GÜNDEM - 04 Ağustos 2014 Pazartesi 09:48

Uyuşturucu bataklığından kurtulan gençler anlatıyor

A
A
A
Uyuşturucu bataklığından kurtulan gençler anlatıyor

Son günlerde sıkça gündeme gelen uyuşturucu maddeleri, özellikle de bonzaiyi kullanan ve daha sonra bu bataklıklardan kurtulan biri 21, diğeri 26 yaşındaki gençler bağımlı oldukları o günleri İHA’ya anlattı.

İsimlerinin açıklanmasını istemeyen gençlerden üniversiteden yeni mezun olmuş 21 yaşındaki ve yaklaşık 2 ay önce ölümün eşiğinden dönmesi sonucu bu bataklıktan kurtulduğunu anlatan genç, halen madde bağımlısı olanları “Sahte hayata kapılmasınlar” diyerek uyardı. Uyuşturucu madde kullanmaya bir hevesle başladığını belirten genç, “Heves ettim, farkındalık oluşturmak benim için özel bir şeydi. Adrenalin yükseliyor sürekli, yani heyecanlıydı benim için. Beni mutlu ediyordu. Bu yüzden başladım. Çok hoşuma gidiyordu ilk başlarda, ki öyleydi de. Yani kullandığım sürelerde hep mutlu oldum” dedi.

“SİZİ GEÇİCİ OLARAK MUTLU EDİYOR”
Genç, bağımlı olduğu sürede esrar, extacy, elesti, bonzai ve taş gibi maddeler kullandığını ifade ederek, son günlerde gündemde olan bonzai maddesiyle alakalı şunları söyledi:
“Bonzai, insanın o an ki durumuna göre etki gösteriyor. Yani mutluysan mutlu ediyor, mutsuzsanız mutsuz oluyorsunuz. Sizi cennete götürüyor, mutlu ediyor mutluysanız. Ama 3-4 saatlik bir şey. Bittikten sonra o da yok. Yani o yoksa tekrar cehenneme dönüyormuş gibi hissediyorsunuz. Yani sizi geçici olarak mutlu ediyor. Ayrıca bu tür uyuşturucu maddelere ulaşmak çok kolay, çok basit. Hani bu suyu içmem gibi. Marketten bir şey almam gibi. Çok kolay, şuan bile ulaşılabilir. Sadece 10-15 dakikalık bir şey. Extacy 20 lira, Bonzai’yi içimlik satıyorlar 5 lira-10 lira. Çok ucuz fiyatlar. Yani çok makul fiyatlara satılıyor.”

“ARKADAŞIM BANA KALP MASAJI YAPTI, GİTTİM GELDİM”
21 yaşındaki genç, yüksek dozda uyuşturucu madde kullanımı sonucu yaşanabilecek durumlardan bahsederek, başından geçen ve bağımlılıktan kurtulduğu olayı da şöyle aktardı:
“Kullananlar arasında trip, bad trip diye adlandırdığı şeyler var. İnsanın o an kafasını yaşadığı zaman iç dünyasında düşüncesi olarak bunu yaşatıyor. Bad trip insanların daha çok yaşadığı şeyler, ölüm tribi olarak adlandırılıyor. İşte kalp çarpıntısı, kalbin atışının hızlanması, ağızda kuruluk, el ve vücudun titremesi bu insanları ölüm tribi denilen şeye sokuyor. Mutsuz ediyor, yani öleceğini zannediyor. Ben de onlar gibi ipin ucundan döndüm diyebiliriz, çok aşırı doz kullandım. 6 tane extacy hap, uyuşturucu hap, şeker bu şekilde adlandırıyor. Bunlardan 6 tane kullandım. Gerçekten çok kötüydü bayıldım. Arkadaşım bana kalp masajı yaptı, gittim geldim. Gerçekten çok korkutucuydu. Ondan sonra aldığım kararla bıraktım.”

“UYUŞTURUCU KULLANIMI BELLİ BİR SÜRE İÇİN SAHTE CENNET BAŞKA HİÇBİR ŞEY DEĞİL”
Halen uyuşturucu bağımlısı olanlara da mesaj veren genç, şöyle devam etti:
“Herkesin bunu bilmesi gerekiyor. Sadece belli bir süre için sahte cennet, yapay cennet. Başka hiçbir şey değil. Hani o gerçek hayatı görmelerini istiyorum. Yani sahteye kapılmamaları lazım.”

“BEN 16 YAŞIMDAN BERİ UYUŞTURUCU MADDE KULLANIYORDUM”
26 yaşındaki bir başka genç ise, uyuşturucu madde kullanmaya 16 yaşında başladığını ve aradan geçen 10 yılın sonrasında ailesinin ve 'Hayata Evet De Derneği'nin destekleriyle bağımlılıktan kurtulduğu için mutlu olduğunu söyledi.

Uyuşturucu bağımlığına nasıl başladığını anlatan genç, “Ben 16 yaşımdan beri uyuşturucu madde kullanıyordum. Son 8 aydır temizim, bizim tabirimizle. İlk başta esrarla başladım, nasıl esrarla başladım arkadaş ortamıyla. Esrar her şeyin kapı açılışıdır. Hani şöyle söyleyeyim, onun kafasını sevmeye başlıyor insan. İlgisini çekiyor ve daha sonra diğer maddelere yöneliyor. Mesela 2 yıldan sonra ben, extacy dediğimiz yani hap dediğimiz olaya yönelmiştim. Bundan sonra sürekli yenilenmeye başlıyor. Tabii bu sırada parayı nereden bulduğumuz hepsi değişik yönlerde. Tabi ama uyuşturucu maddeyi belli bir süreden sonra sevmeye başlıyor insan. Nasıl sevmeye başlıyor? O kafaya aşık oluyor. Kokain, taş kullanıyorsun falan sonra da zirveyi vuruyorsun. Mesela taş içtikten sonra illaki eroin içmek zorundasın. Neden diyeceksiniz. Pisliğini atmak zorundasın. Son evreye ulaştıktan sonra 5 yıldır da eroin bağımlısıyım ben” diye konuştu.

“İNSANIN BEYNİ ÖYLE BİR OYUN YAPIYOR Kİ YÜZDE 70 SUÇ ORANINI ARTTIRIYOR”
“İnsanın beyni öyle bir oyun yapıyor ki yüzde 70 suç oranını arttırıyor” diyen genç, “Eroin bağımlılığı çok kolay gelişti. 4 gün içerisinde bağımlı oldum. İlk başlarda ne olduğunu anlamadık, hastayız dedik geçtik. 2-3 gün içmedik, tekrardan bulaşmaya başladık. Tekrardan bulaşmaya başlayınca işin rengi değişmeye başladı tabi. Bu sırada hayatın kötü yönlerini görmeye başlıyorsun. Mesela; insanın beyni öyle bir oyun yapıyor ki yüzde 70 suç oranını arttırıyor.

Nasıl arttırıyor? Örnek vereyim; şuanda kamera var, bunu almayı nasıl hedefleyebilirsin gibi. Paraya çevirecek her şeyi düşünüyorsun sonuçta. Torbacıya gidiyorsun, onların yanında durmaya çalışıyorsun. Niye? 1-2 paket fazla içeyim diye. Çoğu cezaevine giriyor zaten işte hırsızlıktan yakalanıyor, çoğu gaspa yöneliyor. Ailesini bitiriyor zaten çoğu insan” şeklinde konuştu.

“4 ARKADAŞIMLA BONZAİ İÇTİKTEN SONRA “HEPİMİZ ÖLECEĞİZ” DEDİM”
26 yaşındaki genç, bonzaiden bahsederek, çoğu insanın uyuşturucu maddeleri nasıl kullanacağını bilmediğini öne sürerek, şunları kaydetti:
“Bonzai 5 yıl önce piyasaya düşmüştü. Yani 5 yıldan sonra patlama yaptı. Nasıl oldu? Daha kolay madde oldu. Kafası daha ağır. Tabi ben o zaman eroin bağımlısı olduğum için bonzaiye pek yönelmemiştim. Ama kullandım bayağı. Mesela bir gün 4 arkadaşız oturuyoruz. 4’ümüzde eroin bağımlısıyız, krizdeyiz. Bonzaiden aldık ve bunu aldıktan sonra dönüp 3 arkadaşıma birden dedim ki “hepimiz öleceğiz.” Beynime giden sinir hücrelerimi, o anda kalbimin yavaşladığını hissettim. Aradan 10 saniye geçti, hepsi bana tekrar döndü dedi ki, “hepimiz öleceğiz mi?” “Öleceğiz” dedim.

Bu işin komik yanıydı. Ama beynime giden sinir hücrelerini hissetmesi, hani kalbin yavaşlaması ve insanı çok kötü ruh haline sokması, yani kötü düşünceler geliyor aklına. Nasıl söylesem; “ne yapacağım” gibi. Aynı şeyi bin kere düşünmek gibi bir şey bu. Hani çoğu insan zaten kullanmasını bilmiyor, çoğu uyuşturucu maddeyi nasıl kullanacağını bilmiyor. Tavsiye de etmiyorum zaten ve bu yüzden dolayı da kötü ölümlerle karşılaşılıyor.”

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMI 11-12 YAŞINA KADAR DÜŞMÜŞ
12 yaşındaki bir çocuğun kendisine bonzai içeceğini söylemesi üzerine ne yaptığını da anlatan genç, “Mesela oturduğumuz semtte 3-4 arkadaşımız bu yüzden dolayı ölmüş. Neden öldüğü belli. Bonzainin içinde 300 tane kimyasal madde var. Bunun daha tıp yüzde 4’ünü mü 4’te 1’ini mi ne bulmuş. Geçen gün Barlar sokağında dururken 12 yaşındaki çocuk, daha 2 gün oluyor bu olay başımdan geçeli. “Ağabey, sigaran var mı?” dedi. Hani bazı şeyleri biliyoruz ya, “Ne yapacaksın?” dedim. “Ucunu boşaltayım da vereyim mi?” dedim. “Bonzai içeceğim” dedi. Bunun üzerine ben de elinden aldım döktüm yere, gitti. 12 yaşındaki çocuk bunu diyorsa, yani bizim gençliğimiz ne yapacak peki? Mesela şuan benim oturduğum semtte 11 yaşındaki çocuk eroin kullanıyor” ifadelerini kullandı.

“BEN 10 YILDIR YAŞAMAMIŞIM DİYORUM”
Genç, “Ben 10 yıldır yaşamamışım diyorum” diyerek bağımlılıktan kurtuluşunu şöyle belirtti:
“Ben iki kere Amatem’de yattım. Son Amatem’de yatışımda istikrar mı desem bilmiyorum. Hayat’a Evet De Derneğiyle birlikte bırakma aşamasına geldim ben de. Onlarla birlikte bu yola koyulalım dedik. Onlara da şimdiden teşekkür ediyorum. Hem ailemin katkısıyla, işte bana olan güvenleri sağ olsun. Şuanda gerçekten kullanmıyorum ve hayatın güzel olan noktalarını fark ediyor insan.

Ben 10 yıldır yaşamamışım diyorum gerçekten. Oturabiliyorum şurada hiç olmazsa. Şuanda burada oturamayabilirdim de. Hani belki ölmüş de olabilirdim. Bunu kimse bilemez ama gerçekten kötü noktalar. Bence madde bağımlıları geçmişi düşünerek içsinler. Geçmişi düşünerek içsinler ki o kafayı eğdiklerinde düşünsünler “ben neler yapmışım” diye. Sonra zaten utanarak kendileri bırakır.” 

KADİR ÇETİN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.