MAGAZİN - 09 Temmuz 2018 Pazartesi 15:02

Türk oyuncu Belçika'da yanlış tedavi mağduru oldu

A
A
A
Türk oyuncu Belçika'da yanlış tedavi mağduru oldu

Fetih 1453 filminde Papa rolünü canlandıran, tiyatro oyuncusu ve sinema emekçisi Ali Rıza Soydan, Belçika’da bir hastanede uygulanan yanlış tedavi sonucu vücudundaki kanserin geç teşhis edildiğini ve ilerlediğini ileri sürdü.

Fetih 1453 filminde papa rolünde oynayan Ali Rıza Soydan’ın başına gelenler şaşkınlık uyandırıyor. Tiyatro oyuncusu ve sinema emekçisi Ali Rıza Soydan, 7 yıl önce göç ettiği Belçika’da bir hastanede uygulanan yanlış tedavi sonucu kanser olduğunu söyledi. 

Tiyatro oyuncusu ve sinema emekçisi Ali Rıza Soydan, 7 yıl önce Belçika'ya göç ederek yaşamaya başladı. Bir yıl önce bir restoranda çalışması için akciğer filmi çektirmesini istediler. Akciğer röntgeninde bir leke gözükmesi üzerine, daha kapsamlı bir araştırma için gittiği hastanede Ali Rıza Soydan'a tüberküloz tanısı konuldu ve hemen karantinaya alındı. Muayenede sağlıklı çıkmasına rağmen karantinada 5 gün kaldıktan sonra eve gönderilen Soydan'a, antibiyotik alerjisi olduğunu söylemesine rağmen, tüberküloza karşı çok sayıda antibiyotik yazıldı. Kontrolleri 6 ay boyunca devam eden Soydan’a bu süreçte doktorlar alerjisi olduğu ağır antibiyotikleri vermeye devam ettiler ve 6 ayın sonunda Soydan’a kanser teşhisi koyuldu. Bunun üzerine şok olduğunu belirten Soydan, doktorlara, “Ben size inanmıyorum, 6 aydır ben yanlış ilaçları alıyorum ki başından beri söylüyorum alerjim var” demiş. Doktorların durumu ciddiye almadıklarını söyleyen Soydan, doktorların ona “Bu antibiyotikler size bir şey yapmadı” dediklerini aktardı. Zararı o zaman gözükmese bile ileride zararlarının ortaya çıkabileceğini söyleyen Soydan, ardından Antwerp Üniversite Hastanesi’ne gitmeye karar verdi. Antwerp Üniversite Hastanesi’nde doktorun PET testi yaparak kanser teşhisini onayladığını ama sadece ciğerden bir parça aldığını söyledi.

Türk oyuncu Belçika'da yanlış tedavi mağduru oldu“Anladım ki 1 yıldır üzerimde ciddi deneyler yapılıyor” 

Doktorunun ona “tek bir ameliyat yapacağım” dediğini aktaran Soydan, doktorunun onu endoskopiye gönderdiğini anlattı. Endoskopi birimindekilerin birkaç tane ameliyat yapmak istediklerini doktoruna ileten Soydan, doktorunun “Çok mühim değil ama yapmak istiyorlarsa yapsınlar zaten size de bir zararı olmaz” cevabını aldı. Endoskopi testinin pozitif çıktığını söyleyen Soydan, “Ben onlara yapmayın dedim ama zorla yaptılar, gerek yoku” dediğini anlattı. Endoskopiden sonra robotla ameliyat ettiklerini söyleyen Soydan, doktorlarının ona “Kanser hücresi yayılmış bu yüzden parçayı almadık, birkaç parçayı incelemek için aldık siz de bu süreçte kemoterapi olacaksınız” dediklerini söyledi. “Daha ne olduğunu bile bilmiyorlardı” yorumunda bulunan Soydan, doktorlardan birisinin ona “Kanseriniz 4’üncü aşamaya gelmiş kemoterapi uygulayarak ömrünüzü uzatmaya çalışacağız” dediklerini söyledi. Kemoterapinin 3’üncü seansından sonra onunla ilgilenen başka bir doktora, zamanında neden tümörün alınmadığını sorduğunu söyledi. Doktorunun ona “sıvı olduğu için almadık” dediğini aktaran Soydan doktorunun ona, ciğerinde başka hiçbir yerine yayılmadığını stabil durumda olan bir sıvı olduğunu söyledi. 

Ali Rıza Soydan başından geçenleri anlattıktan sonra, “Anladım ki 1 yıldır üzerimde ciddi deneyler yapılıyor. Ciddi işkencelere maruz kalıyorum. Bedenim üzerinde beni ölümle tehdit ederek deneyler yapılıyor” dedi ve ekledi: 

“Ciğerimdeki sıvının onlara defalarca antibiyotik alerjisinden dolayı olduğunu söylemiştim ama beni anlamak istemiyorlardı.”

Bunların ötesinde ciddi bir sağlık ticareti olduğunu belirten Soydan, bugüne kadar yapılan araştırma ve ameliyatların masrafının 30 bin Euro olduğunu, giderlerin büyük kısmının sigortadan karşılandığını söyledi.
Hastane ve doktorlar aleyhine tazminat davasına hazırlandığını da ifade eden Soydan, hastanelerin bu yolla haksız bir kazanç elde ettiklerini düşünüyor. Doktorların verdiği raporları karşılaştıracağını söyleyen Soydan, Belçika’da Türkiye’deki gibi bir sağlık denetim sistemi olmadığını, şikayet edeceği merceği olmadığını söyledi.

Necmi Tüfekçi 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.