GENEL - 19 Şubat 2010 Cuma 13:11

"Türkiye bilgi tabanlı toplum olacak"

A
A
A
"Türkiye bilgi tabanlı toplum olacak"

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin AB üyelik sürecine değinerek, "AB süreci, her ne kadar kağnı arabası hızıyla gidiyor ise de yine de gidiyor. Bu hızı arttıracağız, bunu da yaptığımız zaman AB daha güçlü hale gelecek" dedi.

MURAT HOROZ/İSTANBUL

Yıldırım, Türkiye'nin bilgi tabanlı toplum olacağını vurguladı.

Bakan Binali Yıldırım, Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlenen "10. Uluslararası Telekomünikasyon Arenası" toplantısına katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Yıldırım, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan sadece dijital ve telekom sektöründeki açılım ve yatırımlar olmadığını, daha birçok şeyin Türkiye'nin geleceğini belirleyecek alanlar olduğunu ifade etti.

Yıldırım, bilişim sisteminin ses iletimiyle başladığını ve son 15 yılda teknolojinin hızla ilerlediğine dikkat çekerek, "Bir sektör olarak haberleşme bir baktık ki her yere burnunu sokuyor virüs gibi. Böyle bir alandan bahsediyoruz ama bu zararlı bir virüs değil. Hızlı yayılıyor, yayıldığı yerde de alışkanlıkları değiştiriyor. Dünyanızı alt üst ediyor. Yaşam tarzınızı değiştiriyor. Bir değişimi dönüşümü sizi yapmaya mecbur bırakıyor" dedi.

İnternetin de hızla geliştiğini vurgulayan Yıldırım, "Zaman kazanmak, küresel bir oyuncu olmak, geleneksel düşünmekten geleceğe yönelik bir anlayışa geçmek istiyorsanız bu araca ihtiyacınız var" dedi. Türkiye'nin 80 öncesi döneminde iki boyutlu yaşam olduğu için sorunların da daha az olduğunu söyleyen Bakan Binali Yıldırım, "Yani hizmet alanlar, hizmet verenler var. Devir değişti. Bilgi teknolojileri alanında ciddi bir açılım süreci başladı. Yeni oyuncular devreye girdi. Böylece rekabet ve kalite dediğimiz olay ortaya çıktı. Burada da devletin görevi bu hizmeti verenlerin sayısı arttığı için kendinin yanı sıra başkaları da bu işi verdiği için burada hakemlik pozisyonu alması gerekiyor. Böyle bir göreve kendinizi hazırlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun son yıllarda ortaya koyduğu çalışmaların sektörün sağlıklı gelişmesi bakımından büyük önem ifade ettiğini söyledi. Türkiye'nin bilgi teknolojileri alanındaki durumunun AB'den biraz farklı olduğuna değinen Yıldırım, "AB'de pazar biraz daha oturmuştur. Türkiye'de hala dinamik süreç devam etmektedir. Onun için her şeyiyle AB ile kendimizi kıyaslamak doğru bir yaklaşım olmaz" diye konuştu.

Ulaşım ve iletişimde 2023 hedeflerini ortaya koyduklarını anımsatan Yıldırım, bunu ulaşımın bütün dallarında, iletişim ve bilgi teknolojilerinde yaptıklarını söyledi. "Ortaya koyduğumuz hedefler bizim için artık bir görev haline gelmiştir" diyen Bakan Yıldırım, "Türkiye bilgi tabanlı toplum olacak. Türkiye bilişim teknolojilerinde lokomotif bir alan olacak. Sayısal yaşama herkes dahil edilecek. Açılıma en uygun alan aslında burası. Burada işi açacağız önce. Yolu buradan açmamız lazım. Niye buradan açacağız çünkü bu küresel bir şey. Küresel düşün yöresel uygula. Gece gündüz farkı yok. İnsanlar 24 saat boyunca birbiriyle ilişki halinde. Böyle muazzam bir alan var. Bu alanın çok da büyük bir görevi var; küresel barışı geliştiriyor. Şeffaflığı arttırıyor. Hesap verilebilirliği gittikçe uygulanabilir hale getiriyor. Birçok artıları var" dedi.

Bakan Binali Yıldırım, 3. lisanla birlikte 1500 arge mühendisin istihdam edilmesi ve tedarikçilerin yerli donanım kullanması şartının bilişim alanında üretime ciddi katkı sağladığını söyledi. Yatırım fırsatlarında artık kamu idaresinin bilişime geçtiğini kaydeden Yıldırım, yazışma, arşivleme ve vatandaşa yönelik hizmetlerle artık ıslak imzadan vazgeçildiğini vurguladı.

"Islak imza bazen başa da bela oluyor onun için elektronik imza devrini başlatıyoruz" diyen Yıldırım, vatandaşların teknoloji dostu olmaya başladıklarını söyledi.

Vatandaşın hayatını kolaylaştırmak için e-devlet uygulamaları ve arşiv çalışmalarına hız verdiklerini anlatan Yıldırım, "Buraya ne yazıp çizecekseniz düşünün taşının sorumluluklarına da katlanın. Vatandaşa da devleti idare edenlere de ciddi bir sorumluluk getiriyor. Vatandaşın yaşamını rahatsız etmeyecek bu araçları kullanarak hukuk dışı işler yapmayacağız. Bu etik bir meseledir. Bunu da eğitimle aşacağız. Vatandaşlarımızı bilinçlendireceğiz v e bu aracı en iyi şekilde kullanacağız. Yatırım imkanı memlekette gayet iyidir. Hiç böyle kriz var bunlara kimse aldırış etmesin" diye konuştu.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin AB sürecine de değinerek, Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu söyledi. AB üyelik çalışmalarının devam ettiğini belirten Yıldırım, "Her ne kadar bilişim hızıyla değil kağnı arabası hızıyla gidiyor ise de yine de gidiyor. Burada da hızı arttıracağız.

Bunu da yaptığımız zaman AB daha güçlü hale gelecek. Bazıları diyor ki AB'ye Türkiye kapağı atıp bunun keyfini atacak. Türkiye üç beş milyonluk bir ülke olsa böyle düşünebilirsiniz.Türkiye'yi büyük bir ülke, gittiği zaman yük olmaya gitmez. Topluluğun yükünü paylaşmaya gider. Bizim bakışımız bu. Bazı Avrupalı dostlarımızın faklı bakışlarının gerçeği yansıtmadığını da paylaşmak isterim. Türkiye genç nüfusuyla, yüksek potansiyeliyle, stratejik konumuyla AB'nin geleceğinde çok önemli bir ortak olacaktır.

O bakımdan da bunun anlaşılması için çok uzun zamana da ihtiyaç yok. Üç beş sene sonra bu gerçeği herkes görecek. O vakit gelince yine bunu değerlendiririz" şeklinde konuştu.
Ev ve cep telefonu farkını ortadan kaldırmak gerektiğini de söyleyen Yıldırım, "Ev telefonu cep telefonu diye bir ayrıma gerek yok. Teknolojinin buna bir çözüm bulması lazım. Geniş band yoktu, 7.5 milyon oldu. Hane sayısı olarak, kullanıcı olarak 37 milyona ulaşmışız. Bu da nüfusun yarısıne yaptıklarını söyledi. "Ortaya koyduğumuz hedefler ı geçiyor. Telefon makine sayısı 130 milyonu bulmuş. Baz istasyonu sayısı 40 bini aşmış. Yetkilendiren işletme sayısı 364 olmuş. Pazar büyüklüğü 33 milyar dolay olmuş.

Yazılımın bilgi teknolojilerini payı 9 milyar dolara yükselmiş. Numara taşıma 12 milyona ulaşmış. Dünyadan daha öndeyiz bu konuda" dedi.

Yıldırım, Türkiye, dünya ve bütün insanlığın bilişimle küresel barışı daha kolay sağlayacağını ifade ederek, "Ülkelerin kalkınması, insanlığın refahı da yine bilişim sayesinde olacak. Bilişimle dünyanın sonunu getirmek bile mümkün ama buna kapalıyız. Böyle bir şey yapamayız. Sahip olduğumuz bilgiyi insanlığın yararına kullanmamız lazım. Bilim adamlarının ürettiği mikrobu insanları tedavi etmek için de öldürmek için de kullanabiliyorsunuz. Ama bizim görevimiz yaşatmak" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.