EĞİTİM - 02 Temmuz 2015 Perşembe 11:33

'Üniversite tercihi önemli değil'

A
A
A
'Üniversite tercihi önemli değil'

Tercih yapacak öğrencilere, hangi bölümde okuyacaklarına değil, yetkinliklerini nasıl geliştirebileceklerine odaklanmaları gerektiği tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Erhan Erkut, öğrencilerin üniversitelerden daha hızlı gelişmeleri gerektiğini söyledi. Üniversitelerin 21. yüzyıla hazır olmadıklarını belirten Erkut, “Üniversite tercihi biraz da bu nedenle önemli değil” dedi.

Üniversite adaylarının yıllar süren emekleri sonucunda oluşan puanları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Adayların, üniversiteye yerleştirilmeleri ile son bulacak olan 2015 ÖSYS maratonunun tercih dönemi ise hem ailelerde hem de öğrencilerdeki heyecan kat sayısını arttırıyor. MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Erkut, tercih yapacak öğrencilere hangi bölümde okuyacaklarına değil, yetkinliklerini nasıl geliştirebileceklerine odaklanmaları gerektiği tavsiyesinde bulundu. Öğrencilerin, üniversitelerden daha hızlı gelişmeleri gerektiğini ifade eden Erkut, üniversitelerin 21. yüzyıla hazır olmadıklarını söyledi. “Üniversite tercihi biraz da bu nedenle önemli değil” diyen Prof. Dr. Erhan Erkut, “Öğrenci hangi bölümü okuyacağına değil, hızla gelişen dünyada öz yönlendirme, bilgiye ulaşma ve kendi kendine öğrenme gibi yetkinliklerini nasıl geliştirebileceğine odaklanmalı. Sürekli bir enformasyon fırtınası altında yaşıyoruz. Öğrencinin bu dünyada bocalamaması için kendini üniversiteden daha fazla geliştirmesi gerekiyor. Çünkü üniversiteler 19. yüzyılda yani 150 yıl öncesinde kaldılar. Üniversite tercihi biraz da bu nedenle önemli değil. Dolayısıyla öğrenciye çok fazla iş düşüyor. Kafasını sürekli, ‘hangi konferansa gideyim, hangi kitabı okuyayım, hangi hocaya yaklaşayım, hangi şirketi kurayım, hangi şirkette çalışayım ve nerede staj yapayım’ gibi sorularla meşgul tutmalı. Zaten üniversitelerin hiçbiri 21. yüzyıla hazır değil” ifadelerini kullandı.

“ÜNİVERSİTELERDE DEVRİM OLACAK”
Üniversitelerde önümüzdeki süreçte ciddi bir devrimin yaşanacağını belirten Erhan Erkut, bu gelişmelerin yükseköğretimin yanısıra lise ve ortaokul eğitimini de kökten değiştireceğini söyledi. Bu süreçte öğretmenlerin mentörlük yapacaklarını ve bire bir eğitime yöneleceklerini söyleyen Erkut, “Üniversitelere ciddi bir devrimin geleceğini düşünüyorum. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, yükseköğrenimin yanısıra lise ve ortaokul eğitimini de kökten değiştirecek. Neden en iyi öğreticinin bir insan olduğunu varsayıyoruz? 30 sene sonra bugünkü gibi eğitim verileceğine inanmıyorum. Arkasında suni zeka olan bir bilgisayar programından öğrenmeyi bugün bile bir öğretmenden öğrenmeye 5 defa tercih ederim. Çünkü o benim nasıl öğrendiğimi anlayıp benim hızıma göre kendini ayarlayacak. Konferans verir gibi sunum yapan öğretmen modeli çağı geçti. Öğretmenlerin rolü her zaman çok önemli olacak ama daha çok mentörlük ve bire bir eğitim yapacaklar. Üniversiteler bunu fark ettikten sonra büyük bir dönüşüm yaşayacak. Çünkü artık işin içine özel sektör girdi. 4 trilyon dolarlık bir ekonomisi olan eğitimin bundan sonra rahat bırakılmayacağına eminim” dedi.

“ÖĞRENCİLER RAHAT OLSUN”
Yatay geçiş uygulamasının bölüm değiştirmeyi kolaylaştırdığını ve bu durumun öğrencileri rahatlatması gerektiğini ifade eden Erhan Erkut, “Öğrenciler, kendi kendine öğrenme, sunum yapma, grup çalışması, dil ve teknoloji kullanımı gibi konulardaki yetkinliklerini nasıl geliştirebileceklerine kafa yorsunlar. Ne okudukları çok da önemli değil. Ayrıca yatay geçiş uygulaması başladığından beri bölümler arasında çok kolay geçiş yapılabiliyor. İstenmeyen bir bölümde takılıp kalmak eskisi kadar büyük bir sorun değil. Bu nedenle öğrencilerin biraz daha rahat olmaları ve kalplerinin sesini dinleyerek karar vermeleri gerekir” dedi.

Öğrencinin, her şeyi üniversiteden beklemeden inisiyatif alabilmesinin önemine de vurgu yapan Erhan Erkut, şu tavsiyelerde bulundu: “Adayların, tercih etmeyi düşündüğü okulları mutlaka ziyaret etmesi, öğretim üyeleriyle konuşması, mezunlardan fikir edinmesi, Facebook, Ekşi Sözlük ve e-mail gibi ortamlardan da bilgi alması gerekir. Sınıflara ve laboratuvarlara girerek 4 sene geçirecekleri ortamı deneyimlemeliler. İngilizce’nin yanında Rusça, Çince veya Arapça gibi bir dil daha öğrenmeliler. Ayrıca bilgi ve teknoloji okuryazarlığı da son derece önemli. Mutlaka bir programlama dili bilmeleri gerekiyor. Kütüphaneleri aşındırmalılar. Öğrenci kulüpleri ve sivil toplum kuruluşlarında da yer alarak kendini geliştirmeliler.”

BANU EZBER

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.