GÜNDEM - 13 Temmuz 2015 Pazartesi 13:50

Türkiye ile İslam Dünyası’nın bağı koparılmaya çalışılıyor

A
A
A
Türkiye ile İslam Dünyası’nın bağı koparılmaya çalışılıyor

ABD’nin İŞID’e karşı mücadele heyetiyle yapılan görüşmeleri yorumlayan Yrd. Doç. Dr. Aslan Delice, PYD ve IŞİD’in bir araç olduğunu hatırlatarak Türkiye’nin İslam dünyasıyla bağı koparılmaya çalışıldığını söyledi.

Türkiye’nin Suriye sınırında tampon bölge oluşturma girişimlerinden söz eden Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aslan Delice, uluslararası aktörlerin bu süreçte Türkiye’nin siyasetini zayıf düşürmeye çalıştıklarını söyledi. Sığınmacıların Türkiye’ye getirilmesiyle ekonomiyi zayıflatarak siyasetin değiştirilmesinin amaçlandığını söyleyen Delice, “Türkiye, Suriye’de denetimi ele almalı ve sığınmacıların kendi ülkeleri olan Suriye'de güven içinde yaşamaları sağlanmalı” dedi.


“SURİYE MESELESİ GEÇMİŞTE ÇÖZÜLMELİYDİ”
Suriye’de Türkiye karşıtı rejim sorununun 90’lı yıllarda çözüme kavuşturulması gerektiğini hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Delice, “Türkiye Suriye meselesinde geç kaldı. 90’lı yıllarda PKK dolayısıyla savaş noktasına gelmiştik ve bu mesele o dönemde halledilmeliydi. Suriye’de Türkiye karşıtı rejim ortadan kaldırılmalıydı, bu çok radikal gözüküyor ama başka yol yok. ABD, İngiltere ve İsrail Türkiye’nin Irak ve Suriye sınırını kontrol ederek, İslam ülkeleriyle ekonomik ilişkiler geliştirmesini engellemeyi düşünüyor ya da bu amaca uygun olarak çalışıyor. Nasıl ki Ermenistan, İran ile işbirliği içinde Türkiye’nin doğu sınırını Orta Asya’ya kapatıyor ise güneyde de PYD ve IŞİD kullanılarak İslam dünyasıyla bağı koparılmaya çalışılıyor” dedi.


“TAMPON BÖLGE GEÇİÇİ ÇÖZÜM”
Tampon bölgenin geçici çözüm olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Aslan Delice, PYD ve PKK eksenli Kürt Devleti kurulması niyetine karşılık Türkiye’nin de bunu engelleyebilecek güce sahip olduğunu belirtti. Suriye ilişkilerini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Delice, Kuzey Irak’ta Barzani ile kurulan ilişkileri hatırlatarak bunun Suriye ilişkilerinde de geçerli olabileceğini ifade etti. Delice, “Kuzey Irak’ta ABD destekli Barzani otonom bölgesi kuruldu. Barzani’nin Türkiye ile sıcak ve iktisadi bağları güçlü olan bir ilişki kurmasını sağladı. Bu Suriye için de geçerli olabilir, buna bir engel yok” diye konuştu.


“İNCİRLİK ÜSSÜ’NÜN KULLANIMINA İZİN VERİLMEMELİ”
ABD’nin IŞİD ile mücadele heyetiyle Ankara’da yapılan görüşmeleri yorumlayan Aslan Delice, İncirlik Üssü’nde operasyon yapılmasına izin verilmesinin ikinci sınıf devlet davranışı olduğuna dikkat çekti. Delice, “Türkiye eğer tam bağımsız bir ülke ise kendi havalimanlarından komşusuna saldırı düzenlenmesini kabul etmemeli” ifadelerine yer verdi. ABD ile ortak noktalarda çerçevenin çok iyi çizilerek çalışması gerektiğini belirten Delice, “Ortak zeminde hareket edilirse, en azından IŞİD’in Türkiye’yi tehdit etmesi ve Suriyeli insanları Türkiye sınırına sürmesi engellenebilir. Büyük resmi görmemiz, ABD’nin bu coğrafyada ne yapmak istediğini bilmemiz ya da tahmin etmemiz gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin Suriye konusundaki siyasetinin yanlış olmadığını aktaran Delice, sınırlı güçle çok büyük hedefler için hareket ettiğini söyledi ve Türkiye’nin siyasette daha güçlü olmak için daha çok çalışılması gerektiğini vurguladı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Adıyaman İsias Otel davasının ikinci duruşması başladı Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi’nde başladı. 6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı. 3’ü tutuklu toplam 11 sanığın yargılandığı davaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, KKTC Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, otel enkazında hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinde ellerinde kaybettikleri yakınlarının pankartlarıyla Adıyaman Adliyesine gelen aileler gözyaşlarına hakim olamadı. Burada aileler adına açıklamalarda bulunan, otel enkazında hayatını kaybeden Nazımcan Hartlap’ın annesi Hilal Düzgünce, “6 Şubat depreminin üzerinden 14 ay geçti. Bugün ortak davamız olan İsias Otel davasının ikinci duruşması yapılacak. Bizler İsias Otel’de 72 canımızı kaybettik. Rehberlerin ve şampiyon meleklerin anneleri, kardeşleri ve en yakınları buradayız. 14 aydır acımızı yaşayamıyor, faillerin yargı önünde hesap vermesi için mücadele ediyoruz. Tüm faillerin hak ettikleri şekilde ceza almaları ve aldıklarını görene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Daha sonra konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz. Katiller hesap verene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz, İsias cinayetinin faillerinin bizden aldıkları her canın bedelini ödemesidir” şeklinde konuştu. Bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayacaklarını vurgulayan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Bu depremde bizlerde çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. Ve o günden bu güne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaleti güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için biz KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükumet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız, muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle ve yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman’a geldik. Çünkü bu çocuklar artık KKTC’nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık unutturmayacağız. Ve adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Ülke olarak, devlet olarak Adıyaman’dayız. Ve iananıyorum ki en iyi neticeyi de bugün değilse bile en yakın zamanda adalet tecelli edecek, suçlular ise gerekli cezayı alacak diye düşünüyorum” diye konuştu.