EKONOMİ - 24 Ekim 2014 Cuma 13:07

Türkiye dünyanın en pahalı 5 ülkesinden biri

A
A
A
Türkiye dünyanın en pahalı 5 ülkesinden biri

Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye’deki mal ve hizmetlerin pahalı olmasının nedenini, üretim ile nihai alıcı arasındaki aracı silsilesi ve yüksek vergi oranları şeklinde açıkladı.

Yurtdışına giden tanıdıklara teknolojik cihaz siparişi vermek, benzin fiyatlarını dünyadaki örnekleriyle kıyaslamak ve düşük ücret karşılığında çalışmak Türkiye’de yaşayan insanların karşı karşıya kaldığı durumlardan bir kaçı. Dünyanın en pahalı etini, benzinini ve internetini kullanan Türkiye, en pahalı ülkeler arasında yer alıyor. Hayvancılıkta iddialı bir ülke olmasına rağmen etin kilosu 30, benzinin litresi ise 5 liraya satılan Türkiye, internete de çok yüksek ücretler ödüyor. Türkiye’de yaşanan pahalılığa dikkat çeken İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, üreticinin yeterli kazancı sağlayamadığını, tüketicinin ise fazla para ödediğini belirtti. Türkiye’deki mal ve hizmetlerin pahalı olmasının nedenini, üretim ile nihai alıcı arasındaki aracı silsilesi ve yüksek vergi oranları şeklinde açıklayan Prof. Dr. Emre Alkin, “Ülke olarak, internet, cep telefonu, benzin, motorin ve etin en pahalısını kullanıyoruz. Burada iki önemli sebep var. Bunlardan ilki, mal ve hizmetin üretimi ile nihai alıcısı arasındaki aracı silsilesinin sürekli olarak fiyat yükseltmesi. Durum böyle olunca hem topraktan mahsulü kaldıran hem de son alıcı mutlu olmuyor fakat aracılar ciddi para kazanıyor. Diğer neden ise vergi oranlarının çok yüksek olması. Neredeyse verginin de vergisini alınıyor. Bu kadar çok vergi olan bir ülkenin pahalı olması kaçınılmaz” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL YARDIM VE AİLE DESTEĞİ OLMADAN İMKANSIZ”
Metropollerde yaşayan insanların hem sosyal yardımlar hem de aile desteğiyle ayakta kaldığının altını çizen Prof. Dr. Alkin, “Geliri düşük insanların da belli bir şekilde serveti var. Özellikle memleketlerinden toprak, mahsul veya kira geliri elde edenler, metropollerde bu yardımlar sayesinde ayakta kalıyor. Bu dayanışma durumu, insanların geçinebilmesine katkı sağlıyor. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama geliri 3 bin TL. Bunun 2 bin 800 TL’si yaşamsal harcamalara gidiyor. Geri kalan 200 TL ile de bütün bir ay geçinmek zorundalar. Dolayısıyla sosyal yardım ve aile desteği alıyorlar” diye konuştu. Bordro vergilendirilmesinin yüksek olmasından dolayı işverenlerin kayıt dışı istihdama yöneldiklerinin de altını çizen Prof. Dr. Emre Alkin, asgari ücretin ‘taban’ olduğunu ancak Türkiye’de kayıt dışı istihdamın fazlalığı nedeniyle bu sınıra dikkat edilmediğini belirtti. 

“KÜÇÜK YATIRIMCI PARASINI CEBİNDE TUTSUN”
Küçük yatırımcılara profesyonellerin oyun alanına girmemeleri tavsiyesinde bulunan Alkin, “Önümüzdeki seçimler gelene kadar küçük yatırımcı, elindeki paranın tamamıyla yatırım yapmak yerine, bir kısmını cebinde tutmalı. Konut fiyatları artık yüksek fakat uygun fiyata bulunursa tercih edilebilir. Ev alırken çok dikkat edilmeli ve malın son alıcısı olunmamalı. Otomobil ise alır almaz değer kaybettiği için araba kullanamaya mecbur olmayanlar, acele etmemeli ve toplu taşıma araçlarını kullanmalı” şeklinde konuştu.

HABER: İLKNUR SARGUT - BANU EZBER
KAMERA: HÜSEYİN ÇAKMAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Erdem: "Dil savunması, vatan savunmasıdır" Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkanı Ekrem Erdem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine atıfta bulunarak, "Vatanı önce dil, sonra ordu bekler. Dil savunması, vatan savunmasıdır" dedi. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi ile Mersin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Medeniyet Okumaları Topluluğu iş birliğinde, ’Dilimiz Kimliğimizdir’ adlı konferans düzenlendi. Mersin Üniversitesi Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansta konuşan Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, milli ve manevi değerlere yönelik etkinlikleri her zaman desteklediklerini belirterek, "Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi, dilimizi koruma ve değerlerimize sahip çıkma noktasında önemli çalışmalar yürütüyor. Bu anlamlı konferans için üniversitemiz adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Dil, düşünenin, bilenin ve söyleyenin kalemidir" Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Kurucu Başkanı Mustafa Erim ise derneğin amacının toplumda dil bilincini yerleştirmek, Türkçenin doğru kullanımını yaygınlaştırmak ve edebiyatın gelişimine katkı sağlamak olduğunu söyledi. Erim, cadde ve meydanlardaki tabela kirliliğine dikkat çekerek, "Kadim medeniyetimizin birikimi, bu topraklardan yetişen ilim ve irfan sahipleriyle yüzyıllardır yolumuzu aydınlatmıştır. Düşünen bilir, bilen söyler, söyleyen yazar. Dil, düşünenin, bilenin ve söyleyenin kalemidir" diye konuştu. "Geleceğimizin güvencesi gençliğimizdir" TDED Mersin Şubesi Başkanı Muharrem Köse de dernek çalışmaları ve üniversitede kurulan Medeniyet Okumaları Öğrenci Topluluğunun faaliyetlerine değinerek, gençlerin uydurma kelimelere ve yabancı dil özentisine karşı Türkçeye sahip çıkmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Köse, "Gençlerimizin ‘dilimiz kimliğimizdir’ konulu sergilerini gördükçe geleceğimizin güvencesinin bu gençlik olduğunu daha iyi anlıyoruz. 2025-2026 eğitim-öğretim döneminde ‘ümidin varsa engelin yoktur’ ve ‘yeter ki gönüller engelli olmasın’ konulu deneme yarışmamıza öğrencilerimizin eserlerini bekliyoruz" dedi. "Dil savunması, vatan savunmasıdır" Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem ise Mersin Şubesinin, derneğin 26 şubesi arasında yapılan değerlendirmede ilk üçe girerek başarı ödülü aldığını belirterek, emeği geçenleri tebrik etti. Türkçenin karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çeken Erdem, "Yaklaşık 250 milyon konuşuruyla dünyanın en büyük dilleri arasında yer alan Türkçe; bilim ve teknolojideki hızlı gelişme, basın-yayın dilindeki özensizlik, ticari hayattaki yabancı kelime alışkanlığı ve yabancı dilde eğitim hayranlığı nedeniyle ciddi tehdit altındadır. Sosyal medyada kullanılan kuş dili gençlerin iletişim dili haline gelmektedir" ifadelerini kullandı. Dil sorunlarının aynı zamanda bir kimlik meselesi olduğunu vurgulayan Erdem, "Dilini ve kültürünü kaybeden milletler tarih sahnesinden silinmiştir. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ‘Vatanı önce dil, sonra ordu bekler’. Dil savunması, vatan savunmasıdır" diye konuştu. Tabela kirliliğine dikkat çekti Dildeki yabancılaşmanın en yoğun yaşandığı alanlardan birinin tabela kirliliği olduğunu söyleyen Erdem, bu kapsamda 2018 yılında TSE tarafından kabul edilen standartlara değindi. Erdem, "Bu düzenlemeyle yön levhalarının Türkçe olması, yabancı dildeki ifadelerin ise Türkçenin yüzde 25’i büyüklüğünde kullanılması kuralı getirildi. Belediyelerin iş yeri ruhsatlarında bu standartları şart koşmasıyla şehirlerimizdeki dil karmaşası sona erecektir" diyerek herkesi duyarlı olmaya davet etti.
Kayseri Melikgazi Belediyesi, 3 mahalleye birden hizmet edecek okullarda sona geldi Ortaokul ve ilkokul olmak üzere Kazım Karabekir Mahallesi’nde iki okulun yapımında sona gelen Melikgazi Belediyesi, eğitim sektöründeki yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. İlçenin yeni projelerini planlarken geleceğin teminatı olan çocuklara daha güzel yaşam alanları inşa ettiklerini ve onların daha iyi eğitim alabilmeleri için gayret gösterdiklerini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; "Melikgazi Belediyesi olarak yaptığımız okullar, kütüphaneler, kurs merkezleri, teknoloji atölyeleri ile çocukların ve gençlerin daha nitelikli ortamlarda eğitim almasına imkân tanıyoruz. Eğitim yatırımlarına verdiğimiz önemi artık herkes biliyor. Hem ortaokul hem de ilkokul olmak üzere yaptığımız bu okullarımız Yeniköy, Altınoluk ve Kazım Karabekir mahallelerine hizmet verecek. Bu okullarımızı 8 sınıflı, 2 katlı olmak üzere, 1740 metrekare toplam inşaat alanında hayata geçirdik. Çevre düzenlemesinde sona geldiğimiz okullarımız çok güzel oldu. Modern mimarisi, donanımlı sınıfları ile öğrencilerin tüm ihtiyaçlarına göre inşa edilen okullarımız ilçemizin eğitim hayatına önemli katkı sağlayacak. Yeni yaptığımız tüm okullarımızda öğrencilerimizin güvenli ve nitelikli bir eğitim ortamında yetişmesine vesile oluyoruz. Bu başarımızdan dolayı da gururlu ve mutluyuz. Çünkü gençlere ve eğitim yatırımlarına çok önem veriyoruz. Eğitime yapılan her yatırım, geleceğimize yapılan yatırımdır. Belediyemiz olarak, eğitim alanında yaptığımız yatırımlar ile yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda yarının bilgili ve donanımlı nesillerinin yetişmesine destek oluyoruz. Melikgazi Belediyesi olarak eğitime yönelik projelerimizi kararlılıkla sürdürmeye ve geleceğin teminatı olan gençlerimize daha iyi imkânlar sunmaya devam edeceğiz" dedi.