GÜNDEM - 16 Mayıs 2017 Salı 12:55

Türkiye’nin tam donanımlı ilk biyomedikal cihazı yalnız ve yaşlı hastaları yalnız bırakmayacak

A
A
A
Türkiye’nin tam donanımlı ilk biyomedikal cihazı yalnız ve yaşlı hastaları yalnız bırakmayacak

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde gerçekleştirilen UBİCTÜS 2017’de Yrd. Doç. Dr. Haydar Özkan ve ekibinin geliştirdiği, yalnız yaşayan yaşlı hastaların sağlık durumlarını her an ölçen giyilebilir biyomedikal cihaz projesi olan Tele-Sağlık İstanbul Projesi’nin detayları aktarıldı.

Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde kullanılan tüm cihazların üretimi ve geliştirilmesinde başat rol oynayan biyomedikal sektörünün Türkiye’deki durumu “2. Ulusal Biyomedikal Cihaz Tasarımı ve Üretimi Sempozyumu”nda (UBİCTÜS 2017) ele alındı. Son yıllarda sağlık turizminin yaygınlaşması ve ekonomik kazanımlarının artması ile birlikte teşhis ve tedavi için cihaz geliştirmenin önü de açılmış durumda. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) öğretim üyeleri de bu alana katkı sunan projeler geliştiriyor.

“Türkiye’nin tam donanımlı ilk biyomedikal cihazı”

Biyomedikal sektörünün gelişimine katkı sağlayacak bir proje de FSMVÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Haydar Özkan ve ekibinin geliştirdiği, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteklediği “Tele-Sağlık İstanbul Projesi”. Proje İstanbul’da yalnız yaşayan yaşlı hastaların sağlık durumlarını her an ölçen giyilebilir bir biyomedikal cihazı kapsıyor. Üretilecek cihaz, bu alanda Türkiye’nin tam donanımlı ilk biyomedikal cihazı olacak. İlk etapta kalp hastalarının sürekli takibini sağlayacak cihaz, sonraki adımlarda başka biyolojik parametrelerin takibi için de kullanılacak.

Kibrit kutusundan küçük bir kart hekim ve ambulans temini yapabilecek

Proje ve cihaz hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Haydar Özkan, “Biz Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik Fakültesi olarak Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Esenler Belediyesi ve IBM Türkiye Firması ile bir ortaklık kurduk ve İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan projemize destek aldık. Projemiz 1 Aralık 2016 yılında başladı ve 1 yıl sürecek. Hedefimiz evde yalnız yaşayan bakıma muhtaç yaşlı insanların sağlık parametrelerini uzaktan takip edebilmek. Giyilebilir bir teknoloji üretiyoruz. Son teknolojilerle birlikte öncelikli olarak EKG, nabız ve kan satürasyonunu ölçebileceğiz. Kibrit kutusundan daha küçük bir elektronik kart ile birlikte bluetooth low energy kullanıp sinyalleri cep telefonlarına gönderiyoruz. Cep telefonundan kişinin bu parametrelerini görebileceğiz ve bulut teknolojisini kullanarak uzaktan hekimin ve o kişinin yakınlarının evde yalnız yaşayan kişiyi takip edebilmesini sağlayacağız. Bu sayede ani bir kalp krizi olduğunda hızlıca müdahale edebileceğiz. Zaten amacımız da çok hızlı olarak ambulans ve hekim temini yapabilmek. On dakikada eğer kalp krizine müdahale edebiliyorsak kişiyi kurtarma şansımız var. Süre ilerledikçe kurtarma olanağımız düşüyor. Ayrıca psikolojik olarak da o kişilere onlara yalnız olmadıklarını hissettireceğiz” dedi.

“Var olan cihazlar millileştirilmeli”

Proje bir yılın sonunda tamamlanacak ve patent sonrası ticarileşme sürecine girecek. Öncelikli olarak Esenler Belediyesi ile çalışıldığı için o bölgedeki hastalara uygulanacak olan cihaz daha sonra Türkiye geneline yayılacak. Dünyada da giyilebilir medical cihazların popüler olduğuna ve bu alanlara yatırım yapılması gerektiğine de değinen Haydar Özkan, “Bugün dünyada biyomedikal teknolojileri alanında 250 milyar dolarlık bir pazar hacmi bulunmaktadır. ABD 125 milyar dolarla bu pazar hacminin yarısını bünyesinde devam ettirmekte. Türkiye’ye baktığımız zamansa bu alanda yüzde 85 oranında dışa bağımlı durumdayız. Kalkınma Bakanlığı’nın 2023 hedeflerinde yüzde 85’lik dışa bağımlılık oranının yüzde 30’a indirilmesi hedefleniyor. Bu yüzden de akademisyenlere büyük görev düşüyor. Elimizi taşın altına koyacağız ve mühendislik ve tıp fakülteleri ile özel sektörün bir araya gelip öncelikli olarak var olan medikal teknolojilerimizi ve cihazlarımızı yerlileştirmemiz gerekiyor. Yeni buluşlar bir anda olmuyor. İlk olarak var olan cihazların millîleştirilmesi ve yerlileştirilmesi yolunda ilerlemeliyiz. Gelişmekte olan ülkeden gelişmiş ülke pozisyonuna geçmemiz için kendi cihazlarımızı üretmemiz lazım. Son zamanlarda Türkiye’de sağlık turizmi de çok gelişti. Bu gelişme bizim hekimlerimizin kalitesinden kaynaklı. Fakat hekimlerimizin kullandığı cihazlar dışarıdan geliyor. Eğer dışarıdan gelen cihazları biz üretirsek sağlık turizminde de sıçramalar yapabiliriz” diye konuştu.

 

ŞEYDA CEYLAN GÖRGENÇ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı: İlginç diyalog kamerada Aksaray’da polisin uygulama yaptığını fark eden alkollü sürücü uygulama noktasına 60 metre kala araçtan inerek yaya olarak kaçmaya çalışırken polis ve bekçiler tarafından yakalandı. Kaçarken ayakkabısı ayağından çıkan sürücü ile polis arasında ayakkabı imtihanı yaşanırken, polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı. Olay gece yarısı Taşpazar Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ve trafik ekipleri gece yarısı bulvar üzerinde bekçilerle birlikte uygulama yaptı. Uygulama esnasında denetim noktasını fark eden bir sürücü noktaya 60 metre kala 68 ABG 446 plakalı araçtan inerek kaçmak istedi. Bunu fark eden polis ve bekçiler koşarak İ.İ. (46) sürücü kaçamadan yakaladı. İlk önce polis memurlarına basın mensuplarından için, “Çekmesin beni” diye adeta talimat veren alkollü sürücüden ehliyet istendi. Ehliyetini vermek istemeyen sürücü araçtan inip kaçmaya çalışmasına rağmen polis ekiplerine “Arabadan kim aldı beni?” diye sordu. Gazetecilerin “Neden kaçmaya çalıştınız?” sorusuna, “Kardeşim ben bir şey yapmadım, ben sadece evime gidiyorum ama alkollüyüm. Yanlış olmasın ama şu yaptığımız ne?” diye cevap verdi. Ehliyeti istenilen alkollü sürücü “Ayakkabım gelsin vereceğim” diye polis ekiplerine cevap verirken, polis memurunun, “Ayakkabını bizim ekipler mi aldı?” sorusuna ise “Bilmiyorum” cevabını verdi. Ehliyetini vermek istemeyerek zorluk çıkaran sürücü polis ekiplerince güçlükle gözaltına alındı. Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan alkol kontrolünde sürücünün 2.19 promil alkollü olduğu tespit edilirken, kaçmaya çalışması ve polis ekiplerinin kısa süreli kovalamacası dron kamerasına da yansıdı. Hastanedeki kontrollerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilirken ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise polis ekiplerince çekici marifeti ile otoparka çektirildi.
İstanbul Feyyaz Uçar: "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, MKE Ankaragücü maçı ardından kupa hedeflerinde kayıpsız devam ettiklerini dile getirerek, "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş müsabakasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, "Her koltuğu doldurarak maç boyunca destek veren taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Maç öncesi yaptığımızçağırıyı ciddiye aldılar. Beşiktaşlının kötü gün taraftarı olduğunu gösterdiler. Böyle bir galibiyete ihtiyacımızvardı. Önce taraftara sonra emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Ernest Muçi’nin performansı hakkında konuşan Uçar, "Kolay değil. Devre arası yapılan bir transfer, adaptasyonu uzun sürmedi. Bugün solda başladı ortada devam etti. Yetenekli bir oyuncu. Önümüzdeki sezon büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O açıdan kendisinden memnunuz" açıklamalarında bulundu. "Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok" Transfer ve teknik direktör çalışmaları hakkında konuşan Feyyaz Uçar, "Kupa bizim için çok önemli. Görüşmeler mutlaka olacak. Bugünkü maç çok önemliydi. Bu maçtan sonra gelecek sezonun planlamısını yapmak zorundayız. Birçok isim var, hocamız da belli değil. Başkanın çabaları devam ediyor. Bu ayın 23’üne kadar hoca konusunda bir açıklama yapmamamız tebliğ edildi. Buna uymaya çalışacağız. Futbolcu tranfseriyle ilgili çalışmalar devam edecek. Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok. Gelecek hocanın listesinde olur mu bilmiyorum. Bu da olmayacak demek değil. Seneye hedefe oynayacak takım kurmak istiyoruz. Nokta transfer olarak düşünülebilir bu oyuncular" ifadelerini kullandı. Türkiye Kupası final müsabakasını oynayacakları şehrin çok önemli olmadığını dile getiren Uçar, "Vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız. Ülkedeki her stat bizim için uygundur. Hangi statta olursa olsun elimizden geleni yapacağız" diyerek sözlerini tamamladı.