GÜNDEM - 05 Mayıs 2023 Cuma 08:34

Ücretsiz doğal gaz tüketimine ilişkin sistem kullanım bedeline dair usul ve esaslar Resmi Gazete’de

A
A
A
Ücretsiz doğal gaz tüketimine ilişkin sistem kullanım bedeline dair usul ve esaslar Resmi Gazete’de

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) doğal gaz tüketimine ilişkin sistem kullanım bedellerine dair belirlediği usul ve esaslar Resmi Gazete’de yayımlandı.

EPDK’nın “Doğal Gaz Tüketimine İlişkin Sistem Kullanım Bedelleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Uygulanmasına” ilişkin belirlediği usul ve esaslar Resmi Gazete’de yayımlandı. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz konuya ilişkin açıklama yaptı. Düzenlemenin ayrıntılarına, usul ve esaslara dair bilgi veren Yılmaz, “Türkiye enerji sektörünün tarihi günler yaşadığını belirterek, “Hep birlikte bir rüyanın gerçekleşmesine şahit oluyoruz. Ancak yolun daha çok başındayız. Yerli doğal gaz sadece tüketicilerimizin yüzünü güldürmekle kalmayacak. Türkiye’nin enerjide bir ticaret merkezi, küresel bir enerji devi olmasının da önünü açacak” dedi. 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak bedelsiz doğal gaz faturası uygulaması ve akabinde 1 Mayıs 2024’e kadar uygulanacak indirim ile ilgili tüketicilerin müsterih olması gerektiğini hatırlatan Yılmaz, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlerken tüm aboneler için gereken ayrıntıları titizlikle ele aldıklarını vurguladı.

“40 milyar TL vatandaşlarımızın cebinde kalacak”

19,7 milyon doğal gaz abonesini olduğunu belirten Yılmaz, Merkezi sisteme bağlı mesken sayısı 2,8 milyon. Yaklaşık 320 bin de ön ödemeli abonemiz var. Usul ve esasları belirlerken ince eleyip sık dokuduk. Hiçbir abonenin hakkının zayi olmaması için gerekli bütün detayları kapsayan bir düzenleme yaptık. Dağıtım şirketleri de gerekli hassasiyeti ve özeni göstererek vatandaşlarımıza hizmet verecek. Elbette biz de süreci yakından takip edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı düzenlemeleri ile sağlanan bedelsiz kullanım ve akabinde uygulanacak indirimle birlikte yaklaşık 40 milyar TL vatandaşlarımızın cebinde kalacak. Milletimize hayırlı olsun” açıklamasını yaptı.

Konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin 4 Nisan 2023 tarihinden 31 Mayıs 2023 tarihine kadar olan ilk fatura tahakkuklarında sistem kullanım bedelleri ve buna ilişkin vergilerin tamamının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanacağını aktaran Yılmaz “Hesaplanan tüketim bedeli üzerinden yüzde yüz oranında indirim yapılarak toplam ödenecek tutar fatura üzerinde 0 (sıfır) Türk Lirası olarak gösterilecek. 24/04/2024 tarihinden sonra hatalı olarak tahakkuk ettirilen faturalar iptal edilecek ve varsa fazladan tahsil edilen tutarlar aboneye iade edilecek. Şirketler faturanın iptalinden itibaren en geç 3 iş günü içerisinde aboneye nakden iade etmekle yükümlü olacak. İade yükümlülüğü, mekanik sayaç kullanan aboneler için ilk faturada mahsuplaşma, ön ödemeli sayaç kullanan aboneler için ise hesaba kredi yükleme suretiyle sağlanabilecek. 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle doğal gaz faturalarının tahakkuk ve tahsilatı ertelenen konut, ibadethane ve cemevi abonelerine tahakkuk ettirilecek ilk faturalarındaki tüketimlerinin otuz günlük kısmı Bakanlık bütçesinden karşılanacak” dedi.

Yılmaz’ın açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“24 Nisan 2023 tarihinden 31 Mayıs 2023 tarihine kadar tahakkuk ettirilecek ilk bedelsiz faturayı müteakip 1/5/2024 tarihine kadarki tüketim faturalarında, tüketimin 25 m3’e kadar olan kısmı için indirim tutarı hesaplanacak ve hesaplanan indirim tutarı toplam fatura tutarından düşülecek. Yapılacak hesaplamalarda; doğal gaz tüketiminden indirilecek 25 m’e kadar olan kısım “her bir sayaç esas alınarak” belirlenecek. Faturalandırma dönemi içerisinde sayaçtan ölçülen tüketimin 25 m’e ulaşmaması halinde 25 m’ten eksik kalan miktar sonraki dönemlerde indirime konu edilmeyecek.

Faturalandırma döneminin herhangi bir nedenle altmış günü aşması durumunda, önceki faturanın bildirilmesinden itibaren geçen her bir ay için doğal gaz tüketiminin en fazla 25 m’e kadar olan kısmı tüketim miktarından indirilecek.

Merkezi sistem tüketicilerine uygulanacak tüketim indirim miktarı, merkezi sisteme bağlı toplam konut, ibadethane ve cemevi toplam sayısından bireysel aboneliği bulunan daire sayısı düşülerek bulunan sayının 25 m3 ile çarpılmasıyla hesaplanacak. Bu tüketime tekabül eden sistem kullanım bedelleri ile diğer tutarlar merkezi ısıtma sistemi müşterisine tahakkuk ettirilecek faturada indirime konu edilecek. Merkezi sistem binalardaki bireysel aboneler kendi abonelikleri üzerinden indirim uygulamasından yararlanacak. (Örneğin 40 dairelik bir merkezi sistem binada 20 adet bireysel abonelik ‘mutfak veya şofben’ için varsa bu abonelerin doğrudan kendi faturalarında indirim uygulanacak, geriye kalan bireysel aboneliği olmayan 20 daire için ise merkezi sistem aboneliği üzerinden en fazla 20x25 m3 olarak hesaplanacak şekilde indirim uygulanacak.)

Ön ödemeli sayaç kullanan konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin sayaçlarının 24 Nisan 2023 tarihinden sonraki ilk okunması sırasında endeks değeri üzerinden hesaplanan tüketim miktarı abonenin hesabına “alacak” olarak yansıtılacak ve abonenin sonraki alımında bu alacak karşılığında bedelsiz olarak kartına kredi yüklenecek.

Ön ödemeli sayaç kullanan merkezi ısıtma sistemi müşterilerine alacak olarak yansıtılan miktar veya tutarın tümü tüketici tarafından yapılacak ilk doğal gaz kredisi alım işleminde, dağıtım şirketi tarafından bedelsiz kredi olarak yüklenecek.

Dağıtım şirketleri en geç 31 Mayıs 2023 tarihine kadar, bu Usul ve Esaslar kapsamındaki abonelerinden mekanik sayaç kullananlar için en az bir kere fatura düzenlemekle ve ön ödemeli sayaç kullananlar için en az bir kere okuma bildirimi bırakmakla yükümlü olacak. Dağıtım şirketleri 1/5/2024 tarihine kadar, ön ödemeli sayaç kullanan konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin sayaçlarını ayda en az bir kere okumakla ve okuma bildirimi bırakmakla yükümlü olacak”

Hidayet Türkyılmaz

 


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı yıllar içinde yapılan tahribatlardan kurtarıldı. Manastırın duvarlarına kazınan yazılar ve çizilen grafitiler, uzman bir ekip tarafından temizlenerek tarihi yapı eski görkemine kavuşturuldu. Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’deki İmera Manastırı’nın duvarlarında yazılan ve görüntü kirliliği oluşturan yazı ve grafitiler uzman ekip tarafından yapılan titiz bir çalışmanın ardından temizlendi. Gümüşhane Valiliği öncülüğünde başlatılan temizlik çalışmaları, Sümela Manastırında da benzer çalışmaları yapan konusunda uzman bir ekip tarafından yürütüldü. Tarihi yapıya zarar vermemek için özel solüsyonlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, manastır duvarlarındaki yazılar ve grafitiler büyük ölçüde temizlendi. Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında bulunan ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan İmera Manastırında “yazı” ve “grafiti” temizliği yapıldı. 1859 yılında rahibe Roxane tarafından yenilenen ve döneminde bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olan İmera Manastırı, geçtiğimiz aylarda Vali Alper Tanrısever’in ziyareti sırasında verdiği talimatın ardından temizlendi. Hem içinin hem de duvarlarında önceki yıllardan beri is, kalem ve sprey boyayla yazılan yazı ve grafitiler Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden gelen ve Sümela Manastırında da aynı ve benzer çalışmaları yapan uzmanlar tarafından özel kimyasallar kullanılarak mevcut yapısına zarar vermeden silindi. Bölgenin önemli inanç yapıları arasında gösterilen, gotik mimarisi ve aydınlatma tekniğiyle ilgi çeken İmera Manastırının etrafında Karaca Mağarası, Krom Vadisi, Sümela Manastırı, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası gibi çok sayıda tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor. Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkati çeken 674 yıl önce yapılan İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi. Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden Şenol Aktaş ve Ramazan Bulut’un gerçekleştirdiği çalışmaya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle İl Özel İdaresi personeli de destek verdi. Geçtiğimiz yıllarda çatısı ve dış cephesinde restorasyon çalışması yapılan manastırda yapılan çalışmalar sırasında tarihi dokusuna zarar vermemeye özen gösterildi. “Vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları ve grafitileri çıkardık” Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlardan Şenol Aktaş, “İmera Manastırında tahribata yol açan bazı yazılar vardı. Kalem ve islerle yazılan ve rahatsızlık verici derecedeydi. Valimizin ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün talebi üzerine görevlendirmeyle geldik ve yazıları elimizden geldiğince silmeye çalıştık. Bu süreçte şuna dikkat ettik: Duvar yazılarının yazıldığı bölgelerde özellikle sıvalı boyalar varsa onları tahrip etmemeye çalıştık. Onun yanısıra duvardaki özel sıvaları korumaya çalıştık. Dönemine ait renkler var sıvaların üzerinde onları korumaya çalıştık. Duvarlara yazılan bizim vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları çıkardık, grafitileri de çıkardık. Normal bir duvara yazılı yazıyı silebiliriz ama kilise, cami gibi alanlarda boyalı alanlarda kullandığımız kimyasallar özel olarak üretilen kimyasallar. Onları kullanıyoruz. Süreç bu yüzden biraz uzadı. Biz o kimyasalları elde edebilmek için 1-1,5 ay sonrasında buraya gelebildik. Gerçekten özel sıvalı ve boyalı alanlara zarar vermeden temizleme işlemini yaptık. Bunun önüne geçemiyoruz maalesef. Her yerde her yere yazıyorlar. Çare olarak eğitim diyoruz” dedi. “Güzel sonuçlar aldık tamamlandığında” Bir diğer uzman Ramazan Bulut ise “Kimyasal kullandık genel olarak. Yaklaşık 2 gün sürdü çalışmalarımız. Bayağı uğraştırdı bizi ama güzel sonuçlar aldık tamamlandığında. Bütün bölgeleri tek tek fırçayla altına tahribat vermeden temizledik” ifadelerini kullandı. “Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” Olucak Köyü Muhtarı Hamdi Nas da yapılan çalışma için Vali Alper Tanrısever ve diğer tüm yetkililere teşekkür ederek, “Önceki yıllarda çatısı ve dış duvarları tamir edilmişti. Son olarak içindeki duvarlarda yer alan yazılar temizlendi. Çevre düzenlemesi de yapılacak. Valimizin, Turizm Müdürümüzün ve İl Özel İdaremizin katkılarıyla manastır güzelleşmeye başladı. Noksanlar da var. İlerleyen süreçte etrafındaki alana kamelyalarda konulacak. Bunlar da yapılınca burası turizme açılmış olacak. Yaz aylarında hafta içi günlük 50, hafta sonları 100-150 araç geldiği de oluyor. Buraya gelenler piknik yapıyor, geziyorlar. Buraya insanlar geldiği zaman mutlu oluyor. Havadar, manzarası güzel. Etrafında Krom Vadisi, Sümela Manastırı ve Karaca Mağarası var ve hepsi birbirine bağlı. Buraya gelenler mutlaka İmera Manastırına uğruyor. Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” diye konuştu.
İstanbul En çok kiralama teknoloji ürünlerinde yapılıyor Dünyada ve Türkiye’de elektronik atık sorunu hızla artarken bu soruna çözüm olan ürün kiralama oranları da aynı hızla artıyor. Kiralanan ürünlerin çoğunun teknoloji alanında yapıldığını belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ve kullanılan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor” dedi. Türkiye’de son yıllarda en çok telefon ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri kiralanıyor. Dünyada en hızlı büyüyen atık grubu arasında yer alan elektronik atıkların azaltılmasının yolu ise yine ürünlerin kullanım sürelerinin uzatılmasından geçiyor. Elektronik cihazları paylaşım ekonomisi modeliyle kullanıcılara sunarak atık çöplüğünün önüne geçmeyi hedefleyen YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Kiralabunu şirketinin Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor. Mevsimsel olarak da yaz döneminde koşu bandı, scooter, oyun konsolu gibi ürünler öne çıkıyor” diyerek konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kullanıcıların büyük çoğunluğu teknoloji meraklıları Kısa süreli ihtiyaçların kullanıcıların ürün kiralamalarında önemli bir etken olduğunu belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, kullanıcıların önemli bir kısmının son teknolojiyi takip etmek isteyen bireylerden oluştuğunu ifade etti. Bazı tüketicilerin ürünü satın almadan önce deneyimlemek için kiralama yaptığını belirten Kapıcı şöyle devam etti; “Kiralama süreleri genellikle 1 aydan başlayarak 18 aya kadar değişebiliyor. Kısa süreli ihtiyaçlar da kiralamak için önemli bir motivasyon kaynağı. Örneğin, yaz döneminde koşu bandı ya da bir seyahate çıkarken aksiyon kamerası gibi özel eşyaları kiralamak satın almaya kıyasla çok daha mantıklı. Kiralabunu ile geniş ürün seçeneği ve hizmet içeriği ile çok kısa sürede binlerce aboneye ulaşarak bu alanda bir pazar oluşturduk ve liderliğimizi sürdürmekteyiz.” 5 bin adet ürün e-atık olmaktan kurtarıldı Elektronik atıkları azaltmanın tek yolu ürünlerin kullanım ömrünü uzatmak olduğunu söyleyen Kapıcı son olarak “Operasyonlarımızın başladığı 2020 yılından bu yana yaklaşık 40 bin kullanıcı elektronik cihazlarını kiraladı. Bu sayede 5 bin adete yakın ürün e-atık olmaktan kurtarıldı. 15 tona yakın da atığın önüne geçmiş olduk. Dünyamız artık sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarına ihtiyaç duyuyor. Tüketici topluluğunun önemli bir kısmını oluşturan Z jenerasyonu bu konuya büyük önem veriyor. Elektronik atık dünyada en hızlı büyüyen atık grubu. Bu anlamda ihtiyaç duyduğumuz ürünleri kullanırken sürdürülebilir yöntemleri önceliklemek durumundayız” şeklinde konuştu.