GENEL - 22 Mart 2018 Perşembe 12:30

Türkiye’de 7 milyon 500 bin yapı güvenle inşa edilmeyi bekliyor

A
A
A
Türkiye’de 7 milyon 500 bin yapı güvenle inşa edilmeyi bekliyor

Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projelerinden GOP Plevne ve Essenora projelerine imza atan By Oktayöz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Öz, Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen ile kentsel dönüşüm sürecini, bu süreçte eksiklikleri ve deprem gerçeği konularını masaya yatırdı.

“Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm değildir”

Konut fiyatlarında yaşanan artışların müteahhitlere değil kat maliklerine yaradığını söyleyen Oktay Öz, konut fiyatlarındaki gerilemeyle ilgili olarak “Aslında bu fiyatlardaki gerileme kârdan değil mecburiyetten. Fakat bu böyle devam etmeyecektir. Fiyatlar muhtemelen 2018 yılı içerisinde dengeyi bulduktan sonra yukarıya doğru çıkacaktır” dedi.

Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen ise Esenyurt, Fikirtepe, Gaziosmanpaşa gibi birçok semtte kentsel dönüşümün çok hızlı başladığını ve bu nedenle arz talep noktasında dengesizliğin olduğunu ifade ederek hızlı başlanılan kentsel dönüşümün esasında rantsal dönüşüm olmadığını söyledi.
“Ölümlere neden olan depremler değil yapılardır”

Kentsel dönüşümün deprem için de zorunluluk olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Oktay Öz, “İstanbul bir deprem gerçeği ile birlikte yaşıyor. Bu yüzden en hızlı şekilde kentsel dönüşüme hız kesmeden devam etmek ve İstanbul’u depreme hazır hale getirmemiz gerekiyor. Bu noktada, hükümete, belediyelere biz yatırımcılara ve en önemlisi de halkımıza büyük görevler düşüyor. Toplumun bu noktada bilinçlendirilmesi ve evlerin yenilenmesi gerekli çünkü yeni inşa edilen evler, deprem yönetmeliğine uyduğu takdirde gayet güvenilir oluyor. Sonuçta ölümlere neden olan depremler değil, yapılardır. Bu yüzden elimizi kentsel dönüşüm noktasında hızlı tutmalıyız” diye konuştu.

“Kentsel dönüşüm ofisleri kurulmalı”

Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen ise Türkiye'de, bakanlığın akredite edeceği ve denetleyeceği kentsel dönüşüm ofisleri kurulması gerektiğini, kurulan bu kentsel dönüşüm ofisleri vasıtasıyla vatandaşların daha hızlı bilgi ve uygulama alması noktasında faydalı olacağını söyleyerek, kurulacak olan kentsel dönüşüm ofislerinde Jeoloji mühendisleri, inşaat mühendisleri, elektrik mühendisleri, makine mühendisleri, mimarlar, maliyet uzmanları, finansman uzmanları, avukatlar ve psikologların bulunması gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye nüfusunun 60 milyonluk kısmının büyük şehirlerde yaşadığını söyleyen Nihat Şen, 2030 yılında bu nüfusun 71 milyona çıkacağını belirtti.

“Halk kentsel dönüşüm konusunda bilgilendirilmeli”

Gaziosmanpaşa'da iki yeni dönüşüm projesi yürüten Oktay Öz, “İnsanlar kentsel dönüşüm için imza atmaktan korkuyor. Bakanlıkların sorumluluk alması, bilgilendirme yapması ve projenin arkasında durması gerekir. Devletin bu süreçte bürokratik engelleri kaldırması gerekir. Vatandaşın güvenli bir şekilde ayağının yere basması gerekiyor. 1 koyup 5 almak istiyorlar. Bu yüzden kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşın beklentisi çok yüksek. Fakat halk bilinçlendirilirse bunun önüne geçilebilir. Ne kadar kâr ederimden ziyade faydalı çalışmalar yürütülmelidir. Bu bilinçlendirmeyi ve eğitimi verecek olan bakanlıklar ve belediyelerdir. Bunun devamında yatırımcı da ilgi gösterecektir. Şu an için kentsel dönüşüm projelerinin satışları konusunda sıkıntı çekiyoruz. Sektörde gizli bir rekabet var. Fakat bu rekabet ortamında nitelikli projelerin de hakkının yenmemesi gerekiyor. Gaziosmanpaşa’da tersine göç hareketi yaşanıyor, bölge sosyo-kültürel olarak yükselişe geçiyor. Beyaz yakalılar ulaşım konusunda sıkıntı yaşayamayacakları bölgeleri tercih ediyorlar. Projeler için doğru lokasyon her zaman öne geçiren bir fırsat. GOP Plevne’nin ana ulaşım akslara olan yakınlığı, tercih sebebi olmasında en önemli etkenlerden biri. Projemize ve konumumuza güveniyoruz” dedi.

“Dönüşüm Ankara merkezli olmamalı”

Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, “Kentsel dönüşüm planları ve onayları Ankara merkezli olmamalı. Türkiye belirli bölgelere ayrılarak bölgelerde kentsel dönüşüm birimleri kurulmalıdır. Kurulan bu birimlere onay yetkisi de verilmelidir. Yaşam riski olan bölgelerde, riskli alanlarda ve riskli binalarda bürokratik sürecin kentsel dönüşümü yavaşlatmaması gerekir. Bürokratik işlemlerin uzun olması nedeniyle vatandaşlar riskli binalarda ve alanlarda yaşamaya devam ediyor” dedi.

Dönüşüm çalışmalarının hızlanması gerektiğine dikkat çeken Şen, Türkiye'deki 7 milyon 500 bin binanın yenilenmesi gerektiğini belirterek; yerel idare, bakanlık ve vatandaşın birlikte hareket etmesi gerektiğinin de altını çizdi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gölcük’teki atıl iş merkezi eğitim yuvası oldu Gölcük Koray Aydın Parkı mevkiinde bulunan atıl haldeki iş merkezi eğitim yuvasına dönüştü. Gölcük Belediyesi’nin girişimleri ve yasal prosedürün tamamlanmasıyla, özel mülkiyette olan bağımsız bölümler üzerindeki tüm tedbir, şerhlerin kaldırılması sonrasında, kalıcı iş yerlerinin tümünün Maliye Hazinesi adına tapuda tescili işlemi tamamlandı. Akabinde Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen Donanma Mahallesi Pazarlıdere Caddesi üzerindeki iş merkezi, hızla sürdürülen inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla eğitim yuvasına dönüştü. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından teknik ve statik açıdan son derece sağlam olduğu belirlenen 4800 metrekare kullanım alanı bulunan binada inşaat çalışmaları tamamlandı. Hazır olan bina 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde eğitim yuvası olacak. Binanın bir buçuk katı lise statüsünde özel eğitim meslek okulu olacak. Binanın geri kalan kısmının eğitim amaçlı olarak ne şekilde kullanılacağına İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü karar verecek. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında inşa edilen iş merkezindeki çalışmaları yerinde inceledi. Başkan Sezer, "Atıl durumdaki iş merkezinin mahallemiz için sorun olmaktan çıkması, milli servetin korunması ve eğitime kazandırılmasında tüm emeği geçenlere teşekkür ederim. İlçemize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Aydın Söke Belediyesi’nden basın açıklaması: “Yanıltıcı bilgiler ile Başkan Arıkan ve ekibi yıpratılmaya çalışılmaktadır” Söke Belediyesi’nden yapılan açıklamada, son günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, bu tür haberlere itibar edilmemesi gerektiği belirtildi. Söke Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Belediye Başkanımız Dr. Mustafa İberya Arıkan, seçimden önceki 9 aylık dönemde olduğu ve halkımızın da takdir ettiği gibi çalışmalarına ara vermeden devam etmektedir. Halkın her zaman rahat ulaşabildiği, halkın içinde ve egosuz tavrıyla gönüllere taht kuran Başkanımızı bu anlamda ‘ulaşılamıyor’ gibi göstermeye çalışanlara zaten halkımız itibar etmeyecektir. Devlet kurumu olan ve devlet aklıyla yönetilen bir kurumu tehdit etmek, burada hukuk dışı harekette bulunmak kimsenin haddi değil ve asla olmayacaktır. Bu türlü davranışlara yeltenenler hukuk önünde hesap vereceklerdir. Diğer taraftan yaşanan ve kısa sürede taraflarca dahi unutulan küçük bir tartışmayı, büyük bir kavga ve olay gibi göstermek de yalan, karalama ve iftiradan öteye gidemez. Başkan Yardımcısı olarak atanan Yağız Pullukçu’nun daha önce ‘Danışmanlık’ görevinde de halk ile diyaloglarının samimi ve güçlü olduğunu, halkın sorunlarını çözmek anlamında çalışmaları Söke Halkı tarafından yakından bilinmektedir. Kendisi gibi genç ve dinamik bir ekiple görevinin başında olan, Söke için çalışmaları ve projeleri ile halkın takdirini kazanmış Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan’ı bu şekilde, sığ düşüncelerle yıpratamayacaksınız. Söke’nin gelişmesi için yapılacak hamleleri, Söke için güzel hayalleri gerçeğe dönüştürecek ekibi engelleyemeyeceksiniz. Yapılan ilgili haberler ve yayınlanan yazılarla ilgili gerekli, hukuk yolundan ayrılmadan yasal işlemleri başlattığımızı da duyururuz. Söke Kamuoyunun bazı çevrelerce kasıtlı olarak yayılmak istenen yalan içerikli söylentilere, iftira niteliğindeki sözde haberlere itibar etmemesini önemle belirtmek isteriz. Saygılarımızla” denildi.