GÜNDEM - 18 Aralık 2014 Perşembe 10:27

TV programında evlenen çiftin yüzü gülmüyor

A
A
A
TV programında evlenen çiftin yüzü gülmüyor

Geçtiğimiz yıllarda sanatçı Mahmut Tuncer’in programında evlenen ancak evlendikten sonra bir türlü yüzü gülmeyen Erdem-Hatice Fedakar çifti, yaşadıklarına isyan etti.

Ailelerinin evlenmelerine karşı çıkması ve maddi imkansızlıklar yüzünden 2011 yılında sanatçı Mahmut Tuncer’in programında evlenerek dünya evine giren Erdem-Hatice Fedakar çiftinin peşini talihsizlikler bir türlü bırakmadı. Evlendikten sonra kıt kanaat geçinmeye çalışan çift, iki kız çocuklarının dünyaya gelmesi ile büyük mutluluk yaşadı. Ancak aradan geçen zamanda baba Erdem Fedakar’ın işsiz kalması ile zor günler geçirmeye başlayan çift, bir müddet mescitte ve parklarda yaşamaya başladı. Bir türlü dikiş tutturamadığını söyleyen talihsiz baba, çocuklarının geçimini sağlamak için böbreğini satmak istedi. Tek isteklerinin bir göz oda olduğunu belirten Erdem Fedakar, “Ne yapacağımızı bilmiyorum. Çaresiz kaldık. Devletten yok, aileden yok. Ben ne yapayım, kötü şeyler düşünmek istemiyorum. Ben kızlarım için böbreğimi satılığa çıkarmış bir insanım. Bunu yapmak hiç kolay değil ama çaresiz kaldığım için yaptım. Kızlarımız için bir ev, bir göz oda olsun, içinde idare edecek temel ihtiyacım olsun yeter. Allah’a şükür elim ayağım tutuyor. Çalışır bir müddet sonra evimin kirasını öderim” dedi.

“BÖBREĞİMİ SATILIĞA ÇIKARDIM”
Evliliklerine ailelerinin karşı çıktığını ve Mahmut Tuncer’in programında evlendiklerini ancak bir türlü yüzlerinin gülmediğini anlatan baba Erdem Fedakar, “O gün bugündür sıkıntılar yaşıyoruz. Çiftliklerde filan yaşadık, çalıştık. Ancak çocuklardan dolayı çifliklerde de çalışamıyoruz. Çalışamayınca sıkıntılar yaşamaya başladık. Ev yok, eşya yok, kalabileceğimiz bir yer yok. Şu anda bir arkadaş da kalıyoruz. Arkadaşın da evde sıkıntıları var, ailesiyle problemler yaşıyor bizden dolayı. Ben onlara da sıkıntı olmak istemiyorum. Mecbur çıkacağız. Gidecek bir yerimiz yok, ailelerden aldığımız bir destek yok. ‘Gelin bizde kalın’ diye sahiplenme yok. Benim iki kızım var, ne yapayım ben parkta mı yaşayayım, mescitte mi yaşayayım. Nereye gidiyim. Ben tüm insanlara sesleniyorum. Kızlarımız için bir ev, bir göz oda olsun, içinde idare edecek temel ihtiyacım olsun yeter. Ben çalışırım, işime gücüme bakarım. Allah’a şükür elim ayağım tutuyor. Her işi de yaparım. Sıkıntımız sadece ev olmaması şu anda. Kış günündeyiz, yaz olsa bir şekilde bir yerde sabahlarız. Ama çocuklarımı düşünüyorum. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Çaresiz kaldık. Devletten yok, aileden yok. Ben ne yapayım, kötü şeyler düşünmek istemiyorum. Ben kızlarım için böbreğimi satılığa çıkarmış bir insanım. Bunu yapmak hiç kolay değil ama çaresiz kaldığım için yaptım. Çaresiz kalınca insan her şeyi düşünebiliyor” diye konuştu.

“MESCİTTE YAŞADIK, OLMAZSA YİNE ÖYLE YAPACAĞIZ”
Çaresizlikten böbreğini satmaya kalktığını ancak onu da başaramadığını aktaran Erdem Fedakar şunları söyledi:
“Ben sadece iki evladını yetiştirmeye çalışan bir babayım. Bir insan huzurlu bir şekilde evinde olmak ister, doğru dürüst bir işi olsun ister. Ailesiyle bir arada olmak ister. Bunlar da olmuyorsa başka bir çarem kalıyor mu benim, kalmıyor. Ne yapayım? Hırsızlık mı yapayım, adam mı öldüreyim? Mescitte daha önce yaşadık, gidecek yerimiz yoktu. Yine olmazsa yine orada yaşayacağız. Çünkü arkadaşımız ailesiyle problem yaşıyor, oradan çıkmamız lazım. Ya otogarda, ya parkta, ya mescitte kalacağız. Başka yapacak hiçbir şeyimiz yok. Bütün Türkiye’ye bir baba olarak Allah rızası için sesleniyorum. Sadece kızlarım için istiyorum. Bir evim olsun kutu gibi içinde bizi idare edebilecek üç-beş eşya olsun be başka hiçbir şey istemiyorum. Benim parada pulda gözüm yok. Ben sadece çocuklarım için yaşayan bir babayım. Soğukta kalmak istemiyorum ben. Biz büyük olarak dayanamıyorsak çocuklar hiç dayanamaz. Benim iki tane kızım var. Küçük kızımın astımı var, buhar makinesi kullanıyoruz. Zor yani, Allah inşallah yüzümüze bakar. Evim olduktan sonra ben bir iş bulurum, çalışırım. Zaten başvurduğum yerler var. Ondan sonra kirasını ben karşılarım. Bizim için önemli olan eve girmemiz, ondan sonra çalıştıktan kiramı da öderim. Bir eve girmek, depozitosunu vermek, elektriğini suyunu açtırmak baya bin liraya mal oluyor. Bende şu anda sıfır, hiç yok sıfır. Zaten olsa ben bu yayına çıkmazdım, bu duruma düşmezdim, arkadaşın evine kalmazdım. Çocuklarıma bir baba olarak yüreğim el vermiyor. Ben bu durumlara düşecek biri değildim gibi geliyor. Kendimi suçluyorum karamsarlığa düşüyorum. Bir baba olarak bu duruma düşmek hiç hoş bir şey değil, iyi bir şey değil.”

“KENDİMDEN UTANIYORUM, NASIL BİR ANNEYİM BEN”
Anne Hatice Fedakar ise gözyaşları içinde yetkililerden, hayırseverlerden yardım istedi. Çocuklarının isteklerini karşılayamamanın kendini diri diri mezara soktuğunu ifade eden Hatice Fedakar, “Tek bir odada olsa yeter ki soğukta kalmasınlar. Rahat yatsınlar rahat kalksınlar. Bazen kendimden bile utanıyorum. ‘Nasıl bir anneyim ben’ diyorum. İnsan çocuğuna bir şey alamaz mı? Bize sadece vidan sahibi, durumu iyi olan insanlar çocuklarım için yardımda bulunsunlar. Onların da evlatları var. Kimse demesin ‘ben düşmem’. Düşmez kalkmaz bir Rabbim. Kimse istemez bu durumda olmayı, ben istemiyordum. Keşke böyle olmasaydı. Ahır gibi bir evim de odam da olsaydı çocuklarım şuan dışarda kalmasaydı. Çocuklarıma keşke şu günleri yaşatmasaydı. Vicdan sahibi olan insanlar çocuklarım için tek bir oda da olsa bize yardım etsin.” 

MİHRAP DÜZÖZ - SİNAN YENİÇERİ
İZMİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şile Belediyesi’nin güncel borcu 925 milyon TL olarak açıklandı Şile’nin yeni Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, kamuoyu ile belediyenin mevcut mali durumunu paylaştı. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde AK Parti’den CHP’ye geçen Şile Belediyesi’nin yapılan incelemelerden sonra güncel borcu 925 milyon 244 bin 128 TL olarak tespit edildi. Şile Belediye Başkanlığı’na asılan pankart ile kamuoyuna ilan edilen güncel borç durumunda yer alan bilgilere göre, belediye kasasında 39 milyon 964 bin 499 TL bulunurken, toplam borç ise 925 milyon TL’yi aşıyor. Başkanlık binasına borç listesi asıldı Belediye binasına asılan pankartta, işçi SSK primleri, personel maaş ve SSK prim ve vergi borçları, SSK borçları, esnafa ödenmeyen borçlar, aylık elektrik borcu, vergi borçları gibi borçlar sıralandı. Şile Belediyesi tarafından paylaşılan tabloda göze batan rakamlar dikkat çekiyor. 442 milyon TL’lik rakam ile dış piyasa şirketlerine olan borçlar listenin en başında yer alırken, 31 Mart öncesi ihalesi gerçekleşmiş ileri tarihli sözleşme bedelleri ise 199 milyon TL, genel sokak aydınlatmaları için 18 milyon TL’lik tutarlar tablonun en dikkat çekici detayları olarak kayıtlara geçti. Başkan Özgür Kabadayı: “İncelemelerimiz devam ediyor” Belediyenin mevcut mali durumu hakkında bilgi veren Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, “Şeffaf, adil ve sürdürülebilir belediyecilik anlayışımızın bir yansıması olarak 31 Mart 2024 tarihi itibarıyla Şile Belediyesi’nin borç ve mevcut mali durumu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istedik. 2024 yılı içerisinde son üç aylık dönem (ocak-şubat-mart) incelendiğinde özellikle mart ayı içerisinde Şile Belediyesi bünyesinde birçok usulsüzlük yönetimimiz tarafından tespit edildi. Gerçeklikle uyuşmayan son dakika faturalarına yasal itiraz süreçleri içerisinde gerekli itirazlar yapıldı. İncelemelerimizi belediyemize ait SİPAŞ ve Mercanköşk AŞ şirketlerimiz özelinde sürdürüyoruz. Belediye şirketlerimizin güncel mali durumlarını da kısa bir süre sonra ayrıca paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
Adana Dolmuşun açık bırakılın kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor Adana’da dolmuşta ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan aşağı düşerek ağır yaralanan yaşlı kadın hayatta kalma mücadelesi verirken, sürücü adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşinin hayati tehlikeyi atlatamadığını anlatan Cemil Sabahi, “Bu apaçık cinayete teşebbüstür. Kapıyı neden açık bırakmış, bilemiyorum. Bir litre az mazot yakmak için mi böyle yapıyorlar? Ayrıca sigara içiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Adli kontrol verilerek serbest bırakılmış. Eşimin beyin kanaması ameliyatla durduruldu. Uzun süredir de uyutuluyor. Üstelik vücudunda çok sayıda kırık var. Hayati tehlikeyi atlatabilirse kırıklarına bakılacak. Son derece berbat durumdayım” diyerek gözyaşı döktü. Oğlu Selahattin Sabahi (51) ise kapısı açık giden otobüsler konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, “3 gündür hastanedeyiz, otobüsleri takip ediyorum ve hala kapıları açık geziyorlar. Buna bir son verilmesini istiyorum. Adana’nın bu ciddi sorununun çözülmesi lazım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Annemin hayati tehlikesi sürüyor. Kırıkları tedavi edilemiyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Salıverilmesine anlam veremedim” dedi.
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar, verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, henüz göreve başlayalı bir ay bile dolmadan seçim döneminde verdiği vaatlerden 6’ncısının temelini atarak Namık Kemal Mahallesi’ne en büyük parkını yapmak için kolları sıvadı. 23 Nisan’da altyapı ve yol çalışmaları tamamlanan, içerisinde koşu, spor ve büyük bir oyun alanının bulunacağı park, 19 Mayıs’ta tamamlanarak çocuklara armağan edilecek. Kısa bir süre önce Ceyhan’ın iki yakasını birleştirmek için İbrahim Mete Bulvarı’ndan Namık Kemal Mahallesi’ni birbirine bağlayacak köprünün temelini atan Başkan Kadir Aydar, Kent Meydanı projesinin ilk kazmasını da kendisi vurmuştu. Büyük Ceyhan Oteli ve Namık Kemal Mahallesi’ne çift şeritli yol çalışmalarına da başlayan Aydar, Ceyhan’ı büyük bir köyden, büyük bir kent hedefine ilerleme yolunda ilçe halkının en büyük umudu oldu. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ayrıca ihtiyaç sahibi emeklileride unutmayarak söz verdiği bayram ikramiyesi için çalışmalarını tamamladı. İhtiyaç sahibi emeklilerin belediyeye başvuru yapmalarının ardından 5 bin liralık destek vereceğini açıkladı. Başkan Aydar’ın emekli ikramiye vaadi, 7 den 70e herkesin başkanı olduğunu kanıtlar nitelikte oldu. Ceyhan’da yarım kalan hikayesini tamamlayıp, kaybolan yıllarını telafi etmek adına belediyenin her bir emekçisiyle 7 gün 24 saat esasına dayalı çalışan Başkan Kadir Aydar, seçim döneminde verdiği vaatler arasında yer alan Namık Kemal Parkı Çocuk Parkı için kolları sıvadı. Mazbatasını alalı henüz bir ay bile dolmayan Başkan Aydar, vaatlerinden 6’ıncısını gerçekleştirmek için parkın temelini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda attı. Altyapı ve yol çalışmalarını tamamlayan Aydar, parkın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete açılacağını duyurdu. Başkan Aydar, “Bugün çocuklar bir müjde vermek istiyoruz. Bu alan, Namık Kemal Mahallesi’ndeki en büyük park olacak. Çocuklar için koşu, spor ve büyük bir oyun alanı olacak. Yolumuz bitti. Parkımızı 19 Mayıs’a kadar siz değerli Ceyhanlılar için hizmete açmaya çalışacağız. Çocuklara bugün müjdemiz olsun. Ne yapıyorsak, Ceyhan için. En büyük gücü Ceyhanlımın gözlerindeki umuttan alıyorum” dedi.
Hatay Konteyner kent alevlere teslim oldu, vatandaşlar korku dolu anlar yaşadı Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların yaşadığı 4 konteyner kullanılmaz hale gelirken afetzede vatandaşlar, asrın felaketinin ardından yeninden korku dolu anlar yaşadılar. Geçtiğimiz gün Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede vatandaşların kaldığı konteyner kentte çıkan yangında 4 konteyner kullanılamaz hale gelmişti. Konteynerlerin alevlere telsim olduğu yangında 7 konteyner ise hasar gördü. Depremin ardından yeniden korku dolu anlar yaşayan vatandaşlar, adeta ikinci kez felaketi yaşadılar. Konteyner kent sakinleri Mine Yapar ve Emel Yılmaz yaşadıkları korkuyu anlattılar. Yangının saniyeler içerisinde büyüdüğünü söyleyen Mine Yapar, "Dün bir anda ne olduğunu anlamadan yangın çıktı. Yangın saniyeler içinde büyüdü. Her yere sıçradı. Havaların ısınmasıyla bu felaketler daha çok artacak. Bir an önce ekipler devletimiz bir şeyler yapsın. Çok zor durumdayız. Bu yangın burada ilk oldu ama son olmayacak. 3 konteyner yandı, yaklaşık 7 konteyner de hasar aldı" dedi. Yangınlardan korktuklarını dile getiren Emel Yılmaz, "Yangın bir anda çıktı, evde oturuyorduk ve fark etmedik. Kokuyu da almamıştık. Yangın bir anda büyüdü, 3 konteyner yandı yaklaşık 7 konteyner’da hasar aldı. Buranın çözüme kavuşturulması lazım çünkü korku içinde yaşıyoruz. Yangınlardan korkuyoruz" şeklinde konuştu.