GÜNDEM - 09 Mayıs 2018 Çarşamba 13:29

'Uçak rötarı mağdurları tazminat haklarını alamıyor'

A
A
A
'Uçak rötarı mağdurları tazminat haklarını alamıyor'

Uçak rötarları nedeniyle mağdur olan yolculara hukuk danışmanlığı hizmeti veren Hollanda merkezli Flightlaw firmasının kurucuları Hilal Paksoy ve Selcan Deliboyraz, mağdur olan yolcuların sadece bir kısmının tazminatını alabildiğini ve diğer yolcuların mağdur olduğunu belirttiler.

Uçuş rötarları ya da iptal edilen uçuşların, trafiği yüksek havalimanlarında sıkça yaşanan bir problem olduğunu belirten Hilal Paksoy , Avrupa Birliği’nin 11.2.2004 tarihli ve (EC)261/2004sayılı Tüzüğü vebuna paralel olarak hazırlanan SHY yolcu yönetmenliği çerçevesinde, havayolu şirketlerinden alabilecek bir yolcu hakkı olduğunu ifade ederek, yolcu olarakrötarlı uçuşlarda,iptal edilen uçuşlarda, overbooking nedeniyleuçağa alınmamagibi havayolu şirketinden kaynaklanan sorunlarda,600 euroya kadar tazminat talep etme hakları bulunduğunu açıkladı. 

Flightlaw yöneticilerinden Selcan Deliboyraz , bireysel başvuru yapanların tazminat haklarını alamadığını ya da hak ettiğinden çok daha azına razı geldiğini şu şekilde açıkladı: “Genellikle, havayolu şirketleri, yolcularının tazminat peşinde koşmamalarından dolayı inanılmaz rakamlarda paralar tasarruf etmektedirler. Şikâyet talebiyle kendilerine ulaşan yolculara ise tazminat ödemek yerine çok daha ucuz bilet indirimi, uçak bileti kuponu gibi küçük alternatifler sunmaktadır. Yolcular da sürecinde zorlu geçeceğini bildiklerinden kendilerine sunulan bu teklifleri kabul ederek, çok daha yüksek tazminatlar elde edebilme haklarından vazgeçiyor”.

“Bireysel başvuruda bulunan yolcular yanlış yönlendiriliyor” 

Hukukçu Gökçe Güdücü yolcu haklarının çiğnendiğini ve hakkını bireysel olarak arayanların yanlış yönlendirmelerle karşılaştığını şu sözleriyle ifade etti: “Uçuş tazminatı hakkını bireysel olarak kullanmak isteyen yolcularınız karşılaşacakları birtakım zorlukları şöyle sıralayabiliriz. Öncelikle, rötar ya da iptal durumunda havayolu şirketine başvurduğunuzda, şirket genellikle yaşanan bu aksaklık için özür diler, kendince haklı sebeplerini ileri sürerek bir tazminat hakkınız olmadığını ileri sürer. Veya daha nadir olarak görünse de rötar ya da iptal olduğunu kabul eder, ancak bu durumun, operasyonel sebeplerle yaşanmadığını, olağanüstü (mücbir) birtakım sebepler olduğunu iddia ederek, sorunun meydana gelmesinde kendi payı olmadığını söyler.Muhatap olduğunu kurum sektörün büyük kurumları olduğu süreç aylar, hatta yıllar sürebiliyor.Yolcuların, mahkeme sürecindeki ödemeleri yapabilecek güçleri de olmayabiliyor”.

Flightlaw yöneticisi Selcan Deliboyraz, bu konuda hukuki danışmanlık sağlayan firmalarının yolculardan ödeme almadan hizmet verdiğini belirterek, “Uçuş tazminatıtalepleri oldukça zorlayıcı ve genellikle pes ettiğiniz bir süreçtir. Flightlaw olarak tüm uçuş sorunlarında yolcularımıza vekâlet ederek, tüm işlemleri onların yerine hallediyor ve cüzi bir komisyon karşılığında dev havayolu şirketlerine karşı haklarını savunuyoruz. Bu alandaki inceliklere hakim olduğumuz için örneğin, havayolu şirketinin sizleremücbir sebep olarak sunduğu rötarların aslında motora kuş girmesinden yahut uçuş ekibinin zamanında hazır olamamasından kaynaklandığını öğrenebiliyoruz. Bu sebeple yolcuların haklarını sonuna kadar savunabiliyoruz. Tazminat talepleri yüzde 95 oranında başarıyla sonuçlanıyor. Nadiren olumsuz sonuçlanan davalar olursa da onlar için yolculardan ödeme almıyoruz. Yolcular son 3 yıla kadar gerçekleşen tüm rötarlar için tazminat talebinde bulunabiliyor. Bu yüzden yolcuların tazminat hakkından vazgeçmemelerini, sonuna kadar devam etmelerini öneriyoruz” sözleriyle yolcuları haklarını aramaya davet etti.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.
İstanbul Arnavutköy Belediyesi Yeni Medya Akademisi ilk mezunlarını verdi Arnavutköy Belediyesi tarafından gençleri dijital çağın iletişim ve içerik üretim alanlarında yetkin bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulan Yeni Medya Akademi ilk mezunlarını verdi. Arnavutköy Belediyesi’ne ait Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende öğrenciler sertifikalarını aldı. Arnavutköy’de bulunan Yeni Medya Akademi’nin ilk mezunları bugün düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Programa Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve çok sayıda eğitmen ile öğrenci katıldı. Törende konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, medyanın bilinçli ve etik şekilde kullanılmasının önemine vurgu yaptı. "Değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç" Başkan Candaroğlu konuşmasında, "Bu tören bizler için çok anlamlı. Günümüzde bilgi, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor. Bir yazıyla, bir fotoğrafla, bir paylaşım ile milyonlara ulaşabiliyoruz. Bu da medyanın ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Medya artık sadece bilgi alma aracı değil; toplumların şekillenmesinde, algıların yönetilmesinde ve değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç. Etik ve doğru kullanıldığında birleştirici, yanlış ellerde ise toplumları karanlığa sürükleyebilecek bir silah haline geliyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin medya bilincine sahip olmaları çok önemli" dedi. Belediye Başkanı Candaroğlu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiyi faydalı bir biçimde topluma sunmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, akademinin bu amaçla gençlere güçlü bir altyapı sunduğunu ifade etti. Sertifika töreninde öğrenciler, eğitim sürecinde öğrendiklerini paylaştı. Mezun olan gençler, medya ve dijital içerik üretimi alanında çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.