EKONOMİ - 23 Mart 2018 Cuma 13:19

Türk Stratejist Cem Bağcı: 'Facebook duygularımızın yönetilmesine izin veriyor'

A
A
A
Türk Stratejist Cem Bağcı: 'Facebook duygularımızın yönetilmesine izin veriyor'

Türk stratejist ve yazar Cem Bağcı, çağımızda algı yönetiminin nasıl yapıldığına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Son günlerde gündemden düşmeyen konulardan biri olan ABD Başkanlık Seçimleri’nde Donald Trump için çalışan araştırma şirketi Cambridge Analytica’nın 50 milyon Facebook kullanıcısının verilerini usulsüz olarak toplayarak kullanması skandalı gözleri bir kez daha algı yönetimi konusuna çevirdi. Sosyal medya platformu Facebook’un büyüme sebeplerinin başında, başkalarının geliştirmiş olduğu uygulamalara tanıdığı erişimin genişliğine dikkat çeken Türkiye Algı Merkezi Kurucusu ve Başkanı Stratejist Cem Bağcı, kullanıcıların her türlü bilgilerinin bu uygulamalara açık olduğunu belirtti. 

Bağcı, “Facebook hangi rengi seviyorsak hangi paylaşımlara ilgi duyuyorsak onlar üzerinden bizi etkileyerek duygularımızı manipüle ediyor. Bu sayede karar alma aşamasında büyük ölçülerde etkileniyoruz. Alışkanlıklarımız ve davranışlarımızın oluşumu ile karşımıza çıkan neredeyse kişiye özel gibi gözüken kampanyalar ile yönlendiriliyoruz” diyerek Facebook’un duygulara yön verme konusundaki etkisine de vurgu yaptı.

Sosyal medyadaki beğenileriniz algı yönetiminde kullanılıyor 

Penn State Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre; bin 800 uygulama arasında 148 tanesinin arkadaşlarınızın da bilgilerinin istediğine, araştırma süresince bu yetkinin uygulamalar tarafından 68 milyon kez talep edildiğine vurgu yapıyor. Bu durum ise; siz bu uygulamalara yetki vermesiniz de, arkadaşlarınızın verdiği yetkilerle nedeniyle kendinizi koruyamadığınız anlamına geliyor. Sosyal medyadaki 10 beğeni ile iş arkadaşlarınızdan, 70 beğeni ile en yakın arkadaşlarınızdan, 150 beğeni ile anne ve babanızdan, 300 beğeni ile eşinizden sizi daha iyi tanıyabilecek bir sistem geliştiriliyor. Elde edilen bu bilgiler doğrultusunda, sadece sosyal medyada yapılan beğeniler analiz edilerek kişilerin siyasi eğilimleri, duyguları, istekleri gibi birçok durumun çeşitli algı operasyonları ile yönetilmesi ve istenilen noktaya getirilmesi mümkün olabiliyor.

Algı operasyonlarının Türkiye’deki somut örneği: Afrin Harekâtı 

Benzer algı operasyonlarının tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye için de geçerli olduğuna dikkat çeken Stratejist Cem Bağcı, bunun en yakın örneği olarak Afrin Harekâtı’nı gösterdi. Afrin Harekâtı üzerine de, çeşitli ülkeler ve kesimler tarafından olumsuz algılar oluşturmak için birtakım girişimlerin olduğunu vurgulayan Bağcı, “Algı operasyonları günümüzde en çok sosyal medya, çeşitli reklam kanalları, programlar ve diziler üzerinden yürütülüyor. Aslı olmayan haberler ve sosyal medya paylaşımlarından bu durumu görebiliyoruz. Kitle iletişim araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasıyla yapılan algı operasyonlarında insanların duygu ve düşünceleri üzerinden birtakım çıkarlar elde etmek ve bunları çeşitli alanlarda kullanmak yaygın bir hareket. Algı yönetiminin kötü amaçlarla kullanıldığında bunun tehlikeli sonuçları olduğu biliniyor. Uzun bir zamandır gündemde olan Mavi Balina oyununda olduğu gibi, ölümlerle sonuçlanabilecek boyutlara ulaşabiliyor. Algı operasyonlarından ve algı yönetiminin olumsuz etkilerinden korunmak için sosyal medya üzerinde bilgi güvenliğinin sağlanmasına yönelik kişisel tedbirlerim alınması ve bu konuda eğitimlerin verilmesi büyük önem taşıyor. Yakın zamanda bu yönde büyük bir kampanya başlatmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda 1 Nisan 2018’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) algı yönetimi ve strateji üzerine konuşacağız. Algı yönetimi, algı operasyonları ve strateji konularının güncel örneklerle ele alınacağı programda katılımcılara sertifika da verilecek” dedi.

Telefonlarınızda kullandığınız uygulamalara dikkat 

Telefonlardaki birçok uygulamanın, konum verileri ve tüm telefon rehberine erişim izni istediğinin altını çizen Stratejist Cem Bağcı, “Akıllı telefonlarda sıkça kullandığımız mobil uygulamalar konusunda dikkatli olmak gerekiyor. Facebook hesabıyla giriş yapılmasını isteyen uygulamalara karşı daha çok dikkat etmek gerek. Bu tür uygulamaların çok geniş kapsamlı izin yetkileri oluyor ve çoğu kullanıcıların kişisel verilerini ele geçirmeyi hedefliyor. Facebook güvenlik özelliklerine bakarak hangi uygulamalara izin verilip verilmediğine bakılmalı. Kullanıcıların ayrıca mobil cihazlarda kullanılan her uygulamanın özelliklerine bakarak kendilerinin yanı sıra arkadaşlarının kişisel verilerine de erişim izni verilip verilmediğini kontrol etmesi verileri koruma açısından büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.