GÜNDEM - 08 Ekim 2017 Pazar 10:47

Tırcıların ’Şoför Nebahat Abla’sı

A
A
A
Tırcıların ’Şoför Nebahat Abla’sı

Almanya’da 7 yıl tır şoförlüğü yaptıktan sonra İzmir’e tırla yük getirince şehre aşık olup yerleşme kararı veren 3 çocuk annesi Özlem Özbakır, bir yandan çağrı merkezinde çalışırken bir yandan da sahne alıp iş çıktıkça tır şoförlüğüne devam ediyor.

Aslen Tekirdağlı olan 46 yaşındaki Özlem Özbakır, Almanya’da doğup büyüdü. 14 yaşında Almanya’da sahnelere çıkan Özbakır, şarkı söyleyerek geçimini sağladı. Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın çoğu ülkesinde sahneye çıkan Özlem Özbakır, turne turne dolaştı. 3 çocuk annesi olan Özbakır’ın hayatı 2010 yılında tır şoförleri ile bir sohbette yaşadığı inatlaşma ile tır şoförlüğü yapmaya başlaması ile değişti. Bir buçuk yıl önce tır le yük getirdiği İzmir’e yerleşme kararı alan Özbakır, bir yandan çağrı merkezinde çalışırken bir yandan da sahne alıp iş çıktıkça tır şoförlüğüne devam ediyor.

Tırcıların ’Şoför Nebahat Abla’sı

Nasıl tır şoförlüğü yapmaya başladığını anlatan Özlem Özbakır, kendisini dinlemek için gelen tır şoförleri kendi aralarında işlerinin zorluğunu konuşurken kulak misafiri olduğunu ve yanlarına gittiğini belirterek, ’’Tır şoförlüğü şöyle ağır, böyle ağır diye yakınıyorlardı. Onlara dedim ki, ’Sizin yaptığınız işi ben haydi haydi yaparım’ dedim. Onlara ispat etmek için önce tır ehliyetine başvurdum. Benim girdiğim yerde benle birlikte 13 kişi tır ehliyetine başvurdu. Sadece benle birlikte bir kişi sınavları geçip ehliyeti alma hakkı kazandı. Bir inat uğruna, bir ispatlama uğruna ‘Tır şoförlüğü yapacağım’ dedim ve yaptım. Almanya’da 7 yıl boyunca tır şoförlüğü yaptım. Bir yandan da ses sanatçılığına devam ettim” dedi.

Bir buçuk yıl önce İzmir’e tır ile yük getirdiğini anlatan Özbakır, ’’İlk defa geldiğim İzmir’i gördüm ve aşık oldum. Kendi kendime ‘Ya hiç ya da bugün’ dedim ve İzmir’de kalmaya karar verdim. İzmir’e yerleştim. Burada zaman zaman tır ile kısa mesafeli işlere gidiyorum. Şu anda İsviçre merkezli bir çağrı merkezinde teknisyen olarak görev yapıyorum. Sahneyi burada bırakmadım. Arada sahneye de çıkıyorum. En son olarak geçtiğimiz hafta içi tır ile Aydın’a gittim, vinç getirdim İzmir’e’’ dedi.

Tırcıların ’Şoför Nebahat Abla’sı

TIR ŞOFÖR KOLTUĞUNDA GÖRENLER ŞAŞKINLIĞINI GİZLEYEMİYOR

İki oğlu ve bir kızı olduğunu belirten Özlem Özbakır, oğullarının kendisi ile gurur duyduğunu, kızının ise yollarda başına bir şey geleceği korkusu nedeniyle tır şoförlüğümden pek hoşlanmadığını söyledi. Tır kullandığını söylediğinde kimsenin Türkiye’de inanmadığını ifade eden Özbakır, ’’Tır ile bir işe gideceğim ama görenler şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Bakan bir daha bakıyor. Hatta bazen yolda durduruyorlar resim çektiriyorlar, sohbet ediyoruz. Yoluma varana kadar baya bir sürüyor’’ dedi.

3 DİLİ VAR, TIR ŞOFÖRLERİNE TELEFONDAN YARDIMCI OLUYOR

Birkaç mesleği olduğunu söyleyen Özbakır, ’’Hepsinde ayrı ayrı zorluk çekiyorum. Ama insan mesleğini sevdiği zaman zorluklarına göğüs geriyor’’ dedi. Türkçe, Almanca, İngilizce konuşabildiğini ifade eden Özbakır, ’’Çoğu tır şoförlerinde numaram var. Yabancı ülkelere giden şoför arkadaşlarım dil konusunda zor durumda kaldıklarında beni arayıp yardım istiyor. Bende onlara seve seve yardımcı oluyorum’’ diye konuştu.

Avrupa’daki tır şoförleri ile Türkiye’deki tır şoförleri arasında kurallara uyma bakımından farklılık olduğunu belirten Özbakır, ’’Tırların şeridi en sağdır. Avrupa’da bu kurala uyuluyor. Ancak Tükiye’de bu kurala uyma çok az. Yollarda görüyorum, tırların çoğu sağ şerit yerine orta şerit ya da soldan gidiyor’’ dedi.

Atakan Şen - Halil Karahan 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.