SAĞLIK - 28 Şubat 2017 Salı 12:11

Üç yaşındaki çocuk tedavi olmazsa ölecek

A
A
A
Üç yaşındaki çocuk tedavi olmazsa ölecek

Yaklaşık 5 ay önce yakalandığı milyonda bir görülen metakromatik lökodistrofi hastası 3 yaşındaki Müslüm Ağaç’ın ailesi yetkililerden yardım istedi.

 Müslüm’e sarılan 5 yaşındaki kuzeni Rümeysa Mızrak ise “Kardeşimin ölmesini istemiyorum, Cumhurbaşkanıma kardeşimin selamını gönderiyorum, ona iyi bakın artık” diyerek gözyaşları içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.

Şanlıurfa’da yaklaşık 5 ay önce metakromatik lökodistrofi hastalığı teşhisi konulan 3 yaşındaki Müslüm Ağaç’ın ailesi kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyor. 8 aylık hamile anne Zeliha Ağaç, çocuğunun gün geçtikçe gözlerinin önünde erimesine dayanamadığını ifade ederken, baba Mehmet Ağaç ise sağlık bakanlığını devreye girerek tedavi için kendilerine yardım etmesini istedi. Müslüm’e sarılan 5 yaşındaki dayısının kızı Rümeysa Mızrak, “Kardeşimin ölmesini istemiyorum, Cumhurbaşkanıma kardeşimin selamını gönderiyorum, ona iyi bakın artık” diyerek gözyaşları içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenirken, Rümeysa'nın ağlamasına dayanamayan ve hiçbir şeyden haberi olmayan Müslüm ise onu yanağından öperek teselli etmeye çalıştı.

"Oğlum gözümün önünde eriyip gitmesin"

Haliliye ilçesine bağlı Ahmet Yesevi Mahallesi'nde oturan aile, çocuklarının iyileşmesi için Türkiye’de çalmadık kapı bırakmadı. Bütün hastanelere giden ailenin tek çaresinin ise İtalya'daki bir hastane olduğu ifade edildi. Devletten sadece devreye girip İtalya’ya gitmeleri konusunda yardım istediklerini söyleyen anne Zeliha Ağaç, “Evlat acıdır, zordur yani. Bile bile çocuğumun gözlerimin önünde eriyip bitmesi nasıl olacak. Ben anne olarak bütün duyguları yaşıyorum. Çok zor. Karnımdakinin de öyle olması daha da zor. Benim oğlum gözümün önünde eriyip gitmesin. Acısı çok zor, Rabbim kimsenin başına vermesin” dedi.

"Oğlum ölecek yardım edin"

Son 5 aydır hastalığın ortaya çıktığını belirten Zeliha Ağaç, “Günden güne her şeyini kaybediyor. Yürümesini, oturmasını, su içerken bile zorlanıyor. Zamanla gözlerini kaybedecek, duymasını, yemesini, her şeyini kaybettikten sonra belli bir yaştan sonra da ölüme yol açıyor. Yani ölecek, 3 yaşında ya da 6 yaşında ama ölecek. Tedavisi İtalya’da var. Ben buradan Cumhurbaşkanımdan, Başbakanımdan, Sağlık Bakanlığından yardım istiyorum. Maddi olarak istemiyorum, sadece tedavisini istiyorum. Bir el atsalar benim oğlum hayata bağlanacak. Yoksa benim oğlum ölecek. Sağlık Bakanlığı devreye girse, benim oğlumu oraya gönderseler orada tedavisi var” şeklinde konuştu.

Umutları İtalya'daki doktorlar

Baba Mehmet Ağaç ise çaresizce beklediklerini ifade ederek, "5 aydır evde çaresizce bekliyoruz, elimiz kolumuz bağlı. Bir an önce çocuğumuzun tedavi edilmesini istiyoruz. Kendi çabamızla Türkiye'nin her yerine götürdük, hiçbir tedavisi yok ve günden güne çocuğumuz eriyor. Yürüyen çocuk kalkamıyor. Şu anda bile kucağımda zor tutmuşum. Yetkililere seslenmek istiyorum. Başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Sağlık Bakanımız, yani devreye girsin. Bize bir yol açsınlar. Biz kendi çabamızla yurt dışına gidemeyiz. Türkiye’de bir yine her şeyi yaptık ama yurt dışında bunun tedavisi varmış. Daha önce Türkiye’den aynı durumda olan 11 hasta oraya gitmiş ve şu anda da sağlıklılar. İnşallah benim çocuğum da bir gün oraya gider, tedavisini olur ve sağlığına kavuşur. Umudumuz Allah’ta, bizi bir an önce oraya göndersinler. Zaten İtalya’da bunun tedavisinin olduğunu söylüyorlar. Devlet büyüklerimiz bunu bizden daha iyi bilir. Bizi bir an önce oraya ulaştırsınlar ve tedavisine başlasınlar. Onların da çocuğu var, torunu var. Benim çocuğun onların da bir torunu olabilir, çocuğu olabilir. Allah kimsenin başına vermesin. Başımıza gelmiş ve evde çaresizce bekliyoruz. Oğlumuz günden güne eriyor” diyerek yetkililerden yardım istedi.

Karnındaki bebek de aynı kaderi paylaşabilir

İkinci çocuğuna 8 aylık hamile olan anne Zeliha Ağaç, doktorların karnındaki çocuğun da aynı hastalığa yakalanma oranının çok yüksek olduğunu söylediklerini ifade ederek, acısının ikiye katlandığını dile getirdi.

Şinasi İnan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.