Yaşadığı gözaltı olayının ve sorgunun manevi işkence olduğunu belirten Gazeteci Bekir Bayram, başından geçenleri anlattı. Bayram “Eşim pasaport kontrolünden geçtikten sonra sıra bana gelmişti. Birkaç sorudan sonra beni polis merkezine götürdüler. Almanca bilmediğim için biraz Türkçe konuşan polis geldi. Elime 30-35 maddeden oluşan bir kağıt parçası verdi ve okuyup imzalamamı söyledi. Okuduktan sonra imzalamam dedim ve ‘isterseniz geri gönderin’ diye ilave ettim” dedi.
“Üstümdeki evrakları alarak 'paran var mı ?' diye sordular”
“Polis tarafından verilen kağıtta, Almanya’ya tekrar gelmeyeceğim şeklinde taahhütler vardı” diyen Bayram şöyle devam etti;
“Evraklarımı aldılar ve sonra basın kartımı sorguladılar. Bazı yerleri aradılar, oradan ayrılarak başka bir bölüme geçtik. Para var mı diye sordular bende üstümde olan parayı çıkardım gösterdim. Polis üzerimde ne kadar evrak varsa kredi kartı ve para dahil olmak üzere aldı bir paketin içine koyarak gitti. Türkçe bilen birisi geldi ve evrakları teslim ederek ‘sorun yok gidebilirsin’ dedi. Eşim sıkıntısız geçti, psikolojik baskı görmeme rağmen fazla rahatsız olmadım. Beni de biraz önemsediler diye geçiştiriyorum ama bunlar iyi şeyler değil insanları rencide ediyor. Vize alıyorsunuz ama vize almanız Almanya’ya gireceğiniz anlamına gelmiyor. Alman polisi istediği gibi sizi geri göndere biliyor.”
Giresun Gazeteciler Derneği Başkanı Bekir Bayram, olayın tekrarlanmaması temennisinde bulunduğunu söyleyerek iki ülkenin geçmişten bu yana iyi ilişkiler olduğunu belirtti.
