EKONOMİ - 15 Ekim 2022 Cumartesi 11:30

Türkiye, dünyanın en büyük gıda fuarlarından SIAL Paris’te ‘dünyayı’ geride bıraktı

A
A
A
Türkiye, dünyanın en büyük gıda fuarlarından SIAL Paris’te ‘dünyayı’ geride bıraktı

Türkiye, 119 ülkenin katıldığı gıda fuarı SIAL Paris’te milli katılım düzenleyen ülkeler arasında birinci sırada yer aldı. Türk firmaları genel sıralamada ise pandemi öncesindeki gibi İtalya ve İspanya’nın ardından dünya 3’üncüsü oldu.

Dünyanın en büyük gıda ve içecek inovasyon fuarlarından SIAL, Fransa'nın başkenti Paris'te pandemi sonrası 119 ülkeden gıda profesyonellerine kapılarını açtı. Fuara bu yıl 345 firma ile katılan Türkiye, SIAL’de bir organizatör tarafından milli katılım düzenleyen ülkeler arasında ilk kez birinci ülke oldu. Türkiye, genel sıralama olarak adlandırılan milli ve bireysel katılımcı sayısı ile metrekare toplamında ise İtalya ve İspanya’nın ardından 3’üncü büyük yabancı katılımcı ülke olarak açıklandı. SIAL’de bu yıl ilk defa süt ürünleri bölümünde de Türkiye milli katılım düzenlenmesi önemli bir gelişme olarak dikkati çekti. Ayrıca fuar idaresi SIAL’e katılan bir Türk firmasının ürettiği zeytinyağını inovatif ürün olarak seçilmesi de takdir topladı.

İki yılda bir gerçekleştirilen fuarın milli katılımlar için ayrılan bölümünde Türkiye stantlarını 36 yıldır İstanbul Ticaret Odası (İTO) düzenliyor. Bu ortak alanda bu yıl 270 Türk firması stant açtı. 75 Türk firması da SIAL'e farklı salonlardaki bireysel stantlarıyla katılıyor. Milli stantlarda Türkiye’nin dört bir yanından firmalar yer alıyor.

Fuarın bu yılki teması: Değişime sahip ol

Gıda endüstrisinin dünyadaki en iyilerini tek bir fuarda buluşturan SIAL Paris'in bu yılki teması “Değişime sahip ol” (Own the change) olarak belirlendi. SIAL 2022’de Türkiye milli standı 8 ayrı ihtisas salonunda yer alıyor. Bu salonlar şunlar: Genel gıda, bisküvi, çikolata, şekerleme, içecekler, dondurulmuş gıda, gıda ekipman ve teknolojileri, süt ve süt ürünleri, et ve kümes hayvanları ve organik gıda.

Fuarda İTO'nun yayınladığı 'İstanbul Mutfağında Ahenk ve Lezzet' kitabı da SIAL ziyaretçilerine ve profesyonellere tanıtılıyor. Kitapta tatları, sofraları, ikramları, çeşnileri, kurumları, perhizleri, bayramları, kültürler ve tarihi arka planı ile İstanbul mutfağı hakkında bilgiler veriliyor.

Fuara çevrimiçi katılan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “SIAL gibi bir dünya sofrasında milli katılımda en büyük yabancı katılımcı olmamız, salgın sonrasında Türk girişimcisinin küresel rekabette en önde yer alma kararlılığının bir delili. Biz hammaddelerimizi kendimiz işleyip onlara değer katabiliyoruz. Altına kanmıyor, toprağa inanıyoruz. Anadolu bize vatan oldu, Anadolu bizi mümbit topraklarıyla doyuran ana oldu” dedi.

Avdagiç, “SIAL 1986 Türkiye milli katılımı yaklaşık 100 metrekarede 10 firma ile gerçekleştirmiştik. Bu marka fuara Türkiye milli iştirakimiz 1980’li yıllardan bu yana sürekli arttı. 2022’de ise geçmişteki tüm çalışmaların grafiğini geçtik. SIAL’deki 36 yılımızın sonunda SIAL’de bir kez daha gördük ki, firmalarımız tarım ve gıda sektörünü yüksek teknolojiyle buluşturulup, yüksek kaliteli, sağlıklı ürünler ortaya koyuyorlar. Bir başka ifadeyle gıdanın tüm süreçlerinde etkin olmamız memnuniyet verici” dedi.

Avdagiç, dünyanın Covid-19 salgını ile birlikte yeniden keşif ve global sosyal sorumluluk periyodundan geçtiğini ve bu sürecin halen devam ettiğini kaydetti.

Türkiye, dünyanın en büyük gıda fuarlarından SIAL Paris’te ‘dünyayı’ geride bıraktı

“Her bir ürüne daha fazla katma değer ilave etmeliyiz”

Küresel gıda endüstrisindeki gelişmelerin iki konunun önemini yeniden hatırlattığını kaydeden Şekib Avdagiç, “Birincisi, gıda potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmeli ve tarımsal hasılamızı artırmalıyız. Bu ise ancak teknolojiyi gıda üretimine entegre etmekle mümkündür. İkincisi ise gıdada kendimize yeterli olmak ya da üretimde birinci veya ilk beşte yer almak yetmez. Ürettiğimizi işlemeliyiz, her birinde ürüne daha fazla katma değer ilave etmeliyiz” dedi.

Gıda sektörünün tüm sektörlerin başlatıcısı ve devamlılığı sağlayan tek sektör olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Artık dünyada bir numaralı gündem maddesi, gıdadır. Kovid-19 salgınıyla öğrendik ki, gıda ve ona bağlı tüm sektörler, günümüzün en stratejik sektörleri haline gelmiştir. İçinde hammadde temini vardır, enerji kullanımı vardır, atık yönetimi vardır, işleme ve ambalaj vardır, yine dağıtım kanalları gibi birçok alan vardır.”

Türkiye dünyanın en büyük 10'uncu tarım ülkesi

Şekib Avdagiç, iklim değişikliğinin küresel gıda güvenliği için önemli bir tehdit olduğuna da dikkati çekti. Avdagiç, “Bu tehdidin kuraklık ve sıcak dalgaları sebebiyle kahveden levrek balığına kadar küresel gıda fiyatlarını daha da artıracağı görülüyor. Uzmanlara göre küresel ısınma 1.5 santigrat dereceye ulaşırsa, dünyadaki tarım arazilerinin yüzde 8'i tarım için uygunsuz hale gelecek” dedi.

Türkiye’nin gıda ihracatı rakamlarına değinen Şekib Avdagiç, TÜİK verilerine göre 2021’de gıda ürünleri sektörümüz 22.2 milyar dolarlık ihracat, 16.7 milyar dolarlık ithalat yaptı. Yani sektör 2021’de 5.5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdi” dedi.

Avdagiç, şunları söyledi: “Türkiye, 48 milyar dolarlık tarımsal hasılası ile dünyanın en büyük 10'uncu tarım ülkesi konumunda. Sektörde son 5 yılda 1 milyar dolara yakın doğrudan yabancı yatırım yapıldı. Türkiye, 2022 yılının ilk 7 ayında 13.8 milyar dolarlık gıda ürünleri ihracatı yaptı. 2022 yılında 2021 yılının toplam ihracat rakamı olan 22 milyar doların da aşılacağını öngörüyoruz. Tarımda, gıdada üretim ve işleme potansiyeli ve kapasitesi Türkiye kadar büyük olan bir ülkenin, hayalleri de büyük olmak zorunda. Bizim gıda ürünlerinde kısa vadeli ihracat hedefimiz 30 milyar dolar sınırını aşmak.”

Fuar, trafik sıkışıklığını önlemek ve ziyaretçilerin ulaşımını kolaylaştırmak için ilk defa bu yıl Cumartesi açılacak. 300 bin ziyaretçi beklenen fuar, 5 gün açık kaldıktan sonra 19 Ekim'de kapılarını 2024’e kadar kapatacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Ormanda çöp toplayan öğrencilerden ‘Kirletmeksek, temizliğe ihtiyaç kalmaz’ çağrısı Denizli’de Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün orman yangınlarının önenmesi ve farkındalık oluşturulması hedefiyle 81 ilde eşzamanlı düzenlediği "Orman Benim" etkinliği Yenişehir Kent Ormanında gerçekleşti. Yüzlerce torba çöp toplayan öğrenciler, “Kirletmeksek, temizliğe ihtiyaç kalmaz” çağrısı yaptı. Denizli Orman Bölge Müdürlüğü ev sahipliğinde Yenişehir Kent Ormanında düzenlenen “Orman Benim” etkinliğe Vali Ömer Faruk Coşkun, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hıdır Ayçiçek, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve farklı okullardan öğrenciler katıldı. Orman yangınlarına yönelik önleyici tedbirler çerçevesinde düzenlenen ’Orman Benim’ etkinliğinde; orman yangınlarının önlenmesi, muhtemel yangın sayılarının ve şiddetinin düşürülerek çevreye olan zararların en aza indirilmesi, vatandaşlarda orman yangınlarının çıkmasını önleme bilincinin oluşturulması amacıyla öğrenciler ile diğer katılımcılar tarafından yangına sebebiyet verebilecek atıklar, çöpler ve kuru dal parçaları topladı. Toplanan yüzlerce torba çöp ve atıklar, imha edilmesi için Denizli Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teslim edildi. Etkinliğin önemine işaret eden Vali Ömer Faruk Coşkun, "Bu gün bu anlamlı etkinliğe katılarak destek veren tüm mesai arkadaşlarıma ve öğrencilerime teşekkür ederim. ’Orman Benim’ mottosuyla gerçekleştirdiğimiz temizlik kampanyası etkinliğini Denizli’de tüm mesai arkadaşlarımızla, öğrencilerimizle ve buradaki vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Malum, orman yangınlarıyla ilgili riskli bir döneme giriyoruz, çünkü yaz mevsimine doğru ilerliyoruz. Orman yangınlarının önlenmesi adına bu temizlik çalışmasını hep birlikte yaptık. Orman yangınlarının yüzde 87’si insan kaynaklıdır. Bu nedenle bizlerin, vatandaşlarımızın dikkat etmemesi ve bazı şeyleri ihmal etmesi neticesinde orman yangınları çıkabilmektedir. Özellikle orman alanlarında bırakılan camlar ve benzeri materyaller, bu yangınlara sebep olmaktadır. Hem temizlik yapmış olduk hem de orman yangınlarını önlemek adına bu çalışmayı gerçekleştirdik. Katılım sağlayan tüm arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun" dedi. “Çevremizi temiz tutarsak böyle etkinliklere de gerek kalmaz” Katıldıkları etkinlikle toplumda yangınlara karşı bilinç oluşturan öğrenciler ise “Bugün çevremizdeki çöpleri topladık, ormanlarımızı zarar veren çöpleri temizledik. Gayet güzel bir etkinlikti. Lütfen çöplerimizi yerlere atmayalım, çevremizi kirletmeyelim ve temiz tutalım. Eğer çevremizi temiz tutarsak, böyle etkinliklere de çok fazla ihtiyaç kalmaz. Arkadaşlarımızla birlikte farklı bir gün geçirdik. Zarar verdiğimiz topraklar zaten dönüp bize zarar veriyor. Bu davranışların sonucu bize olumsuz olarak döndüğü için asla çöpleri yerlere atmamalıyız” çağrısını yaptı.
İstanbul İstanbul’da sahte pasaport, kimlik ve vize şebekesine operasyon: 4 gözaltı İstanbul’da düzenlenen operasyonda, Türkiye’deki yabancı uyruklulara ve yurt dışında firari olarak aranan kişilere para karşılığı sahte pasaport ve kimlik belgesi düzenleyip satan şebeke çökertildi. Operasyonda 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sahtecilik faaliyetlerinin engellenmesine yönelik olarak yapılan çalışmalar çerçevesinde yeni bir şebeke tespit etti. Belgede sahtecilik şebekesinin yerli ve yabancı uyruklu kişilere, dolar ve euro biriminden, fahiş fiyatlarla sahte pasaport, kimlik, ehliyet, oturum kartı ve benzeri belgeler düzenlediği, bu belgelerin kargo aracılığı ile yurt içi ve yurt dışındaki alıcılarına gönderildiği tespit edildi. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından yabancı uyruklu kişilerin oluşturduğu 4 kişilik şebekeye yönelik dün akşam İstanbul’un Avcılar ve Küçükçekmece ilçelerinde 3 farklı adrese özel harekat timlerinin de katıldığı eş zamanlı baskın düzenlendi. Zincirleme operasyonlarda A.A.(35), M.A.(43), A.A.A.(19) ve E.H.(30) isimli yabancı uyruklu 4 şüpheli yakalandı. Söz konusu adreslerde yapılan aramalarda, farklı ülkelere ait 16 bin 318 sahte pasaport, sahte kimlik kartları, sahte sürücü belgeleri, hava kara hudut kapısı sahte giriş çıkış silikon mühürleri, lazer kesim cihazı, NFC cihazı, kart basım makinesi, renkli yazıcı, lazer markalama kazıyıcı makinesi, pres makinesi, 250 gram altın, 5 bin euro ve 800 dolar para ile sahte belge üretiminde kullanılan birçok materyal ele geçirildi. Öte yandan, yakalanan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Ele geçirilen sahte pasaport ve çeşitli belgeler ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün avlusunda sergilendi.
Tokat Tokat’ta uçan Türk Hava Yolları biletleri yolcuyu Sivas’a kaçırdı Sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin uçuş gerçekleştirdiği Tokat Havalimanı’ndaki İstanbul seferi bilet fiyatları tepkilere neden oldu. Uçak biletlerinin Tokat’ta tek elden yürütüldüğünün altını çizen Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gökdere; “Tokat’ta sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin sefer düzenlemesi bilet fiyatlarını çevre illere göre iki katına çıkartıyor. Fiyatları pahalı bulan vatandaşların yüzde 40’lık kısmı Sivas başta olmak üzere diğer illere giderek uçmasına neden oluyor” dedi. Eski havalimanının yanına yenisi yapılarak 25 Mart 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Tokat Havalimanı, yeniden hizmete girdi. Aradan geçen 2 yılda havayoluna Tokatlı vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ancak Sivas başta olmak üzere Amasya ve Samsun illerindeki uygun bilet fiyatları dikkatlerden kaçmadı. Tokat’ta sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin sefer düzenlemesi bilet fiyatlarının çevre illere göre iki katına çıkarttı. Fiyatları pahalı bulan vatandaşların yüzde 40’lık kısmı Sivas başta olmak üzere diğer illere giderek havayolunu kullanmasına neden oluyor. “Çevre illerde uçak biletleri yüzde 50 daha hesaplı” Çevre illere göre uçak bilet fiyatlarının iş dünyası kadar vatandaşları da rahatsız ettiğini belirten Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gökdere;, “Son zamanlarda ilimizde de gündem olan uçak bilet fiyatlarının diğer illere göre farklılık yaşaması bizleri de rahatsız ediyor. Tokat Havalimanı 2022 yılında hizmete açılan ve uluslararası standartlarda yapılmış kaliteli ve moderndir. Çevre illerimize nazaran da en iyi havalimanlarımızdan bir tanesidir. Buradaki Tokatlı ve iş dünyasını rahatsız eden konu ise uçak bilet fiyatlarının fahiş fiyatlarda olmasıdır. Çevre illerdeki uçak bilet fiyatlarının Tokat’a nazaran yüzde 50 daha hesaplı olması Tokatlıları ve iş dünyasını rahatsız ediyor. Bunu sebebinin de Tokat Havalimanı’ndan şu an da sadece bir firma ve o firmaya ait uçuş sağlaması ama komşu illerimizdeki havalimanlarında farklı firmaların uçuş sağlamasından kaynaklanan sebepten olayı Tokat ilimizdeki firmanın fahiş fiyatlarda uçuş sağlaması bizleri oldukça rahatsız ediyor. Tokat Havalimanında 2 bin 500 liraya uçuş sağlarken aynı saatteki komşu illerimizdeki uçuş bin 200 liraya sağlamaktadır. Bu neye sebep oluyor. Tokat’tan uçuş sağlayacak vatandaşlarımızın yüzde 40’ı hala komşu illerden uçuş sağlıyor” dedi. “Türk Hava Yolları’nın fahiş fiyatları ortadan kaldırmasını istiyoruz” Tokat’a diğer hava yolu şirketlerini davet ettiklerini söyleyen Gökdere; “Türk Hava Yolları yönetim kurulunun ayrıca genel müdürlüğünün Tokat-İstanbul arası uçuşları konusunda bu fahiş fiyatların ortadan kaldırmasını istiyoruz. Uçak seferlerinin de artırılmasını istiyoruz. İlimize diğer hava yolu şirketlerini de davet etmek istiyoruz. Buradan kazanç sağlayacağına inanıyoruz. Kazan kazan düsturuyla hem Tokatlı hemşerilerimiz kazanacak hem iş dünyamız hem de hava yolu şirketlerinin kazanacağına inanıyoruz” diye konuştu. “Fiyatlar tek elden yürüyor” Fiyatların tek elden yürütüldüğünü belirten Gökdere, “Tek bir firma üzerinden uçuşların sağlanması rekabet ortamını sağlamadığı için firma yetkililerinin bu konuyu Tokat nezdinde dezavantaj olarak kullanıyorlar. Fiyatlar tek elden yürüyor. Tekelleşmeyi sağlıyor. 2-3 tane hava yolu firması geldiği vakit uçuş bilet fiyatlarının da makul fiyatlara ineceğini düşünüyoruz” dedi. “Neden vatandaşlarımız başka illerden uçuş sağlasın” Uçuş biletlerinin diğer illere göre az olmasını istemediklerinin altını çizen Gökdere, “Adaletli bir şekilde yaklaşılmasını istiyoruz. Aynı oranda, aynı şekilde, aynı fiyatta uçmak istiyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız. Neden Tokat’taki vatandaşlarımızın yüzde 40’ı diğer illerden uçuş sağlasın. Kendi memleketinde uluslararası standartlardaki havalimanından neden uçmak istemesin. Bunun tek sebebi uçuş fiyatlarının fahiş fiyatlarda olmasıdır. Bu konuda da Türk Hava Yolları Yönetim Kurulunun ve Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğünün bunu hızlı bir şekilde dikkate alıp Tokatlı hemşerilerimizin de ortalama fiyattan uçuş sağlamasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Önceliklerinin özel hava yolu şirketleri ile haftanın her günü İstanbul seferlerinin düzenlenmesi olduğunu ifade eden Başkan Gökdere, “Biz sadece İstanbul uçuşlarıyla da yetinmiyoruz. Havalimanı ve Tokat şehrimize güveniyor. Tokat ili Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’yu birbirine bağlayan kadim bir şehirdir. Bundan dolayı İzmir seferlerinin der gerçekleşmesini istiyoruz. İzmir’de de 250 bine yakın Tokatlı bulunuyor. İş dünyası için de çok önemlidir. İnşallah 2024 yılında da Tokat- İzmir arası uçuşlarımızın sağlanmasını bekliyoruz. İş dünyası ve Tokatlı hemşerilerimiz için de çok fayda sağlayacağına inanıyoruz. Ön fizibilite çalışmalarını yaptılar. Havalimanımızın bölge havalimanlarından çok çok üstün olduğunu belirttiler. Tokat şehrini beğendiler. Kapasite ve ön fizibilite raporlarını dosya şeklinde verdik. İnşallah hayırlı haberler bekliyoruz” şeklinde konuştu.