GÜNDEM - 06 Ekim 2017 Cuma 13:29

Türkler tarih boyunca sığınmacılara kucak açtı

A
A
A
Türkler tarih boyunca sığınmacılara kucak açtı

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) bünyesinde gerçekleştirilen Batı Platformu’nun bu seferki konuğu güncel konumuz olan mültecilerin tarihine kadar inebilecek olan Büyükelçi Ender Arat oldu. Ender Arat kaleme aldığı “Türklere Güvendiler” kitabı ile birlikte yüzyıllar öncesinden bugüne Türkiye’ye ve Türk insanına sığınanları anlattı.

İstanbul Aydın Üniversitesi Batı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yer alan düşünce kuruluşu Batı Platformu, yeni toplantısında Ender Arat’tan “Türklere Güvendiler” kitabından anekdotlar ele alındı. Toplantıya Eski AB Bakanı Egemen Bağış, İAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Ender Arat ve akademisyenler katıldı. Katılımcılarla birlikte kitapta da yer alan birçok bilinmeyen örneği anlatan Arat, böylelikle son zamanlarda Türkiye’ye sığınan mültecilerin aslında ilk olmadığını, Türklerin her zaman ihtiyacı olan herkese kapısını sonuna kadar açtığını söyledi.

“Dünyaya bir insanlık dersi vermiş oluyoruz”

Dr. Mustafa Aydın, Türk insanının mülteciler konusunda dünyaya bir insanlık dersi verdiğini dile getirerek, “Bizim tarihten bu yana herkese kucak açmamız aslında dünyaya bir insanlık dersi vermek olarak adlandırılabilir. Bugün bile milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan Avrupa’nın 50 mülteci almak için hesap yaptığı bir dönemde milyonlarca Suriyeli’ye ev sahipliği yapan bu toprakların sadece bugün değil, tarih boyunca insanlık ve kardeşlik anlayışını ön planda tuttuğunu da ortaya koymuş olacağız. Birçok şeyi biz burada yeni yeni öğreniyoruz. Yıllarca birçok farklı ülkeden birçok kişiye hep kucak açmışız. Krallara, başbakanlara ev sahipliği ile ‘Bize sığınan bize emanettir’ anlayışı ile hep onlara hizmet vermişiz. Hatta birçoğu borç bırakarak ülkelerine dönmüş, ki onların borçlarını bile üstlenmişiz. ‘Türklere Güvendiler’ adlı çalışma, bu ülkenin kapısına gelen herkese kapısını açtığının bir göstergesidir” dedi. 

“Mültecilere kucak açmak genetik kodumuzun bir gereği”

Egemen Bağış ise, “Bugün mültecilere yapmış olduğumuz şey aslında genetik kodumuzun bir gereği” diyerek, “Ender Bey ‘Türklere Güvendiler’ adıyla birlikte çok enteresan bir kitap kaleme aldı. Tarih boyunca bu topraklara sığınmış, farklı kültürlerden, milliyetlerden, ülkelerden insanların bu topraklarda nasıl huzur ve refah bulduğunu, nasıl özgürlük bulduğunu anlatan anekdotları kaleme almış. Zamanında İspanyollardan kaçan Museviler’in bu topraklara sığındığı gibi, İran’dan kaçan Humeyni’nin de, ikinci dünya savaşında Naziler’den kaçan akademisyenlerin de, Polonya’daki zulümlerden kaçan insanların gelip İstanbul’da ‘Polonezköy’ adı altında bir semt oluşturmalarına kadar hepsinin perde arkası var. Bugün ülkemizde 4 milyona yakın Suriyeli ve Iraklı’yı barındırıyor olmamızın aslında bizim genetik kodumuzun gereği olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Yani Türkiye bunu ilk defa yapmıyor. Tarih boyunca her zaman baskı görenlere, mazlumlara, ihtiyaç sahiplerine kucak açan bu millet bugünde mültecilerle birlikte kendi genetik kodunun gereğini gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu.
Batı Platformu’nun konuk konuşmacısı Ender Arat da, 20 yıllık emeği olan kitabı ve Türklerin tarih boyunca neden bu kadar benimseyici olmasının gerekliliklerini açıklayarak, “Türkiye’ye sığınanlar denilince hep aklımıza Yahudiler, Alman profesörler gelirdi. Sonradan Macaristan’da büyükelçilik yaparken Macar büyük devlet adamlarının da zamanında Türkiye’ye sığınarak kurtulduğunu öğrendim. Oradan ilk kıvılcım çıktı. Yaptığım araştırmalar sonucunda 45 değişik ülkeden çok yüksek seviyedeki insanların Türkiye’ye sığındığını gördüm. Masum ve zavallı insanlar yığınlarla gelip bu topraklarda kurtuluşu bulmuşlar” dedi.

“Sığınmalarının asıl nedeni Türk insanının gönül zenginliğidir”

Sığınmaların asıl nedenini Türk insanın yapısıyla alakası olduğuna değinen Arat, “Bu kadar çok insanın bize sığınmasının temelinde, coğrafya olabilir. Fakat bu coğrafyaya hiç yakın olmayan topraklardan da gelenler var. O yüzden sadece coğrafya diyemeyiz. Bunun dışında güç olabilir. Sonuçta Osmanlı imparatorluk düzeyindeydi. Şu anda bir imparatorluk seviyesinde değiliz ama ne kadar özverili olduğumuzu da görüyorsunuz. O yüzden aslında buradaki en büyük etkenin Türk insanının gönül zenginliği ve misafirperverliği olarak görüyorum. Türk insanı her zaman darda olanı bağrına basıyor. Başka bir ülkede ya da toplumda ‘tanrı misafiri’ diye bir terim yoktur. Ya da ‘komşum açken ben tok uyuyamam’ diye de bir atasözü yok” ifadelerini kullandı.
Son olarak Suriyeli mültecilere tepki gösterenlerle ilgili olarak konuşan Arat, “Suriyeli mültecilerin ülkeleri kökten yıkıldı. Sonuçta Türkiye’ye keyiften gelmediler. Canlarını kurtarmak için geldiler. Her ne kadar tepki gösteren bir grup olsa da, yine de Türk halkı onlara yardım etmeye devam ediyor. Para vermese bile elbet bir şeyini paylaşıyor. Yani aslında özümüzü kaybetmiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.
Muğla Esnaf Komisyonu, ilk toplantısını gerçekleştirdi Bodrum Belediye Meclisi’nin 07.04.2024 tarih ve 2024/47 sayılı kararı ile kurulan “Esnaf Komisyonu’’, Bodrum Belediyesi merkez binada ilk toplantısını yaptı. Komisyon Toplantısına Komisyon Başkanı Deniz Koca ile komisyon üyeleri, Mali Hizmetler Müdürü Ahmet Demirel ve mali hizmetler personeli katıldı. Komisyon, Bodrum Belediyesi yetki sınırları içerisinde faaliyet gösteren ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetinde bulunan her türlü gerçek veya tüzel kişiliğe ait sorunun tespit edilip çözüm önerilerinin üretilmesi için çalışacak. Belediye bünyesinde kurulan diğer komisyonlarla iş birliği ve eş güdüm içinde çalışacak olan komisyon, faaliyet konuları ile ilgili Bodrum’da kurulmuş olan oda, dernek, vakıf, kooperatif ve kamu tüzel kişilikleri ile gerekli görüşmelerin yapılması amaçlıyor. Esnaf sorunlarının çözümü ve iş birliği imkanlarının aranması için de faaliyet gösterecek olan komisyon, bu kapsamda Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Bodrum Denizciler Derneği, Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Esnaf Sanayici İş Adamları Derneği, Bodrum Otelciler Derneği, Bodrum Deniz Ticaret Odası, Müstakil İş Adamları Derneği, TÜRSAB ve diğer kamu tüzel kişilikleri ile de toplantılar yapacak. Komisyonun kurulmasıyla birlikte, Bodrum’da iş dünyası ve esnafın sorunlarının daha etkin bir şekilde çözülmesi ve iş birliklerinin güçlendirilerek devam etmesi bekleniyor.
Aydın Efeler Belediyesi parkların bakımı için harekete geçti Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ilçenin dört bir yanında yürüttüğü çalışmalarla ilçeyi daha yaşanabilir bir hale getirirken, ilçedeki parklarda bakım çalışması başlattı. Yaptığı hizmetlerle vatandaşlara temiz, sağlıklı ve huzurlu bir kent oluşturan Efeler Belediyesi, ilçedeki tüm parkların bakımı için harekete geçti. Efeler Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, görev ve sorumluluk alanındaki tüm park, bahçe ve sokaklarda kapsamlı bir bakım onarım ve temizlik çalışmasına başladı. Ekiplerin bu kapsamdaki son adresi Kardeşköy Mahallesi oldu. Mahalle genelinde yabancı ot biçimi yapan çalışanlar, ilçe genelindeki tüm parklarda oyun guruplarının onarımı ile genel temizlik çalışması da gerçekleştirmeye devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden Sorumlu Efeler Belediye Başkan Yardımcısı Barış Altıntaş, “Parklarımız, vatandaşlarımızın dinlenebileceği, çocuklarımızın güvenle oynayabileceği ilçemizin önemli alanlarından biri. Bu nedenle, parklarımızın bakımı ve temizliğine ayrıca çok önem veriyoruz. Yeşil alanların düzenlenmesi, oyun alanlarının yenilenmesi, yabancı ot biçimi gibi detaylı çalışmaları gerçekleştirerek, parklarımızı daha sağlıklı ve estetik bir hale getiriyoruz. Ancak bu çalışmalar sadece dış görünüşle sınırlı değil. Aynı zamanda, parklarımızın hijyenik bir ortamda tutulması ve güvenliğinin sağlanması da oldukça önemli. Efeler Belediyesi olarak, değerli Efeler halkımızın sağlığı ve mutluluğu için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.