MURAT HOROZ/İSTANBUL
Yıldırım, Türkiye'nin bilgi tabanlı toplum olacağını vurguladı.
Bakan Binali Yıldırım, Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlenen "10. Uluslararası Telekomünikasyon Arenası" toplantısına katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Yıldırım, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan sadece dijital ve telekom sektöründeki açılım ve yatırımlar olmadığını, daha birçok şeyin Türkiye'nin geleceğini belirleyecek alanlar olduğunu ifade etti.
Yıldırım, bilişim sisteminin ses iletimiyle başladığını ve son 15 yılda teknolojinin hızla ilerlediğine dikkat çekerek, "Bir sektör olarak haberleşme bir baktık ki her yere burnunu sokuyor virüs gibi. Böyle bir alandan bahsediyoruz ama bu zararlı bir virüs değil. Hızlı yayılıyor, yayıldığı yerde de alışkanlıkları değiştiriyor. Dünyanızı alt üst ediyor. Yaşam tarzınızı değiştiriyor. Bir değişimi dönüşümü sizi yapmaya mecbur bırakıyor" dedi.
İnternetin de hızla geliştiğini vurgulayan Yıldırım, "Zaman kazanmak, küresel bir oyuncu olmak, geleneksel düşünmekten geleceğe yönelik bir anlayışa geçmek istiyorsanız bu araca ihtiyacınız var" dedi. Türkiye'nin 80 öncesi döneminde iki boyutlu yaşam olduğu için sorunların da daha az olduğunu söyleyen Bakan Binali Yıldırım, "Yani hizmet alanlar, hizmet verenler var. Devir değişti. Bilgi teknolojileri alanında ciddi bir açılım süreci başladı. Yeni oyuncular devreye girdi. Böylece rekabet ve kalite dediğimiz olay ortaya çıktı. Burada da devletin görevi bu hizmeti verenlerin sayısı arttığı için kendinin yanı sıra başkaları da bu işi verdiği için burada hakemlik pozisyonu alması gerekiyor. Böyle bir göreve kendinizi hazırlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun son yıllarda ortaya koyduğu çalışmaların sektörün sağlıklı gelişmesi bakımından büyük önem ifade ettiğini söyledi. Türkiye'nin bilgi teknolojileri alanındaki durumunun AB'den biraz farklı olduğuna değinen Yıldırım, "AB'de pazar biraz daha oturmuştur. Türkiye'de hala dinamik süreç devam etmektedir. Onun için her şeyiyle AB ile kendimizi kıyaslamak doğru bir yaklaşım olmaz" diye konuştu.
Ulaşım ve iletişimde 2023 hedeflerini ortaya koyduklarını anımsatan Yıldırım, bunu ulaşımın bütün dallarında, iletişim ve bilgi teknolojilerinde yaptıklarını söyledi. "Ortaya koyduğumuz hedefler bizim için artık bir görev haline gelmiştir" diyen Bakan Yıldırım, "Türkiye bilgi tabanlı toplum olacak. Türkiye bilişim teknolojilerinde lokomotif bir alan olacak. Sayısal yaşama herkes dahil edilecek. Açılıma en uygun alan aslında burası. Burada işi açacağız önce. Yolu buradan açmamız lazım. Niye buradan açacağız çünkü bu küresel bir şey. Küresel düşün yöresel uygula. Gece gündüz farkı yok. İnsanlar 24 saat boyunca birbiriyle ilişki halinde. Böyle muazzam bir alan var. Bu alanın çok da büyük bir görevi var; küresel barışı geliştiriyor. Şeffaflığı arttırıyor. Hesap verilebilirliği gittikçe uygulanabilir hale getiriyor. Birçok artıları var" dedi.
Bakan Binali Yıldırım, 3. lisanla birlikte 1500 arge mühendisin istihdam edilmesi ve tedarikçilerin yerli donanım kullanması şartının bilişim alanında üretime ciddi katkı sağladığını söyledi. Yatırım fırsatlarında artık kamu idaresinin bilişime geçtiğini kaydeden Yıldırım, yazışma, arşivleme ve vatandaşa yönelik hizmetlerle artık ıslak imzadan vazgeçildiğini vurguladı.
"Islak imza bazen başa da bela oluyor onun için elektronik imza devrini başlatıyoruz" diyen Yıldırım, vatandaşların teknoloji dostu olmaya başladıklarını söyledi.
Vatandaşın hayatını kolaylaştırmak için e-devlet uygulamaları ve arşiv çalışmalarına hız verdiklerini anlatan Yıldırım, "Buraya ne yazıp çizecekseniz düşünün taşının sorumluluklarına da katlanın. Vatandaşa da devleti idare edenlere de ciddi bir sorumluluk getiriyor. Vatandaşın yaşamını rahatsız etmeyecek bu araçları kullanarak hukuk dışı işler yapmayacağız. Bu etik bir meseledir. Bunu da eğitimle aşacağız. Vatandaşlarımızı bilinçlendireceğiz v e bu aracı en iyi şekilde kullanacağız. Yatırım imkanı memlekette gayet iyidir. Hiç böyle kriz var bunlara kimse aldırış etmesin" diye konuştu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin AB sürecine de değinerek, Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu söyledi. AB üyelik çalışmalarının devam ettiğini belirten Yıldırım, "Her ne kadar bilişim hızıyla değil kağnı arabası hızıyla gidiyor ise de yine de gidiyor. Burada da hızı arttıracağız.
Bunu da yaptığımız zaman AB daha güçlü hale gelecek. Bazıları diyor ki AB'ye Türkiye kapağı atıp bunun keyfini atacak. Türkiye üç beş milyonluk bir ülke olsa böyle düşünebilirsiniz.Türkiye'yi büyük bir ülke, gittiği zaman yük olmaya gitmez. Topluluğun yükünü paylaşmaya gider. Bizim bakışımız bu. Bazı Avrupalı dostlarımızın faklı bakışlarının gerçeği yansıtmadığını da paylaşmak isterim. Türkiye genç nüfusuyla, yüksek potansiyeliyle, stratejik konumuyla AB'nin geleceğinde çok önemli bir ortak olacaktır.
O bakımdan da bunun anlaşılması için çok uzun zamana da ihtiyaç yok. Üç beş sene sonra bu gerçeği herkes görecek. O vakit gelince yine bunu değerlendiririz" şeklinde konuştu.
Ev ve cep telefonu farkını ortadan kaldırmak gerektiğini de söyleyen Yıldırım, "Ev telefonu cep telefonu diye bir ayrıma gerek yok. Teknolojinin buna bir çözüm bulması lazım. Geniş band yoktu, 7.5 milyon oldu. Hane sayısı olarak, kullanıcı olarak 37 milyona ulaşmışız. Bu da nüfusun yarısıne yaptıklarını söyledi. "Ortaya koyduğumuz hedefler ı geçiyor. Telefon makine sayısı 130 milyonu bulmuş. Baz istasyonu sayısı 40 bini aşmış. Yetkilendiren işletme sayısı 364 olmuş. Pazar büyüklüğü 33 milyar dolay olmuş.
Yazılımın bilgi teknolojilerini payı 9 milyar dolara yükselmiş. Numara taşıma 12 milyona ulaşmış. Dünyadan daha öndeyiz bu konuda" dedi.
Yıldırım, Türkiye, dünya ve bütün insanlığın bilişimle küresel barışı daha kolay sağlayacağını ifade ederek, "Ülkelerin kalkınması, insanlığın refahı da yine bilişim sayesinde olacak. Bilişimle dünyanın sonunu getirmek bile mümkün ama buna kapalıyız. Böyle bir şey yapamayız. Sahip olduğumuz bilgiyi insanlığın yararına kullanmamız lazım. Bilim adamlarının ürettiği mikrobu insanları tedavi etmek için de öldürmek için de kullanabiliyorsunuz. Ama bizim görevimiz yaşatmak" diye konuştu.