SAĞLIK - 31 Ocak 2015 Cumartesi 09:59

Uyku apnesi öldürücü olabilir!

A
A
A
Uyku apnesi öldürücü olabilir!

Horlamanın arkasında yatan hastalık olan uyku apnesi, gece beyni oksijensiz bırakarak ölüme sebebiyet verebiliyor.

Bursa Özel Hayat Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Haluk Akış, horlamanın arkasında beyin ve kalp açısından çok önemli olan uyku apnesi sendromunun araştırılması gerektiğini belirterek, “Horlayan kişilerde, gece uyku sırasında 'apnes' dediğimiz, halk arasında nefes durması olarak bilinen bir olay gerçekleşiyorsa, bu uyku apnesidir. Kişinin uyku sırasında farkında olmadan nefes alıp vermesi durur ve yanında yatan kişiler bunu fark edebilir. Bu uyku apnesi bazen çok uzun sürebilir ve kişinin oksijen almasını, beynine, kalbine ve diğer organlarına oksijen gitmesini engelleyebilir” dedi.

Uyku apnesinin bir diğer emaresinin gündüz aşırı uykululuk hali olduğuna dikkat çeken Akış, “sık sık uyandıkları ve yeterince oksijen almadıkları için gece uykuları yetersiz kalır. Bunun neticesinde gündüz yemeklerden sonra, sıcak ortamlarda bu hastaların uykuları gelir ve kısa süreli uyuklamalar yaşanır. Araçta direksiyon başında, kırmızı ışıkta, iş yerinde, yolda giderken uyuklayan bu hastalar kazalara sebep oluyor” şeklinde konuştu.

UYKU TESTİ İLE TEŞHİS KONULUYOR
Uyku apnesi olan hastaların kalp krizi ve beyin felci geçirme riski taşıdığını anlatan Akış, “Uyku apnesi olanların çoğu erkek hastalardır. Yüksek tansiyonu, diyabeti olan, boyun yapısı geniş veya kısa olan, sigara içen hastalar uyku apnesi ile karşımıza geliyor. Bu hastalara uyku laboratuarımızda uyku testi uyguluyoruz. Hastayı bir gece yatırarak yaklaşık en az 5-6 saatlik uykusunu kayıt altına alıyoruz. Hastanın uyku sırasında yaşadıkları, nefes durmaları, beyne giden kandaki oksijen seviyesi, gayri ihtiyari bacak hareketleri varsa bunlar da kayıt altına alınıyor” diye konuştu.

UYKU APNESİNE CİHAZLI ÇÖZÜM
Uyku testinin sonucuna göre göğüs hastalıkları uzmanı ile birlikte değerlendirdiklerini ifade eden Akış, şunları söyledi:
“Uyku apnesi teşhisi koyduğumuz bu hastalara ikinci gece bir cihaz veriyoruz. Bu cihazın basınç değerleri ayarlanıyor. Daha sonra hastalara bu cihazın reçetesini vererek hastaların gece uyumadan önce kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu ilaçla uyku apnesinin önüne geçmiş oluyoruz. Kilolu hastaların kilo vermesiyle uyku apnesi bir nebze olsun azalıyor.” 

MESUT DEMİR
BURSA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris’te bir kadını bıçaklayarak öldüren şahıs tutuklandı Muğla’nın Marmaris ilçesinde 35 yaşındaki İlknur Çetin, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen bir şahıs tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti. Ayağı kırık ve alçıdayken olayı gerçekleştiren ve polis ekipleri tarafından kaçtığı motor ile yakalanıp gözaltına alınan A.İ.K., sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, dün sabah saatlerinde bir otelde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen A.İ.K. (38), İlknur Çetin’in iş yerine gelerek Çetin’i konuşma bahanesi ile dışarı çağırdı. Çetin’in dışarı çıkması ile kadına saldıran A.İ.K., birden fazla yerinden ölümcül darbeler ile kadını bıçaklayarak ağır yaraladı. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrollerde Çetin’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Olayın ardından geldiği motora binerek kaçan A.İ.K. ise polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Ayağı kırık şekilde saldırmış Saldırgan A.İ.K.’nin bir ayağının kırık olduğu ve platin takılı olduğu halde Çetin’in iş yerine gelerek olayı gerçekleştirdiği bilgisine ulaşılırken, ayağı alçıda olan şahıs emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Tutuklandı Polis ekiplerinin yardımıyla adliyeye getirilen A.İ.K., çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gaziantep Sınırda karbon düzenleme mekanizması ve doğrulamanın önemi GSO’da konuşuldu Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ile TÜV SÜD iş birliğinde “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Riskleri ve Doğrulamanın Önemi” konulu bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Riskleri ve Doğrulamanın Önemi, ISO 14064 Sera Gazı Hesaplama ve Doğrulama Yönetim Sistemi ve AB Yeşil Mutabakatına Uyum Süreçleri gibi konularda bilgi paylaşımlarının yapıldığı toplantıya GSO Yönetim Kurulu Üyesi ve GSO Mesleki Eğitim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Koçak, TÜV SÜD Satış Müdürü Serhat Demirci, TÜV SÜD Türkiye Sürdürülebilirlik Direktörü Mehmet Kumru, GSO Genel Sekreteri Yusuf İzzettin İymen, akademisyenler, kurum ve firmaların temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan GSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can Koçak, “2026 yılında AB Yeşil Mutabakatı kriterleri çerçevesinde sınırda karbon düzenlemesi hayata geçecek. Bu sebeple yeşil dönüşüm konusu sanayimizin ve ihracatımızın sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği için kritik önem taşıyor. Bizim de sanayimizin gelecekte de var olabilmesi için ileri teknoloji, sanayi 4.0, dijitalleşme ve AB yeşil mutabakatı kriterlerine entegrasyonu sağlamamız gerekiyor. Bu yönde GSO olarak öncü ve örnek çalışmalar yürütüyoruz’’ dedi. 2019 yılında başlattıkları sanayide dönüşüm hamlesi kapsamında dijital ve yeşil dönüşümü öne çıkararak proje bazlı çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Ali Can Koçak, “Somut adımlar çerçevesinde, GSO-MEM’de firmalarımızın öncelikli ihtiyacı olan karbon ayak izi ölçümlerini uluslararası standartlarda, en doğru şekilde hesaplıyor, raporlanıyor ve yol haritalarını belirliyoruz. Karbon ayak izini hesaplayarak yeşil yol haritası sunduğumuz firma sayısı bugün itibarıyla 55’e ulaşmıştır” şeklinde konuştu. GSO’nun yeşil dönüşüm mentörlüğü konusunda çözüm ortağı olarak seçildiğini belirten Koçak, “Bölgemizde tek, Türkiye genelinde 25 çözüm ortağından birisi olan merkezimizde firmalarımızın aldıkları yeşil dönüşüm hizmetlerine destek verilmektedir. İşletmelerimiz, GSO-MEM’den iki defaya mahsus yeşil dönüşüm mentörlük hizmeti alabiliyor ve almış oldukları hizmetlerin 190 bin liralık kısmını hibe olarak veriyor. Firmalarımızı da sunulan bu imkanlardan faydalanarak, dönüşüm süreçlerini gerçekleştirmeye davet ediyoruz. Bu önemli toplantı ve iş birlikleri için de TÜV SÜD’e ve tüm konuklarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. TÜV SÜD’ün 1866 yılında Almanya Münih’te kurulduğunu, 158 yaşında olduğunu belirten TÜV SÜD Satış Müdürü Serhat Demirci de yaptığı konuşmasında, “1987 yılından bu yana Türkiye’de TÜV SÜD faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Son iki yılda ise Türkiye’deki bölgeselleşme çalışmalarımıza da artık önem veriyoruz. Bu kapsamda Gaziantep’te de çalışmalarımızı artırarak devam ettiriyoruz. İnsanları, çevreyi ve varlıkları teknolojiyle ilgili risklerden koruma amacımıza sadık kalarak toplumda ve işletmelerde ilerleme sağladık. Daha güvenli ve daha sürdürülebilir bir gelecek için fiziksel ve dijital bir dünyada güven uyandırmak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Gaziantep Sanayi Odası’na iş birlikleri ve misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu. TÜV SÜD Türkiye Sürdürülebilirlik Direktörü Mehmet Kumru da toplantıda bir sunum gerçekleştirdi. Mehmet Kumru, Sera Gazı Hesaplama ve Raporlama Metotları başlığı altında ISO 14064-1 standardı, sera gazı salımlarının ve uzaklaştırmalarının kuruluş seviyesinde hesaplanmasına ve raporlanmasına dair kılavuz ve özelliklerle ilgili bilgiler verdi. Kumru ayrıca, sınırda karbon düzenleme mekanizmasının firmalardan neleri ve nasıl bir formatta istediği konusu hakkında paylaşımlarda bulundu. Toplantı, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.