GÜNDEM - 08 Ekim 2017 Pazar 14:53

TOKİ, Ayder Yaylası için 'Arama Konferansı' yapacak

A
A
A
TOKİ, Ayder Yaylası için 'Arama Konferansı' yapacak

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Rize’nin ünlü yaylası Ayder’i yenilemek ve korumak için kamu, özel sektör, meslek odaları, üniversite, sivil toplum kuruluşları ve yöre insanlarının katılımı ile 14-15 Ekim’de “Arama Konferansı" düzenleyecek.

Yayla ve kaplıca turizminin en önemli merkezlerinden birisi olan Ayder Yaylası’nda turizmin başlamasından bu yana plansız ve programsız bir yapılaşma olduğunu vurgulayan TOKİ Başkanı Ergün Turan, “Ulusal ve uluslararası düzeyde bilinirliği olan Ayder’i kaçak yapılaşmadan kurtarmak ve geleneksel dokuya uygun mimarinin sağlanması için kamu, özel sektör, meslek odaları, üniversite, sivil toplum kuruluşları ve yöre insanlarının katılımı ile 14-15 Ekim tarihlerinde Arama Konferansı gerçekleştireceğiz” dedi.
Ayder Yaylası’nı yenilerken korumacı bir anlayışla hareket edeceklerini belirten Turan, “Ayder Yaylası yakın zamanda geleneksel mimari anlayışı içerisinde doğa ile uyumlu bulunurken, yeni yapılmış olan evler ise büyük oranda betonarme yapım tekniğinde geleneksel yapım karakterinden uzak olarak plansız bir şekilde inşa edilmiştir. Doğal kaynakların akılcı kullanımı ve sürdürülebilir yönetimi için yeterli teknik altyapının kurulmadığı ve birçok kurumun denetiminde olan Ayder Yaylası’nın güçlü bir altyapıya ulaştırılması gerekmektedir. Mevcut olanakları en iyi biçimde değerlendirip doğayı bozmadan, kısa vadeli çıkarlar yerine uzun vadeli çıkarlar için yatırım yapılmalı ve parçacı yaklaşımdan çok bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır“ açıklamasında bulundu.

“Hak sahiplerinin isteklerini dinleyeceğiz”

Gerçekleştirecek Arama Konferansı’na üniversitelerin, Karadeniz'in tüm dernek ve vakıflarının, tek tek vatandaşların katılacağını belirten Turan, “Ayder Yaylası’nda öncelikle hak sahiplerini, onların ne istediğini belirleyeceğiz. Bunun dışında turizm için gerekli ihtiyaçları netleştireceğiz. Orada termal su da var, dolayısıyla günübirlik kullanımları da dikkate alarak bir çalışma yapacağız. Ayder'de Türkiye'ye örnek olacak bir yayla rehabilitasyonu çalışması yapacağız" ifadelerini kullandı.

“Yerel aktörlerin aktif katılımı önemli”

Ayder Yenileme ve Koruma Projesi’ne bütün yerel unsurların aktif katılımını sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Turan, “Yerel aktörler ve paydaşlarımızla beraber yenileme ve koruma kapsamında yapı tipleri, üretim biçimleri, çevre, ulaşım, sosyal yapı, konut tipoloji, tercih ve alışkanlıkların nasıl olması gerektiğine cevap arayacağız" dedi.
Arama Konferansı’nın sonuçlarına göre yapılacak ayrıntılı değerlendirmeler neticesinde çalıştay düzenleyeceklerini belirten Turan, çalıştay sonucunda projelere ilişkin kesin tespit ve kararların verilmesinin sağlanacağını söyledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.