili kişisi. Arama çalışmaları devam ediyor. Emniyet siber birimleri konuyla alakalı inceleme araştırma yapıyorlar. Ne yazık ki Türkiye bunun gibi büyük bir dolandırıcılık eylemiyle de karşı karşıya kaldı” ifadelerini kullandı.

"Düzenleme açıklamalarının ardından hukuksuzlukları bulunan borsalar bir bir ortadan kaybolmaya başladı”
Thodex ve kripto para borsa olayından sonra zincirleme bir etki yaşandığını anlatan avukat Ergün, "Özellikle devlet birimlerinden gelen düzenleme açıklamalarından sonra da birtakım işlemlerinde hukuksuzluklar bulunan, doğru işlemler yapmayan borsalar bir bir ortadan kaybolmaya başladılar. İşlemlerini durdurmaya başladılar. Biliyorlardı ki devlet denetimi bu anlamda başladığı andan itibaren bu hataları çok net bir şekilde tespit edilecekti. Dolayısıyla bir domino etkisi oluşturdu. Bu olumsuzluğun tespiti anlamında ortada olan bir gerçek. Bir açıdan da bakıldığında olumludur. Çünkü işini doğru düzgün yapan ve hukuki kurallara riayet eden borsaların ayakta kalabilmesi ve bu borsalar üzerinden işlem gerçekleştirilebilmesi adına da olumlu bir işlem oldu diyebiliriz” şeklinde konuştu.

Avukat Kürşat Ergün diğer ülkelerde kripto para platformu oluşturulurken ciddi şartların olduğunu ve bu kurumlara bağlılık olduğunu söyledi. Zor şartların yerine getirildiği zaman ancak ruhsat alınabildiğini belirten Ergün, devlet tarafından sürekli denetlendiğini bu sayede kullanıcıların mağdur olmasının önüne geçildiğini ifade etti.

“650 bin dolar gibi miktarda parasını kaybetmiş olan var”

Daha önceden de kripto paralarla alakalı birçok sorunla karşılaşıldığını söyleyen avukat Ergün, “Bu Thodex özelinde bakacak olursak onlarca kişi bizlerle irtibata geçti. Mağduriyetlerini dile getirdiler. Ciddi anlamda meblalar ortadan kaybolmuş kişiler var ve bunlarla alakalı adli işlemler için biz gerekli işlemleri yerine getiriyoruz. Savcılık adliye müracaatlarını yapıyoruz. Hukuki haklarını tespit edebilmek, tutanak altına aldırmak adına işlemlere devam ediyoruz. Gelen talepler arasında, mağdurların başvurusu sonucu bizim gördüğümüz çok vahim birtakım durumlarda var. Özellikle 600-650 bin dolar gibi miktarda parasını kaybetmiş olandan tutun, genel olarak dolar üzerinden kayıplar söz konusu. 15 bin dolar 20 bin dolar gibi. Bunlar inanılmaz paralar. Ne yazık ki bunların içerisinde tüm birikimlerini hatta birikimleri dışında bankalardan kredi çekerek bu ortamlara girmiş olan birçok kişinin de varlığını tespit etmiş durumdayız. Büyük beklenti içerisinde girmiş oldukları bu borsalardan ciddi anlamda zararlarla çıkmış durumdalar” açıklamalarında bulundu.

“Kaybedildiği zaman üzülmeyecek miktarlar üzerine birtakım işlemler yapılmalı”

Vatandaşlara uyarılarda da bulunan Ergün, insanların tüm mal varlıklarını kripto para üzerinde değerlendirmemesi gerektiğini belirtti. Her zaman için bu platformlarda riskin olduğunu kaydeden Kürşat Ergün, “Siz almış olduğunuz kripto varlığı soğuk cüzdanınızda taşısanız bile bir flash disk büyüklüğünde offline, herhangi bir müdahaleye açık olmayan cihazlardır. İşte bir flash disk büyüklüğünde bir şeyden bahsediyoruz. Bunun içerisinde kripto varlıklarınızı saklamak diğer saklama şartları açısından en uygun ve en güvenilir olandır. Bunda bile mesela şifreyi unuttuğunuz zaman içerisinde ne kadar miktarda kripto paranız olursa olsun ulaşamazsınız. Bu da bir mağduriyete sebep olabilir. Temel nokta insanların tüm varlıklarını bu ortamlarda değerlendirmemeleri. Kaybedildiği zaman üzülmeyecek miktarlar üzerine birtakım işlemler yapılması önemli” diye konuştu.

Düzenlemeler sonucunda kripto para borsalarının daha güvenlikli hale geleceğinin altını çizen Ergün, şunları kaydetti:

“Denetlemeler sonucunda sicili temiz olan yaptığı işlemler güvenlikli olduğu anlaşılan hukuk işlemler gerçekleştiği anlaşılan borsalar üzerinde işlem yapmak önemli. Şunu da unutmamak lazım borsalar para saklama yeri değildir. İnsanlar işlem yapmasa bile Türk Lirası varlıklarını bu borsada saklama ihtiyacı hissediyorlar. Bu da ciddi güvelik ihlaline neden oluyor. Eğer bu borsada Thodex olayında olduğu gibi benzeri bir fiş çekme işlemi olduğu zaman sizin oradaki tüm varlığınız aynı anda riske girmiş oluyor. Dikkatli ve tedbirli olmak lazım."

Mevlüt İşli - Bayram Türüdü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."