EKONOMİ - 31 Mart 2010 Çarşamba 14:51

TSKB GYO, halka arz ediliyor

A
A
A
TSKB GYO, halka arz ediliyor

Türkiye'nin ilk özel sermayeli kalkınma ve yatırım bankası olan TSKB'nin iştiraki TSKB GYO, hisselerini halka arz ediyor.

TSKB GYO'dan yapılan açıklamaya göre şirketin 200 milyon TL kayıtlı sermaye tavanı içinde mevcut ödenmiş sermayesini 100 milyon TL'den 150 milyon TL'ye çıkartması için başlatılan halka arz çalışmalarında son aşamaya gelindi.

1 - 2 Nisan 2010 tarihinde talep toplama yöntemiyle halka arzı gerçekleşecek olan TSKB GYO hisseleri, 1,05 - 1,16 TL fiyat aralığından satışa sunulacak. Halka arz ile mevcut ortakların rüçhan haklarının kısıtlanması yöntemiyle 50 milyon TL sermaye artırımı yapılmış olacak.
Halka arzın ardından TSKB GYO'nun yüzde 33,33 oranında hissesi önümüzdeki hafta İMKB'de işlem görmeye başlayacak. Halka arzdan beklenen 52,5 milyon TL ile 58 milyon TL aralığındaki gelir, TSKB GYO'nun başta Adana otel yatırımı olmak üzere, yeni projelerinde kullanılacak. Halka arzda, TSKB konsorsiyum lideri olarak görev yaparken, Yatırım Finansman Menkul Değerler eş lider olarak yer alıyor. Oluşturulan konsorsiyumda ayrıca 21 aracı kuruluş daha bulunuyor.

TSKB GYO'nun halka arzı nedeniyle düzenlenen basın toplantısına TSKB GYO Genel Müdürü Korkut Ün, TSKB Kurumsal Finansman Müdürü Hakan Aygen ile Yatırım Finansman Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Murat Tanrıöver katıldı. Basın toplantısında konuşan Ün, 2008 ve 2009'da dünyada yaşanan ekonomik daralmanın ardından 2010'da halka açılacak ilk GYO olmanın gurunu yaşadıklarını belirtti. TSKB GYO olarak halka arz için Şubat 2011 tarihine kadar zamanlarının bulunduğu belirten Ün, "Ancak önemli bir projeyi bitirerek hizmete açmış olmanın verdiği güvenle, geliştirme çalışmalarını yürüttüğümüz otel projesi başta olmak üzere halihazırda çalışmalarını sürdürdüğümüz diğer yatırım alternatiflerini değerlendirmek için halka arz kararı aldık. Halka arz gelirinin tamamı şirket bünyesinde tutulacak olup, gelecek yatırımlarda kullanılacaktır. Genel ekonomik konjonktürün de halka arz için uygun bir ortam sağladığını düşünüyoruz. Nitekim yaptığımız görüşmelerde yurtiçi ve yurtdışı yatırımcıların ilgisi de bunu teyit ediyor" dedi.

Gayrimenkul sektöründe de hızlı düşüşlerin yaşandığı 2008 ve 2009 yılının ardından 2010 yılında Türkiye'nin yalnızca yerli yatırımcılar için değil, yabancı yatırımcılar için de cazip bir ülke durumuna geldiğinin altını çizen Korkut Ün, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bugün gayrimenkul sektörünü değerlendiren yatırımcılara göre, İstanbul 2010 yılında 27 Avrupa metropolü arasında mevcut gayrimenkullerinin performansı sıralamasında 7., satın alma fırsatlarında 5., proje geliştirme fırsatları açısından ise 1. sırada yer alıyor. Sektörde çok hızlı olmamakla birlikte düzenli bir iyileşme beklentisi bulunuyor. 2010, GYO'lar açısından da olumlu bir yıl olarak değerlendiriliyor. Yatırımcılar, GYO'ların sahip oldukları şeffaflık ve kurumsal yönetim ilkeleri nedeniyle tercih edileceklerini ifade ediyor."

TSKB GYO TİCARİ GAYRİMENKULLER ÜZERİNDE YOĞUNLAŞACAK

TSKB GYO Genel Müdürü Korkut Ün, büyüme odaklı bir iş stratejisini ön planda tutan şirketin, Türkiye'nin stratejik gelişen gayrimenkul alanlarında yer aldığının altını çizerek, "TSKB GYO'nun yatırım faaliyetleri büyük oranda ticari gayrimenkuller üzerinde yoğunlaşmakta olup, konut ve benzeri alanlarda oluşabilecek yatırım fırsatları da zaman zaman gündeme gelebilmektedir" dedi. TSKB GYO'nun hali hazırdaki portföyünün; kira geliri getirmekte olan toplam yaklaşık 20 bin metrekare büyüklüğündeki Fındıklı Ofis Binaları ile Karaköy'deki Tahir Han Binası, Pendik'te yer alan 80 bin metrekare inşaat alanına ve 30 bin metrekare kiralanabilir alana sahip Pendorya Alışveriş Merkezi ve Adana şehir merkezinde, üzerinde şehir oteli geliştirme çalışmaları sürdürülen 3 bin 600 metrekare büyüklüğündeki arsadan oluştuğunu anlatan Ün, söz konusu gayrimenkul portföyünün değerinin yaklaşık 279 milyon TL düzeyinde olduğunu açıkladı.

Korkut Ün'ün verdiği bilgiye göre, TSKB GYO'nun 2006 yılı sonunda 12 milyon TL olan aktif büyüklüğü, 2009 sonu itibarıyla 298 milyon TL'ye, özsermaye büyüklüğü 12 milyon TL'den 164 milyon TL'ye ulaştı. TSKB GYO'nun 2008 yılında 3 milyon TL düzeyinde olan net karı, Pendorya AVM'nin tamamlanarak hizmete açılması ile birlikte 2009 sonu itibarıyla 55 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.

TSKB GYO'nun yatırım stratejisinin büyüme odaklılık, proje geliştirme vizyonu, sürdürülebilirlik ve portföyde çeşitlendirme olmak üzere dört ana başlıkta toplandığını belirten Ün, gelecek dönem projelerindeki ana hedeflerini ise şöyle özetledi: "TSKB GYO olarak, portföyümüzde kalıcı olarak yer alacak ve uzun dönemli gelir sağlayacak büyüme hedeflerine odaklanıyoruz. Bu çerçevede, her yıl en az yeni bir projeye başlamayı planlıyoruz. Portföyümüzü, değer oluşturacak ve yüksek getiri sağlayacak yeni projelerle büyütmeyi hedefliyoruz.

Bu stratejiler çerçevesinde, yatırımlarımızın doğru konumlandırma, doğru projelendirme ve doğru yönetim ile çevresiyle bütünleşik ve hem ticari hem sosyal açılardan uzun soluklu projeler olmasına dikkat ediyoruz. Şirket olarak ticari gayrimenkul ağırlıklı olmak üzere doğru coğrafyalarda geniş yelpazeli bir portföy hedeflemekteyiz. Özellikle ticari gayrimenkullerde çeşitlendirmeye giderek, sektörün önde gelen oyuncuları arasına girmek ilkesiyle ilerliyoruz."

Toplantıda soruları yanıtlayan Yatırım Finansman A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Murat Tanrıöver, düzenlenen roadshow'da Avrupa'da Londra, Frankfurt, Helsinki ve Stockholm olmak üzere 4 önemli finans merkezinde 26 yatırımcı ile görüştüklerini ve TSKB GYO'nun hisselerine yoğun ilgi olduğunu ifade etti.

TSKB Kurumsal Finansman Müdürü Hakan Aygen de, bu yıl birçok GYO'nun halka arz sürecinde olacağı ve İMKB'de talebin düşüp düşmeyeceği yönündeki soruyu, "Önemli olan ilk veya son halka arz ediliyor olmak değil. Talebi belirleyecek olan, şirketin ve halka arzın iyi bir yapıya sahip olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.